14- Duygularını hiçbir şekilde kontrol edememek

2.9K 293 158
                                    

"Hepinize selam." Konuşarak girdiği ortamda gözlerini gezdirirken tüm askerlerin arasından arkadaşlarını bulabilmek için yanında durduğu masanın üzerine doğru çıkmış ve oradan inmesi için kendisine ters bir şekilde bakan komutanlara bakmadan etrafa göz atarken Daniel'ı gördüğünde dikkatini çekebilmek için sesli bir şekilde ıslık çalmıştı. Tam o anda aklına Baekhyun geldiği için elini ağzından çekerken yavaşça omuzlarını düşürmüştü çünkü onu gerçekten tahmin edebileceğinden bile daha çok özlemişti. İki gün kadar önce ise Jimin ile beraber onun odasının terasında oturdukları sırada Baekhyun ile görüşmek istediğini söylediğinde alfa bu konuda bir şeyler yapacağını söylemişti ama Yoongi hâlâ bekliyordu, daha hiçbir şey olmamıştı.

Neredeyse iki haftadır buradaydı ve her gün farklı bir eğitime girerek Jimin ile çalışıyorlardı fakat Yoongi kendisini en çok yoran şeyin daha çok sabah saatlerinde bastıran mide bulantıları ve uzun süreli baş dönmeleri olduğunu düşünüyordu. Artık sabahları kimsenin gelip kendisini uyandırmasına ihtiyacı bile yoktu çünkü zaten istemeyeceği kadar erken bir saatte en berbat şekilde uyanmak zorunda kalıyordu.

"Birazdan burada olacaklar masaların üzerinden in!" diyerek kendisine seslenen uzun boylu alfaya bakarak başını sallarken onun yanına ulaşabilmek için masanın üzerinden atlarken hemen önünden geçen kadının elindeki tepsiden içecek bir şey alarak yürümeye devam ettiği sırada omuzunu tutan büyük el yüzünden durarak geriye döndüğünde ikinci komutanı görünce istemsizce gözlerini devirmişti.

"İndim işte masadan. Geçmişte kalan bir şey yüzünden şu anda bana kızamazsın" diyerek elindeki kristal bozması bardaktaki sıvıyı içebilmek için elini kaldırdığında ikinci komutan uzanarak elindeki bardağı alırken "Geçmiş dediğin iki dakika önce olan bir şeydi" dediğinde Yoongi bardağına uzanabilmek için öne atılırken geriye doğru çekilen alfaya yaklaşmıştı. "Bunun farkında olmayabilirsin ama iki dakika öncesi de tam anlamı ile geçmiş oluyor ve artık şu bardağı bana verir misin? Hiç eğlenceli değil!"

Komutan elindeki bardağı arkasında duran alfalardan birinin eline tutuştururken hâlâ bardağına uzanmaya çalışan omegayı geriye çekmiş ve onu arkadaşlarına doğru götürmeye çalışırken bir yandan da "Komutan Jimin sana bunlardan vermememiz konusunda hepimizi tek tek uyardı yani üzgünüm ama bir damla bile içemezsin" dediğinde Yoongi ayaklarını sertce yere basarken kendini iten komutanın ellerinden kurtulmuştu. "Şaka yapıyor olmalısın!"

"Arkadaşlarının yanına geç, birazdan hepsi burada olacaklar bu yüzden uslu dur."

"Jimin nerede?" Hâlâ adını bilmediği ikinci komutan kendisine gözlerini kısarak baktığında Yoongi saygı ifadesi ile konuşmadığı için komutanın kendisine öyle baktığını biliyordu bu yüzden istemsizce gülümsemişti, sonuçta karşısındaki komutan geri kalan hiçbir şeyi bilmiyordu. "Soru sordum, komutanım!"

"Bazen hangimiz daha yüksek bir mevkide anlayamıyorum gerçekten."

"Anlayamayacak bir şey yok, bu sorunun cevabında yüksek mevkide olan kişi ben oluyorum komutanım." Cümlesinin sonuna o kelimeyi ekleyerek dalga geçtikten sonra başka bir cümleyi beklemeden geriye dönerken arkadaşlarına doğru ilerlemeye başlamıştı. İkinci komutanın ilk zamanlarda dışarıya göstermeye çalıştığı sert kişiliği şu anda pek etrafta dolanmıyordu.

"Kris şu elindekini bana verip sen kendine başka alsana" diyerek arkadaşının yanına biraz daha yaklaşırken gözlerini de etrafta gezdiriyordu. Bugün burada bulunmalarının sebebi kralın bir anda tüm askerleri toplayarak moral konuşması yapmak istemesiydi ve Yoongi'nin sonradan öğrendiğine göre kral bunu her ay en fazla iki kere falan yapıyormuş. Konuşmasını yaptıktan sonra hep beraber yemek yiyor ve bir şeyler içtikten sonra biraz daha bir arada bulunduktan sonra herkes odalarına dağılıyormuş.

GIVE IT TO ME | yoonminWhere stories live. Discover now