Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)

Allah var yakışıklı çocuk

"Demek ki Yağız salağının bile sevdiği biri olabiliyormuş."
"Aslında Yağız böyle biri değildi. Yani  Su'nun hayatını kaybetmesi onu çok sarstı."
"Senin Yağız'a anlayış göstermen beni çok şaşırttı."
"Çok komik!"
"Komik demedim ki."dedim.
"Ağzın iyi laf yapıyor Duru hanım."
"Teşekkür ederim Gönenç bey."

Zil çalmıştı ve bende sınıfa gelmiştim. O sırada Elif'i gördüm. Yanında bir erkek vardı. Yoksa.. sevgilisi miydi? Şimdi Allah var yakışıklı çocuk. Elif beni gördü ve hemen yanıma gelmesi için elimi havaya kaldırdım.
"Sevgilin mi?"dedim sessizce. Kafasını salladı ve güldü.
"Sessizce konuşmana gerek yok, sınıftakiler biliyor. Sadece dile getirilmesini istemiyorum o kadar."
"Anladım. Bir şey diyeyim mi? Çocuk çok yakışıklı. Umarım hiç ayrılmasınız."
"Umarım. Seni Gönenç'le gördüm bahçede. Allah'da sizi ayırmasın ne diyeyim yani."dedi gülerek. Omzuna hafifçe vurdum sinirlenmiş gibi yaparak.
"Saçma sapan konuşma Elif. Ben Gönenç'le arkadaşım."
"Bahçede ki bazı kızlar size imrenerek bakıyordu. Herkes seni kıskanıyor."
"Neden? Gönenç'le konuştuğum için mi?" Kafasını salladı.
"Cidden mi?"
"Evet."
"Onlarda konuşabilir." Elif bana 'o kadar emin olma.' bakışı atıyordu.
"Konuşamazlar mı?"
"Hayır. Yani şöyle söyleyeyim; senin gibi resmen her teneffüs konuşamazlar."
"Saçma. Neden peki?"
"Sana önceden de dediğim gibi; Gönenç pek kızlarla konuşan biri değil.
"Anladım. Siz çok yakışıyorsunuz ya. Çok tatlı bir çiftsiniz."
"Teşekkür ederim."dedi ve bana sarıldı. Gülümsedim.
"Bu arada kim biliyor sınıftakiler hariç?"
"Diğer sınıftan bazı arkadaşlarım, Emre'nin arkadaşları ve Gönenç."
"Gönenç biliyor muydu?" Kafasını salladı.
"Anladım. Gönenç ne alaka peki?"
"Emre'yle sevgili olmamız da onunda katkısı var."
"Gönenç'in mi?" Kafasını salladı. İlginçti.

"Duru önceki okulunda denemelerde kaçıncı oluyordun?"
"Genellikle 4 veya 5 hocam. Neden ki?"
"Her sınıfın başarılısını alıyoruz da o yüzden sordum. Bu arada galiba sensin şu an bu sınıfın başarılısı. İkinci ise Yağız." Yağız mı?
"Ya-Yağız mı? Yani ben bu okula gelmeden önce Yağız sınıf birincisi miydi?" Hoca kafasını salladı. Wtffff!!! Nasıl ya! Hiçte başarılı biri gibi gözükmüyordu oysaki. Bu Yağız denen çocukla ilgili hep yanılıyordum. Nedense çok başarısız sadece baba parası yiyen bir çocuğa benziyordu. Yani yine baba parası yiyordur o ayrı da. Her neyse bu beni ilgilendirmiyordu.