DEĞİŞİM

Bölüm 27 (Geçiş Bölümü)

SONDAKİ AÇIKLAMA DA ÖNEMLİ OKUMADAN GEÇMEYİN!!!

Bu bölüm tamamen geçiş bölümü. Sırf siz anlayın diye böyle bir bölüm yazıyorum. Çünkü olaylar acaip karışıyor.

Eğik ve parantez içi olan yazılar yazarın sesidir :D

Sırf açıklamadan oluşan bölümümü okumaya başlayabilirsiniz :))

--

-Tuğçe'nin Ağzından-

Kağıdı tam açacakken sinirle geri kapattım. Hayır! Hayır, okumayacağım. Okuyup da kendimi üzmeyeceğim. Okuyup da İlkin'in Bartu'ya olan aşkını görmeyeceğim! Ya da vedasını mı demeliyim? Ya da İlkin'in bana olan benzerliğinin anlatıldığı satırları...

Bunu kaldıramam. İlkin'in yazdığı o satırları okurken, kendimden nefret edeceğimi biliyorum. Ona benzediğim için kendimden nefret edeceğim, Bartu'nun hayatına İlkin'den sonra girdiğim için bundan da nefret edeceğim. Bartu'ya aşık olduğum için nefret edeceğim. Çünkü o bana aşık bile değil. O hala İlkin'e aşık ve ben onun için sadece bir görüntüyüm. Doruğun da dediği gibi sadece İlkin'in bir benzeriyim.

Sadece İlkin Çakmasıyım!

Belkide Doruk'un bana olan aşkı en doğrusuydu. Belki de Doruk'a değil de Bartu'ya aşık olmam en büyük hatamdı.

--

Odama kapanmış saatlerce düşünüyordum. Ne mi düşünüyorum? O kağıdı okuyup okumamayı. Deli gibi merak ediyorum ne yazdığını. Ama okuyacaklarımdan korkuyorum.

Kapımın açılmasıyla gözlerimi kapıya çevirdim. Kimsenin gelmesini istemiyordum ama bunu engellemek için de bir şey yapmıyordum. Şuanda bu yataktan çıkmaya bile üşeniyorum.

Doruk yanıma gelip yatağın kenarına oturdu. Ne için buraya geldiğini merak ediyordum ama yine de ağzımı açıp konuşmuyordum.
Kızlardan olayları öğrenmiş olmalıydı. Peki Doruk yerine Bartu niye gelmiyor? O niye gelip de bana açıklama yapmıyor!?

"İyi misin?"

'İyi misin?' diye soruyor. Kötüyüm desek dünyayı yakacak ya hani. Tesellisine sıçtığım!.

Sadece gözlerimi devirip yorganı suratıma kapattım.

"Bak bana hala kızgın mısın bilmiyorum ama bir hata yaptığımı sanmıyorum. Tabi seni seviyor olmam hata değilse."

"Sen bir şey yapmadın."

"İlkin'e benzediğini bu şekilde öğrenmen kötü oldu. Peki ona kızgın mısın? Yani Bartu'ya?"

"Evet."

"Bak şu durumda belki de seni elde etmeye çalışmam gerekiyor ama bunu yapmak istemiyorum. Belki de benzerlik için değildir? Gerçekten seviyordur seni? Seni sen olduğun için seviyor olamaz mı? Sen mükemmel birisin ve bence bunu hakediyorsun. Onunla aramız açık olduğu için konuşmadım, bilmiyorum. Ama tahmin yürütebilirim değil mi?"

"Bende bir tahmin yürütüyorum. Bana bakarak İlkin'i hatırladığı için beni seviyormuş gibi yaptı. Senin dediğin gibi sadece İlkin Çakmasıyım. Doruk şimdi lütfen gider misin?"

Gitmesini istediğimi duymamış gibi benimle konuşmaya devam etti. Daha doğrusu beni konuşturmaya çalışmaya.

"Hala ona aşıksın değil mi?"

"Sanırım."

"Peki, neden hala o?"

Derin bir nefes aldım ve bıkkınlıkla nefesimi bıraktım. Hala yorganın altından konuşuyordum ve muhtemelen sesim boğuk çıkıyordu.