FİKOTRA: Zihin Serisi

DUYURU!

Selam Güzih ırkı! Nasılsınız?

Öncelikle sorularımı sorayım, sonra sürprizi açıklayacağııım! <3

1. Final bölümünü nasıl buldunuz?

2. Dilim, kurgum ve betimlemelerim hakkında ne düşünüyorsunuz?

3. İkinci bir kitap ister miydiniz?

4. Farklı türlerde yazmamı ister miydiniz? Cevabınız evetse hangi tür olurdu bu?

Eveeet, sorularım bu kadardı canlarım. Öncelikle kurgumun oluşması, bölüm yazmaya başlamam ve yazdığım bu sürecin nasıl geçtiğini anlatacağım.

İlk göz ağrım neredeyse bir yıl önce 26 Mart’ın bittiği ve 27 Mart’tın başladığı o gece doğdu. Aklımda bir şeyler vardı ama henüz bir yere kaydetmemiştim ama o gün, bir gece yarısı Elis ve Andaç’ı tasarladım ve hikayemiz böyle başladı. Bu hikayenin biraz öncesine gidecek olursam size doğruyu söyleyeceğim. Ben pek kitap okumayı seven bir insan değildim. En azından birkaç yıl öncesine kadar ama daha sonra bir arkadaşım sayesinde buraya müptela oldum ve benim kitap bağımlılığım başladı. Aslında küçükken de böyle dışarı çıkınca aileme kitap aldırırdım ama o bağ sonradan koptu sanırım. Her neyse burayı keşfettikten sonra günde dört, beş saat kitap okumaya başladım. Hâlâ günde -zaman bulduğum günlerde- en az iki saat kitap okurum ve iyi ki kitaplar ile tanışmışım çünkü kitaplar kirli dünyanın tozlarından arınmanın tek yoludur. Bende bu şekilde arındım.

Açıkçası benim bu senem herkesinkinden daha kötü geçti çünkü virüs dışında da yaşadığım şeyler vardı ve inanın nasıl atlattım bilmiyorum. Bu süreçten kitabımın da etkilendiği oldu. Biraz sonra açıklayacağım sürprize hiç başlamamayı ya da bu kitabı da finalden sonra silmeyi düşündüğüm bile oldu ama gün sonunda yine karakterlerim ve ben vardık. Onlardan vazgeçmem mümkün değildi.

Gelelim kitabıma. İşte ben tam o dibe battım dediğimde kitabımın düşleyerek ayağa kalktım. Göz yaşlarım durdu yerini heyecana bıraktı. Kitabım sayesinde. Sanırım burada minik bir kitle dahi olsa oluşturmama yardımcı olan en büyük etkendi. “))

Bu arada ben yazma kararı aldığımda dilim, betimlemelerim nasıldı hiç bilmiyordum. Sadece yazmak istiyordum. O yüzden yazdım ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Kurgularken de ablam bana çok yardımcı oldu.

Özel teşekkürlerim;

Ebru Bostancı (Annem)

Hatice Bostancı (Ablam)

Şükran Demir (Kuzenim)

Sevgi Özkan (Kankisim)

 Başarımın arkasındaki insanlar sizi seviyoruuum!

Neyse gelelim yazma sürecine. 25 Haziran’da tanıtım, tanıtım videosu ve instagramda ilk postu falan paylaştım ve 26 Haziran’da ise ilk bölümü yayımladım. Gecenin bir saatinde, sabahın köründe, derslerimin olduğu zamanlarda. Her zaman diliminde bölüm yazdım ve gerçekten hayatımda ilk defa kendimden gurur duyuyorum. Umarım bir gün birilerinin en sevdiği kitap benim kitabım olur ve bu tüm emeklerimin karşılığını alırım. Yanlış anlaşılmasın, karşılık alıyorum. Gerek oylarınızla, gerek yorumlarınızla ya da sussanız bile ben biliyorum, sizler benim yanımdasınız ve inanın sizi çok seviyorum.

Şu an bu satırları okuyan insan, benim için çok değerlisin.

Şimdi gelelim sürprize.

 2. Kitap geliiiiyoooooorrrrr!

Dikkat ettiyseniz eğer 26. Bölüm başlığında sezon finali yazıyor. Daha hikayemiz bitmedi. Öyle kolay ayrılamazdım onlardan. Evet, biraz ayrı kalacağız onlardan ama merak etmeyin. Daha Elis o kurula başkan olacak. Henüz kurgulamadım ama aklımda var bir şeyler. Bakalım neler olacak?

Size günler önce haberini verdiğim sürpriz buydu. Umarım sizde benim gibi sevinmişsinizdir. Son olarak kurgu, final, ikinci kitap vs. Sorunuz olursa bu kısma alayım ve artık ben kaçayım.

Ha, son olarak;

“Ağla, ağla bu gözler sana son defa bakarken.

İnan yüzünde duruyor bir elveda.

Uyansam bu kabustan değişir mi? Söyle dünya.

Kalbim anla, anla ve ağla yeniden.”

Ayrılık vakti geldi...

Seviliyorsunuz. 🖤

Dolunay’la kalın!