Bölüm 24: Son Dans

2.2K 216 24
                                    


Bölüm şarkısı: Love Story - Taylor Swift (Şarkı aynı zamanda bölüm içindeki dans şarkısı.)

Bölüm 24: Son Dans

Sevginin bin farklı hali olduğunu insan zamanla öğreniyordu. Sevmek eylemi öyle kapsamlı, öyle kucak dolusu şeyi bir arada tutar haldeydi ki bir şeye bağlamak ya da aynı kefeye koymak imkansıza yakındı. İnsan becerdiği sürece her şeyi sevebilirdi. Hayvanları, bitkileri, mevsimleri, tarihleri, geçmişi, geleceği, şimdiyi, insanı ya da anlam yüklediği nice başka şeyi çok sevebilirdi.

Fakat hepsini aynı derece sevmek mümkün değildi. İnsan anne ve babasını sevdiği gibi sevemezdi bir ağacı. Mevsimleri sevdiği gibi sevemezdi bir kediyi ya da bir sincabı.

İnsan nasıl olurdu da kalbine dokunan bir kadınla senelerdir beslediği balığı bir tutabilirdi? Sevginin de halleri, dereceleri vardı.

Sevebildiğim en uç noktada seviyordum o yüzden Asya'yı. Gönlüme ilmek ilmek kendini işlediği gibi nasıl olur da bir ağaç yer edinebilirdi ki kalbimde? Biliyordum ki sevginin en güzel yeri ona aitti. Öyle de olmalıydı. Ona ait olan yerde yine ona olan sevgim hüküm sürüyordu sadece.

İnsan en çok sevdiklerine kırılırdı. Onlar tarafından gelen darbelerle incinir, canı yanardı. Benimde canımı bir tek o bu denli yakabiliyordu. Bunu da geç öğrenmiştim ama sonuçta öğrenmiştim. O elimi bıraksa üzülüyor, başını omzundan kaldırsa huzursuz oluyordum zaten. Fakat bu bambaşkaydı.

Onu anlamıyor değildim, hatta hak da veriyordum. Korkularını, aynı derecede hissediyordum ama o bunu bile fark etmiyordu.

Nasıl da ondan ibaret olduğumu göremiyordu...

"Demir Bey hala hazırlanmadınız mı siz?" diyerek sitem eden asistanıma usulca döndüm. Bu kadına karşın daima mahcup hissediyordum fakat yapacak bir şeyim de yoktu açıkçası. "Takım elbisenizi göndermiştim size eve geçmeyeceğinizi söylediğinizde."

"Biliyorum getirdiler." dedim sakin sakin. Soğuyan kahvemden sırf ondan kaçmak için bir yudum aldım ve boğazımı temizledim. "Kahvem bitsin hazırlanacağım."

Yelda Hanım gözlerini kısıp beni süzerek odanın kapısını kapattı ve gözlüklerini düzelterek masaya doğru birkaç adım yaklaştı. "Başka bir sorun mu var?"

Tebessüm etmeye zorladım kendimi. "Sorun yok." dedim, ardından sandalyeden kalkarak kuru temizlemeden gelen takım elbisemin olduğu kılıfa doğru ilerledim ve doğru takım elbise olduğundan emin olmak adına açıp baktım. Koyu lacivert, takım elbise ve beyaz gömleğimi görünce başımı usulca sallayıp hala beni yüzen Yelda'nın gözlerine çevirdim gözlerimi.

"Asya Hanım'la ilgili bir mevzu sanırım?" dedi, emin olmak adına soru sorar gibi seslense de sanki onun olduğundan da emin gibiydi.

"Bu akşam davete katılmayacak." dedim derin bir nefes alarak. "Zorlamadım. Bilmiyorum, eğer böyle rahat hissedecekse sorun değil."

Yelda Hanım anlayışla başını salladı. "Elbette." dedi, gözlüklerini düzelterek "Basına bu konu hakkında soru sormamaları gerektiğinin uyarısını yaparım." dedi.

"Teşekkürler."

Bu defa mesafeli bir gülümseme eşliğinde boğazını temizledi. "Arabanız hazır. Kendiniz kullanmak istediğiniz için şoför ayarlamadım."

Yeniden "Teşekkürler Yelda." dedim.

"Görevim." derken sevecen bir şekilde gülümsemişti. "Çıkmadan önce bana haber verirseniz sevinirim."

Kör Duygular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin