24- Kötü şeyler ile karşılaşmak

1.8K 209 67
                                    

"Yani anahtarları öylece aldın ve çıktın öyle mi?"

Yoongi masada bulunan ve kullanılmayan kağıt parçasını buruşturarak Sehun'un ağzına sokarak onun artık susmasını sağlarken derin bir nefes almış ve oturduğu masada geriye kayarak Baekhyun'a biraz daha yaklaşmıştı.

Güvenli evde buluştuklarından bu yana Sehun defalarca kez aynı soruyu sorup cevap beklediği için artık yeterince sıkılmıştı, zaten başı dönüyor ve hâlâ bir şey yemediği halde midesi bulanıyorken birileri ile uğraşmak her şeyden daha yorucu geliyordu. Tüm kemikleri sızlıyormuş gibi hissetmesi ise en az diğerleri kadar beterdi.

"Yarın gece gideceğiz oraya değil mi?" diyerek konuşan bu sefer Yoongi olurken Jimin başını sallayarak "Diğerleri ile buluşup her şeyin üzerinden tekrar geçmemiz gerekiyor" dediğinde Yoongi Baekhyun'un elini tutarak masanın üzerinden inmiş ve onu da kendi ile beraber çekerken odanın içerisinde bulunan koltuklara ilerlemişti.

"Beraberiz ama doğru düzgün sohbet edemiyoruz." Ne zaman yan yana gelerek tanıdıkları kişilerin arkasından atıp tutmaya başlasalar ya Jimin yanlarında bitiyordu ya da bir şekilde bir şeyler oluyor ve konuşmaları engelleniyordu. "Ne konuşacağız ki Yoongi?"

"Şu anda bir şey aklıma gelmiyor ama eskisi gibi seninle yalnız kalalım istiyorum" diye sızlanan Yoongi'nin yüz ifadesine Baekhyun gülmeye başladığında kendilerine yaklaşan Jimin'e ve diğerlerine baktıktan sonra gülümsemesini bozmadan arkadaşına dönerken "Alfan bunu beğenmedi" dediğinde Yoongi başını iki yana sallayarak oturduğu yere yayılırken ayaklarını Baekhyun'un bacaklarının üzerine yerleştirmiş ve "O benim abim" dedikten sonra bir anda gülmeye başlamıştı.

⚔⚔⚔

"Hepiniz iyice anladınız mı beni?" Jimin'in sorusu ile beraber herkes yüzlerini gizleyebilmek için kıyafetlerinin ek yerlerini çektiklerinde Yoongi ayağa kalkmış ve yere oturduğu için kirlenen arkasını temizlerken gerisinde kalan askerken uzaklaşmıştı. "Dışarıda neden kimse yok?" Bir süredir düşündüğü şeyi dile getirirken bakışları evlerin çatılarında dolanıyordu çünkü olur da orada birileri varsa boş yere ölmek istemiyordu.

"Bizi bekliyorlarsa bile muhtemelen içeridelerdir" diyen Jimin'in sesini duyduğunda bakışlarını diğer tarafa çekerek biraz sonra içerisinde olacakları yere bakmıştı. Korkmadığını söylese yalan olurdu bu yüzden kendini kandırmasına gerek yoktu, Baekhyun da yanında olmadığı için kimse onun neler hissettiğini bir bakışıyla anlamıyor ve iyi olacağını söylemek için yanına gelmiyordu. Bu yüzden kendini daha çok gergin hissediyor ve bir an önce her şeyi hallederek gitmek istiyordu.

Birazdan harekete geçecekleri için ceplerindeki bıçakları kontrol etmiş ve onları sapladığı kişinin bedeninde bırakacak olsa bile Jimin'in kendisine verdiği hançeri asla bir yerlerde bırakmayacağı için onu sağ eline almıştı. Birinin öldüğünden emin değilse asla bıçağı geride bırakmaması gerekiyordu bu yüzden karşısına çıkan kişi olursa hemen boğazına doğru sert hamleler yapmalıydı. Eğer karşısındaki kişi kendinden çok daha hızlıysa onu yavaşlatmak için önce karnına hemen sonra da açığını yakaladığı için gözlerine veya boynuna saldırması gerekiyordu. Her şey aklındaydı.

Babasının ve Jimin'in öğrettiği her şeyi güzelce zihnine kazımıştı.

"Gidiyoruz, herkes yerlerini alsın."

Jimin'in komutuyla beraber Sehun ve Kihyun öne geçtiğinde onların hemen ardından Yoongi ilerlemiş ve Jimin'in yanına yaklaşmasını beklemeden yürürken etrafına bakınmaya devam etmişti.

Nedense ters giden bir şeyler varmış gibi hissediyordu.

Pencereleri olmayan büyük yapının önüne geldiklerinde Jimin hepsinin göreceği şekilde elini kaldırarak kapıyı işaret etmiş ve Yoongi'ye bakarak anahtarları Kihyun'a vermesini izlemişti.

GIVE IT TO ME | yoonminWhere stories live. Discover now