15- Biraz çilek ve fazlasıyla Baekhyun

2.7K 273 85
                                    

"Çok tuhaf bir şey oldu" diyerek gözlerini açan Yoongi'nin sesini duyan alfa elindeki bardağın içerisinde bulunanları içmeden küçük masaya bırakırken gömleğini düzelterek yatağının üzerinde uzanan omegaya doğru bakmıştı. "Uykunda en fazla ne olmuş olabilir" dediği sırada kısa adımlar ile yatağına ulaşarak dün gece uyuduğu tarafa oturduğunda Yoongi de oturur pozisyona geçerken sırtını da yatağın işlemeli başlığına yaslamıştı. "Bir süredir ilk kez mide bulantısı ile uyanmadım ve bu bence çok tuhaf bir şey tamam mı." Sinir bozucu bir şekilde uyanmadığı için şu anda kendisini oldukça mutlu hissediyordu ve bu güne puanı kesinlikle oldukça yüksek bir şekilde başlamıştı.

"Anlayabiliyorum."

"Yalan söyleme. Gereksiz yere de duyarlıymış gibi davranmana gerek yok" diyerek ayaklarının altına doğru toplanmış olan örtüyü kendine çekerek omuzlarına kadar tüm vücudunu kapatmıştı. Askerlere verdikleri yatak örtüleri ile diğerlerinin kullandıkları aynı değildi ve Yoongi kesinlikle bu odada bulunanı daha çok seviyordu çünkü hem yumuşaktı hem de oldukça güzel kokuyordu ve tabii ki daha sıcak tutuyordu. "Sana asla bir şey söylenmiyor gerçekten."

"Neyse Jimin sen neden beni daha erken uyandırmadın ki, bugün güneş doğmadan ormana gitmeyecek miydik?" Omeganın bildiği üzere bugün ormanda diğer askerler ile beraber kendi aralarında bıçakları ile çalışacak ve kim neler yapabiliyor herkese göstermeye çalışacaklardı. Yoongi bunu duyduğu ilk an çok kişinin yaralanacağı hakkında bir şeyler söylemişti fakat bu gerçekten de umurunda olan bir şey değildi çünkü birilerinin canını yakmak hiçbir zaman çekindiği bir şey olmamıştı.

Bu dünyada eğer siz birilerinin canını yakmaya başlamazsanız onlar ilk olarak sizin canınızı yakmaya başlarlardı, sonuçta bilinenin aksine güçlü olan değil de ilk hamleyi yaparak en çok hasarı veren kişi her zaman kazanırdı. Dünya artık bu şekilde işliyordu ve hızlı adapte olamayan kimsenin de bu dünyada artık pek bir yeri yoktu.

"Başka bir yere gideceğiz." Jimin de belindeki kemeri düzeltirken geriye giderek sırtını yatağın başlığına yasladığı sırada omeganın konuşmasına izin vermeyerek "Hiçbir şey olmadan buraya nasıl sırtını yaslıyorsun" dediği an kendi yastığını sırtına çekerken Yoongi'nin üzerine oturduğu yastığı da kaldırmak için tuttuğunda omega yastığın üzerinden kalksa bile "Her zaman rahatımı bozuyorsun" diye söylenmekten de çekinmemişti. Jimin aldığı yastığı kendine yaptığı gibi Yoongi'nin sırtına koyarken bacaklarını ileriye uzatarak normalde yapmayacağı şekilde sabahın bu saatinde yatağına girmişti.

"Nereye gideceğimizi sormayı unuttum."

Jimin başını sallayarak konuşacağı sırada Yoongi tamamını üzerine çektiği örtünün bir kısmını alfaya doğru ittiğinde Jimin üşüyor olmasa dahi omeganın istediği yaparak kendine uzatılan tarafı üzerine doğru örtmüş ve "Dün gece nereye gideceğimizi söylemiştim" diyerek gülümsemişti çünkü Yoongi'nin dün gece uyuduğu için kendisini duymadığını biliyordu yani bu tamamiyle ona sürpriz olacaktı.

"Hayır söylemedin."

"Söyledim Yoongi ama sen uyuyordun" diyerek kendisine doğru bakan omegaya döndüğünde Yoongi gözlerini devirerek ona bakarken dayanamayarak konuşmaya başlamıştı. "O zaman konuşmak için kendini yormasaymışsın çünkü biz insanlar uyurken etrafımızda konuşulan şeyleri duyamıyoruz maalesef."

"Sakin ol hoşuna gidecek bir yere gidiyoruz."

Yoongi tam başka bir şey söyleyeceği sırada aklına gelen yer ile gülümseyerek tam anlamı ile Jimin'e doğru döndüğü sırada onun kolunu tutarak bedenine biraz daha yakınlaşmış ve "Baekhyun'un yanına mı gideceğiz?" diye sorarken alfanın vereceği tepkiyi dikkatlice izlemeye çalışmıştı. "En çok hoşuna giden yer onun yanı mı?" Bunun cevabını biliyordu tabii ki fakat yine de sormak istemişti. Kendisi de abisini çok seviyordu fakat defalarca kez ayrı kalsalar dahi onu göreceği zamanlarda hiç bu kadar heyecanlanmamıştı ama Yoongi ve Baekhyun gerçekten kardeş olmasalar dahi çoğu kardeşten daha yakınlardı ve bu konu Jimin'in oldukça hoşuna gidiyordu. Bunu inkar edemezdi.

GIVE IT TO ME | yoonminWhere stories live. Discover now