4. BÖLÜM - Doğruluk mu? Cesaret mi?

120 21 62
                                    

Canlarım merhaba. Bu sefer bölüm gecikti ama olsun. Keyifle okuyacağınıza inandığım eğlenceli bir bölüm oldu. O zaman keyifli okumalar...

Müzik:

Alec Benjamin / If we have each other

Evdeki Saat / Uzunlar

.

Cuma - 12.44 / Okul

Hayat ne kadar da farklı değil mi? Benim hayatım sadece bir hafta da değişmeye başladı. Yeni arkadaşlıklar edindim, okul sorumluluklarım arttı, hayatıma yeni bir canlı -sahipleneceğimiz köpek- girecek ve en önemlisi de garip olaylar yaşıyorum. Ve tüm bunlarla farklı hissediyorum. Daha önce hissetmediğim gibi farklı duygular hissediyorum ama bu duyguları bir türlü çözemiyorum.

Zaten hayatta yaşadığımız şeylerin gizli anlamlarını çözebilseydik hayat sandığımız kadar zor olmazdı değil mi?

Bugün okulun ilk haftasının son günüydü. Ve ben daha ilk haftadan yorulmuştum. Hem bedensel hem de zihinsel olarak yorulmuştum. Düşüncelerimden kurtulmamı sağlayan ses Ediz'den geldi. "Ben evde çok sıkılıyorum. Bu yüzden bugün okuldan önce her zaman gittiğimiz Gençlik Diyarı'na gidelim mi?" Ediz'in bahsettiği Gençlik Diyarı dikkatimi çekmişti. Daha önce böyle bir yerin ismini duymamıştım. Bu yüzden onları can kulağıyla dinlemeye devam ettim. "Aslında iyi olur. Hem Elis de farklı oyunlar görmüş olur." Andaç'ın cümlesine karşılık konuşmaya başladım. "Oyun? Anlayamadım." Andaç'ın cümleme karşılık sağ dudağının yukarı doğru kıvrıldığını gördüm. Ve bu ufak dudak kıvrılması onun gamzesini belli ediyordu. Ayrıca ilk defa gamzesini görüyordum. Biraz heyecanlanmıştım.

Bana karşı yaptığı bu ufak gülüşüne utangaç bir tavırla karşılık verdim ve kafamı eğdim. Bu sırada Ural konuşmaya başladı. "Evet ya oraya ne zamandan beri gitmiyoruz. Gidelim de eğlenelim. Elis hanım size dönecek olursak: Bizim gittiğimiz bir yer var. Burada çeşitli oyunlar oynarız ve birkaç sıradan oyun dışında çok farklı oyunlar var. Senin de burayı görmeni istiyoruz. Bizimle gelir misin?" Heyecanlanmıştım. Bu yüzden küçük bir çocuk gibi Ural'ın sorusuna karşı sabırsız bir tavırla karşılık verdim. "Tabi ki gelirim." Ben cümlemi bitirip sustuktan sonra ortada birkaç saniyelik sessizlik oluştu ama bu sessizliği bölen şey Sare'nin kahkahası oldu. Hepimiz Sare'ye şaşkın suratlar ile bakarken konuşmaya başladı. "Elis'in heyecanlı ve meraklı suratı komik geldi. Ben de kahkaha attım." Sare'nin cümlesine karşı hep birlikte kahkaha attık. Onları güldürebilmek hoşuma gitmişti. Ben bu grubu seviyordum. Ve onlara daha bir hafta olmasına rağmen alışmıştım. Bu mutluluk vericiydi.

Ben yüzümdeki tatlı gülümse ile hala Sare'nin cümlesini düşünürken Andaç'ın bana baktığını gördüm. O an heyecan, mutluluk ve şaşkınlık ile ayağa kalktım. Andaç'a doğru ilerledim ve yanına oturdum. Ben ve o yalnız oturuyorduk. Sare ile Ediz bir sırada, ikizler de bir sırada oturuyordu ama biz tek oturuyorduk. Bu yüzden yanına gidip oturdum. Şaşırmış bir surat ile bana döndü. Tam konuşacaktı ama onu bölen ben oldum. "İkimiz de tek oturuyorduk. Geleyim dedim." Andaç'tan cevap bekliyordum ama ters köşe yaptı. Konuşmak yerine bana gülümsedi. Ve bu sefer hem sol hem de sağ tarafındaki gamzeler aynı anda ortaya çıktı. O an gamzelerine gömülmek istedim. Hiç bu kadar güzel gülen, hiç bu kadar büyük, belediye çukuru gibi bir gamze -bu benzetmeyi bir yerde duymuştum- görmemiştim. Ve tüm bunların yanında tek bir dudak kıvrılması bile beni heyecanlandırıyordu. Bana ne oluyordu hiçbir fikrim yoktu ama ben halimden memnundum.

Bir şeylerden memnun olmadıkça hayatı yaşamanın ne anlamı vardı ki?

İşte tam da bu yüzden her zaman ne yaşarsam yaşayayım hayattan ufak da olsa zevk almaya çalışırım. Herhangi bir müzikten, kitaplardan ve hayattan zevk alırsak her şey daha kolay. En önemlisi de tüm zorlukları gülümseyerek ötelemek en zararsız, en kolay acılarımızı atlatma yoludur. Dediğim gülümseme sahte değil gerçek olmalı. Ve sevdiğimiz insanlar ile attığımız kahkahalar biz fark etmesek de bizi ilmek ilmek iyileştirir. Bu yüzden her şeye rağmen gülmek ve hayattan zevk almak, hayatı atlatmanın en kolay yoludur...

FİKOTRA: Zihin SerisiWhere stories live. Discover now