37- Saray yolunda Jimin'i rahatsız eden konuları açmak

1.7K 191 65
                                    

"Onunla beraber burada kalmak istemeni sorun etmem" demişti Baekhyun'un elini tutarken çünkü şimdi düşünüyordu da kendisi de sanırım artık Jimin'in yanından ayrılmayı istemezdi. "Ama kendimi sana ihanet etmiş gibi hissediyorum."

"Gerizekalı seni ilk ben bırakmıştım, hatırlarsan saraya gitmek için orayı ve seni terk ettim ben."

"Hayır tam olarak terk etmiş sayılmazdın çünkü çoğu zaman ziyarete geliyordun ve biz böylece beraber zaman geçiriyorduk. Hem sonrasında beni de bir şekilde saraya almıştın ama şimdi ben burada kalmayı seçersem seni öyle her istediğimde ziyaret etmeye gelemem ki, sen de gelemezsin." Bu doğruydu çünkü eğer Baekhyun Chanyeol'un yanında kalmaya karar verirse daha az görüşmek zorunda kalacaklardı ve bu ikisinin de hoşuna gitmiyor olsa bile Yoongi arkadaşını ait olduğu kişinin yanından ayırmak istemiyordu.

"Baekhyun" diyerek arkadaşına biraz daha yakınlaşırken gözlerine doğru bakmıştı. "Senin yanından ayrılmak benim için de çok zor geliyor çünkü sen babamdan sonra hayatıma girmiş olan en güzel şeysin ama bence biraz da kendi özel hayatlarımıza odaklanmamız da gerekiyor. Sakın beni yanlış anlama ama, eğer yanlış anlarsan beni gerçekten çok üzersin."

"Hayır, haklısın. Sadece uzun süredir hayatımda ailem diyeceğim ve bana bu kadar yardımı dokunan tek kişi sen olduğun için zor oluyor işte."

"Emin ol bende aynı şekilde hissediyorum" diyerek Baekhyun'a sarıldığında gülümsüyor ve başını arkadaşının başına doğru yaslıyordu.

"Artık sorun etmiyormuşsun" diyerek karnına dokunan arkadaşının yüzüne bakabilmek için geriye çekildiği sırada "Nereden biliyorsun?" diyerek gülmüştü. "Jimin'i gördüm diyelim."

Baekhyun konuştuktan sonra tekrar heyecanlı bir şekilde gülümserken "Her gün daha çok büyüyor ve ben onu görmek için çok heyecanlıyım" diyerek neşeli sesi ile konuşmuştu. En az onun kadar heyecanlı olduğunu kısaca belli eden Yoongi'nin ardından Baekhyun tekrar konuşmaya başladığında "Acaba kime benzeyecek?" demişti.

"Bana benzeyecek tabii ki."

"Öyle olursa onu çok daha fazla severim." Bu konuda sadece dalga geçiyordu.

"Benzemese çok fazla sevmeyeceksin heralde" diyerek Baekhyun gibi dalga geçtiğinde yanlarına yaklaşan Jimin ikisinin önünde dururken "Birazdan yola çıkıyoruz" diyerek ikisinin de ayağa kalkmasını sağlamıştı.

"Atlar ve geri kalan her şey hazır, oyuncak ayıyı da aldık" diyerek güldüğünde Yoongi de başını sallamış ve diğer ikisi ile birlikte yürümeye başlamıştı. "Eğer onu unutsaydın geri dönüp almak zorunda kalırdın" diyerek gülümserken yanında yürüyen Jimin'e dönmüştü.

Ön bahçeye geldiklerinde geri kalan askerlerin yanına ilerlemeden önce Baekhyun'a sarılmış ve saçlarını karıştırdıktan sonra "Yine görüşeceğiz" dediğinde Baekhyun da gülümseyerek ona bakmış ve "Kendine iyi bak" diyerek geriye çekilmişti.

Hiç ayrılmak istemiyordu.

Kendi atlarının yanlarına ulaştıklarında Yoongi atının üzerine bindikten sonra Baekhyun'a doğru dönmüş ve tekrar el sallarken "Ağlarsan seni gebertirim" diyerek Baekhyun'un iki eli ile birlikte yüzünü kapatmasını izlemişti. Böyle giderken onun ağladığını görürse dayanamazdı gerçekten, zaten şu anda kendini zor tutuyordu bir de arkadaşını ağlarken görürse şu anda parlayan gözlerinden birkaç damla yanaklarına düşerdi.

"Görüşürüz Yoongi, çok dikkatli ol" diyen Baekhyun'a gülümseyerek başını salladıktan sonra hareketlenmiş olan diğerlerinin ardından yavaşça ilerlemeye başlarken bahçeden tamamen çıkana kadar defalarca kez geriye dönerken Chanyeol'a sarılarak ağlayan arkadaşına bakıyor ve görüşü bulanıklaştığı için sık sık gözlerini siliyordu çünkü söylediği gibi dayanamazdı.

Vedaların her türlüsünden nefret ediyordu.

Dikkat çekmemek için orman yolundaki patikadan ilerledikleri sırada bulundukları evden çıktıktan bu yana kimsenin konuşmuyor olması Jimin'in arkasından ilerleyen Yoongi için tam bir eziyetti. Belki de çoktan bir yarım saat geçmiş olmalıydı fakat Jimin komut vermediği sıralar sessiz kalıyor bu yüzden de askerlerin hiçbiri en ufak bir ses dahi çıkaramıyordu. Yol boyunca böyle sessiz kalmaya devam edeceklerse muhtemelen Yoongi kafayı yerdi bu yüzden kimin ne yaptığına söyle bir bakınmış ve hemen ardından önüne dönerken hafifçe boğazını temizlemişti.

"Atların üzerinde uzun süre oturmak kasıklarımın ağrımasına neden oluyor" dedikten sonra gülmemek için kendini tutarak ona doğru dönen Jimin'in bakışlarına sakin bir şekilde karşılık vermesi gerekiyordu ve düşünüldüğünden çok daha zordu.

Jimin'in kendisine olan kısık bakışlarına en sonunda dayanamayıp güldükten sonra biraz toparlanmış ve tekrar ciddi ifadesini korumaya çalışırken "Ne var? demişti. "Hepiniz çok sessizdiniz, bende sıkıldım ve konuşmaya bir yerden başlayalım istedim."

"Ve konuşmaya başlamak için bu şekilde bir konu mu seçtin?"

Jimin herhangi bir engel olup olmadığına bakabilmek için birkaç saniyeliğine önüne döndüğü sırada Yoongi gülümseyerek başını sallamış ve "Sonuçta eski işim dolayısıyla en hakim olduğum konu da bu olduğu için konuşmak hoşuma gidiyor" diyerek biraz daha Jimin'in yanına ilerlemişti.

"Eski işin neydi ki?"

Yoongi'den cesaret alarak konuşan askerlerden birini duyduklarında Yoongi hemen yanında kalan askere bakmış ve "Beni tanımaması hiç hoşuma gitmedi şu anda" derken tekrar önüne dönmüştü.

"Şu konuyu kapatabilir miyiz artık?"

"Neden Jimin, hoşuna gitmiyor mu?" İnsanları bu hale sokmaya bayılıyordu.

"Çok hoşuma gidiyor! O yüzden susmanı istiyorum." Jimin'in konuşmasının ardından Yoongi gülerek askerlere döndüğü sırada "Daha önce hiç komutanınızı böyle görmüş müydünüz?" diye sorarken kendisine bakan Jimin'e göz ucuyla bakarak gülmeye devam etmişti çünkü sıkıcı başlayan uzun yol şu anda Yoongi'yi eğlendiriyordu.

Yolun geri kalanı da daha çok bu şekilde geçmişti, Yoongi ya Jimin'e bir şeyler söylüyor ya da geri kalan askerlere sataşarak eğleniyordu.

Yol boyunca saraydan çıktıkları günün aksine daha az dinlenmişlerdi çünkü artık midesi kötü durumda olduğu için kusmak isteyen veya başı döndüğü için biraz sabit durmak zorunda olan bir Yoongi yoktu.

Hem fazla mola vermedikleri hem de saraya girebilmek için yürümeleri gereken o tüneli kullanmak zorunda olmadıkları için saraya çok daha erken varacakları kesindi çünkü Yoongi'nin şu anda ileride gördüğü sarayın büyük duvarları ve ortada bulunan koca kapı sayesinde bunu anlayabilmiş olması gayet normaldi.

Hepsi yine oldukça yorgundu ve Yoongi'nin ilk başta söylediği gibi at üzerinde uzun bir süre geçirmek kasıklarının küçük bir acıyla sızlamasını sağlıyordu ve bu durum sadece kendisinde yoktu diğerleri de aynı şekilde hissediyorlardı.

Sarayın büyük kapılarının önüne ulaştıklarında ise hepsinin tek hedefi biraz dinlenmek olsa dahi sarayın içerisinde bulunan kişilerin planları Yoongi ve Jimin'i pek dinlenmeye gönderecek gibi görünmüyordu.



Saraya gelmeleri iyi mi oldu kötü mü oldu bilemedim şimdi

GIVE IT TO ME | yoonminWhere stories live. Discover now