Bölüm 5: Tesadüf ve Kader

4.2K 337 20
                                    


Bölüm şarkısı: Nehir - Çağan Şengül (Favori şarkılarımdan biridir. Bu adamın her şarkısı güzel, bu adam favorim benim!)

Bölüm 5: Tesadüf ve Kader

Soğuk havaların vazgeçilmezi eldivenlerimi elime geçirmeye uğraşırken ezbere bildiğim apartmanda dikkatli adımlarla aşağı indim, daima kapalı duran demir kapının kolunu çevirip kendime doğru çektikten sonra derin bir nefes vererek ileri doğru bir adım attım ama ayağım çukura denk gelince ufak bir çığlık attım. Yeni kırıldığı belli olan taş bileğimde sızı oluşturdu, ama son anda tutunduğum biriyle yere düşmekten kurtuldum.

Korkuyla nefes alıp verirken eline sarıldığım tenin tanıdıklığı kaşlarımı çatmama sebep oldu. Kalbimin ağzımda atıyor oluşu şu anlık konuşmama engel olsa da kolları arasında olduğum adam "Asya, iyi misin?" dediği an ağzımda atan kalbim sertçe karnıma vurdu sanki. Şaşkınlıkla "Demir?" diye soludum ismini.

Birkaç saniyenin sonunda "Nereden tanıdın?" diyen hayret dolu sesini işittim. Kolları arasından çıkmadan ayaklarımı yere sürttüm yavaşça. Kaldırımın kırık taşları kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Bu taşlar yeni mi kırılmış acaba?"

"Anlamadım?" dediğinde hala onun kolları arasında olduğumu fark ettim. Boğazımı temizleyip kollarından yavaşça sıyrıldım, eldivenimi diğer elime geçirdikten sonra kolumun altına sıkıştırdığım değneğimi ellerim arasına aldım. Yere hafifçe vurdum, çıkan sesi duyduğum an rahatladım.

"Kaldırımın taşları diyorum... Yeni kırılmış herhalde, geçen gün yoktu böyle bir şey." dedim açıklama hissederek ama hemen sonra aklım yeni bir şeye takıldı. Onun burada ne işi vardı? "Sizin burada ne işiniz var?"

Güçlü bir nefes verdiğini işittim. Fazla yakın olmasakta onun ne yaptığını anlatacak kadar yamacında olduğumu o an anladım. "Arkadaşım buradan bir ev kiraladı, onun için geldik."

Onunla beraber birkaç kişi daha olduğunu bu sayede anladım. "Ah, anladım." dedim mahcubiyetle. Az sonra boştaki elim kavrandı ve havalandı. Şaşkınlıkla elimi çekeceğim esnada eldivenimin üstünde hissettim sıcak bir nefesle birlikte hafif bir dokunuşla duraksadım. "Merhaba Asya Hanım, ben Sami."

Kaşlarım havalanırken hafifçe başımı eğdim ve elimi geri çektim. "Tanıştığıma memnun oldum."

Evde kalacak kişinin kim olduğunu merak ettiğim esnada bir başka ses duydum. "Bu binada oturacak kişi benim, Baran."

Tebessüm ettim, "Hayırlı olsun." dedim sevecence. Demir'e olan anlamsız güvenim sebebiyle onlara da istemsiz bir samimiyet duymuştum. "Açıkçası sizin ününüz şimdiden mahallenin dilinde. Kardeşinizle yaşayacakmışsınız."

"Demek daha biz gelmeden ünümüz gelmiş buralara." dedi hayretle Baran. "Açıkçası şaşırdım."

Güldüm, daha bunun görünen taraf olduğundan bahsetmedim ona. Bu esnada tekrar duydum Demir'in sesini. "Asya, sen nereye gidiyorsun?"

Duraksadım, çantamın kulbuna sarılırken "Arkadaşımın yanına gideceğim." dedim, nezaketen yaptığım bu açıklamanın tek sebebi hiçbir art niyet sezinlemememdi.

"Eşlik edebilir miyim?" dedi bu defa beni şaşırtarak. Sesindeki saklayamadığı endişeyi duyduğum an tebessüm ettim. Büyük ihtimalle az önceki dikkatsizliğim sebebiyle biraz endişelenmişti. "Sadece ufak bir kazaydı." dedim anlayışlı bir şekilde. "Siz görenler bile arada tökezlemiyor musunuz Demir?"

Beklemeden "Elbette öyle ama..." dediğinde onun sözünü kestim. "Burası benim mahallem, son gördüğüm şey bile bu mahallenin asfaltı Demir..." duraksadım ve derin bir nefes aldım. "Sizden çok daha iyi biliyorum bu sokakları. Bu sebeple endişelenme. Size iyi eğlenceler."

Kör Duygular Where stories live. Discover now