3. BÖLÜM - Süregelen Şok ve Endişe

150 26 41
                                    

Herkese merhaba! Yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım keyifle okursunuz...

Müzik:

Ayça Özefe / Yıkılmam Asla

Alan Walker / Lily
.
KIZIN ANLATIMIYLA

Henüz uyanalı yirmi dakika olmuştu ama hiçbir şekilde heyecanımı gizleyemiyordum. Bugün benim doğum günümdü. Ayrıca Orçun ile bir yıl önce bugün sevgili olmuştuk. Bana ne gibi bir sürpriz yapacaktı çok merak ediyordum. Umarım güzel bir şeyler yapmıştır. Yoksa çok fena bozuşacaktık.

Kendimce düşüncelere dalmışken çoktan okula varmıştım. Hemen sınıfa çıkıp sırama oturdum. Bir yandan da gözlerim Orçun'u arıyordu ama yoktu. Birazdan gelir herhalde diye kendimce söylenerek önüme döndüm.

.

Birinci dersi atlatmıştık ama hâlâ gelmemişti. Bende her zaman ki yerimiz olan arka bahçedeki ağacın yanına doğru gitmeye karar verdim. Belki de geç gelecekti. Gelince de benim arka bahçede olduğumu anlardı çünkü biz birbirimizi çok iyi tanıyorduk ve çok seviyorduk...

Arka bahçeye ulaşmak için son adımlarımı atıyordum. Beni orada bekliyor da olabilirdi. Sonunda arka bahçeye ulaşmıştım ama gördüklerim beni yıkmıştı. İçime büyük bir kor düşmüştü. Kalbim göğsümü yırtıp onun kalbine gitmek için büyük bir hızla atarken benimle birlikte o da yavaşlamış, ne olduğunu şaşırmıştı. Akciğerim de bize eşlik ediyordu. Nefes alamıyordum. Bedenim ise direncini kaybetmiş yere yığılmaya meyilliydi ama her şeye rağmen beni ayakta tutmaya çalışıyordu. Başarılı olduğu söylenemezdi çünkü şu an, şu saniye yerdeydim. Gözyaşlarım gözlerimi tek tek terk ederken öylece yere serilmiştim. Kalbimdeki ağırlık ayağa kalkmamı zorlaştırıyordu. Ve en kötüsü de, en acıtanı da; orada o kızı sarıp sarmalarken beni görmeyişiydi.

Bu durum benim canımı daha fazla acıtsada, bedenim tüm gücünü kaybetmiş olsada ona hesap sormak adına ayağa kalktım. Birkaç adımda yanlarına vardım. Beni fark etmişti ama umurunda değildim. Hatta umurunda o kadar değildim ki yanımdan o kızla açıklama yapmadan gitmişti. Bedenimin bu halsiz halini, gözyaşlarımın gözlerimi tek tek terk edişini, kalbimin cayır cayır yandığını göre göre gitmişti. Oysa ben onun kıymetlisiydim. Bana kıyamazdı.

Kalbim bana yakıcı ve haddi hesabı olmayan sıcak lavlar arsından cevap verdi. Sana kıydı ama dedi. Kalbim kendi aleyhine cevap vermişti çünkü cevabıyla hem bedenime hem de kendine görünmez hançerler saplamıştı... Bu acınası halimle yere çöktüm ve hıçkırıklarla ağlamaya devam ettim...

ELİS'İN ANLATIMIYLA

Gördüğüm şeyin gerçekliğini saniyelerdir sorguluyordum. En son iki gün önce yaşadığım şeyin benzerini tekrar yaşamış olmanın şaşkınlığı, karşımdaki kızın -her ne kadar gördüğüm şeyin gerçekliğini bilmesem de- bitmiş haline karşı endişeliydim. Tüm bunlar ışık hızıyla gerçekleşirken benimle süregelen şok ve endişe ile kafamı sağıma doğru çevirdim. Gördüklerim beni bir kez daha şoka sokmuştu.

Karşımda daha sınıfa bugün gelen, en son kantinde gördüğüm beş kişi duruyordu. Beni mi takip etmişlerdi? Onlara baktığımı görünce bir an afalladılar ama Ural onların kurtarıcısı olarak konuştu. "Sıkıldık da senin peşinden gelelim dedik."

Ural'ın cevabına karşı yüzlerinde bariz bir rahatlama belirdi. Bunun nedenini çözemesemde sorgulamadım. "İyi yapmışsınız ama burada ağlayan bir kız var." dedim ve kızı göstermek adına birkaç adım geri çekildim. Hepsi de kıza odaklanmış bir şekilde bakarken onları bölen ben oldum. "Ben ne yapacağımı bilemedim. Ona nasıl yardım edebiliriz?" Bunları söylerken Sare'ye bakıyordum. Belki de teselli konusunda iyi birisidir. Ayrıca kıza bakarken çok ilgili duruyordu ama benim düşündüğüm gibi olmadı. Sare konuşmadı.

FİKOTRA: Zihin SerisiWhere stories live. Discover now