aşık olmuşsun.

175 11 0
                                    

Duru'dan
"Belki de sevdiğim kızsındır. Resmen bana bunu dedi kızlar."dedim Elçin ve Nil'e. Görüntülü konuşuyorduk. Yani bugün olanları onlara anlatmalıydım.
"Uf Gönenç benim sevgilim olmalıydı ama ya!"dedi Nil.
"Kızım zaten şu an biriyle sevgili değil. Sadece Duru'ya yazılıyor o kadar."
"Saçmalamayın. Bana falan yazılmıyor. Dalga geçiyor sadece."
"Valla seni arkadaş olarak görüyorsa bile eğer, asla böyle bir şey demez. Umutlanmanı istemez bir kere. Bu çocuk seni seviyor. Demedi deme."dedi Elçin. Aslında biraz korkuyordum çünkü Elçin'in dediği şeyler genelde doğru çıkardı.
"Sen Gönenç'le sevgili olmak istemez miydin?"dedi Nil.
"Bilmem, bunu hiç düşünmedim."
"Yani kim arkadaşıyla sevgili olmayı düşünür ki?"dedi Elçin.
"Bugün benim üzerime oynuyormuşsunuz gibi geldi."dedim.
"Yani oynamıyoruz aslında. Sadece sen biraz bazı şeyleri anlamıyorsun."
"Ne gibi mesela?"
"Mesela bu çocuk seni seviyor. Sen de bence farkındasın çünkü bize anlattıklarını kafandan atmıyorsan bir arkadaş arkadaşa böyle bir şeyler demez."
"Bunu az önce de söyledin."
"Az önce de söyledim ama hâlâ anlamıyorsun salak arkadaşım benim."
"Dün de 'Seni arkadaşım olarak görmek istemiyorum.'dedi."
"İşte bak. Artık apaçık söylemiş yani. Ve bence senin anlamanı bekliyor. İstersen biz konuşalım he?"
"Hayır tabii ki. Ne diyeceksiniz zaten? 'Duru senin ne demeye çalıştığını anladı hadi sevgili olun.' mu diyeceksin?"
"Hayır tabii ki. Ay ortaokul mantığı oldu."dedi yüzünü buruşturarak. Güldüm. Evet biraz öyle oldu.
"Hem bence Furkan olayında da kıskanmış. Sen ona demişsin eskiden Furkan'ı sevdiğini. Ayyyy! Bu çocuk senden hoşlanıyor ya!" İkisi de çığlık attı.
"Peki sen ona karşı bir şey hissediyor musun?"dedi Nil. Bu soruya cevap veremedim. Çünkü cevap vermek istemedim.
"Hadi. Seni bekliyoruz."
"Bi-Bilmiyorum. Ben.. aslında Gönenç'leyken çok mutlu hissediyorum kendimi. Diğerleri gibi değil. Bence artist biri de değil. Ama ondan hoşlanıyor muyum? Bilmiyorum."
"Kızım bunlar bile yeterli bence."
"Onunla kavga ettiğim gün bir daha benimle konuşmaz diye çok korktum. Çünkü onun dediğine göre bir şeyleri anlamıyordum."
"İşte onun seni sevdiğini anlamadığını söylüyor burada. Seni akılsız."
"Yani Gönenç beni mi seviyor? Bunu mu demeye çalışıyorsunuz?"
"Yaklaşık yarım saattir diyoruz zaten güzelim. Şu an senin onu sevip sevmediğini soruyoruz sana."
"Bunu kendisi bile bilmiyor belki de."dedi Elçin.
"Evet bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki ben Gönenç'in yanındayken mutlu oluyorum. Kendimi iyi hissediyorum."
"Kalbinde bir çarpıntı falan olmuyor mu?"
"Biraz heyecanlanıyorum. Böyle.. nasıl desem.."
"Kızım anladık biz seni. Sen Gönenç'e aşık olmuşsun. Nokta."
"Bunu ben bile bilmiyorum sen nasıl emin olabiliyorsun?"
"Kızım sen inanmak istemiyorsun. Çünkü ikinci defa arkadaşına âşık oluyorsun."
"Furkan'ı arkadaş olarak görmüyordum. Bunu siz de biliyorsunuz."
"En azından aşık olmadan önce arkadaşındı. Kabul et."
"Neyse bu konuyu kapatalım. Ben kapatıyorum biraz evi toparlayacağım."
"Kaç tabii kaç. Bu dediklerimizi iyice düşün tamam mı?"
"Tamam düşüneceğim. Hadi öptüm sizi."dedim ve el sallayıp konuşmayı sonlandırdım. Aslında evi hiç toparlamak istemiyordum ama annem eve yorgun gelecekti. Bugün geç gelecek çünkü. Ufff! Neyse. Hayırlı bir evlat olmalıyım. Bilgisayarı masama koydum ve evi toparlamak için ilk olarak odamdan başladım. Hadi bismillah.
Gönenç'ten
"Ne konuştunuz bakalım yengemizle?"
"Ne iğrenç bir laf."dedi Emre.
"Bu salak bazen ne diyeceğini hiç bilmiyor gerçekten."dedim.
"Hadi anlar ne konuştunuz?"
"İlk başta plan yaptığımızı anlamış. Yani benim onunla konuşmam için yaptığımız bu planı biliyormuş."
"Akıllı kız."dedi Aras.
"Yani anlamaması garip kaçardı zaten. Mal Aras tuvaletim geldi diye bağırdığı için anladı."
"Olm benim ne suçum var ya. Kendisi zeki işte anladı yani."
"Neyse boşverin. Nasıl olsa olumlu bir şekilde sonuçlandı."
"Valla sizi gören sevgili zannederdi ha."dedi Emre.
"Ben de öyle düşündüm."
"İleride o da olacak gençler sakin olun."dedi Aras. İkisi de benim düşündüğüm şeyleri söylüyorlardı. Demek ki fark edilen şeylerdi.
"İnşallah."dedi Emre. Kafamı salladım. İnşallah.
"Ne konuştunuz peki?"
"İşte özür diledim. Eskisi gibi olmamızı istedim."
"Eskisi gibi? Arkadaş mı olmak istiyorsun yani?"
"Hayır. Onu da söyledim. Arkadaş olmak istemiyorum dedim. Her neyse geçelim bunu. Aslında bu kadar konuştuk. Yani başka bir şey yok. Bir de en son kafenin önünde Emre'yi beklerken ona seninle pek arkadaş olmak istemiyorum dedim. Yani daha fazlası demeye çalıştım."
"Umarım anlamıştır. Biliyorsun Duru bu konularda biraz geri kafalı."dedi Aras.
"Düzgün konuş istersen. Terbiyesiz!"dedim inadına. Bana da aynısını yapıyordu.
"Ben gerizekalı demedim en azından. Geri kafalı dedim."
"Ufff neyse tamam. Kısacası ben aramı düzelttim. Artık içim rahat. İstediğim zaman Duru'yu arayabileceğim. Doğru ya! Şu an bile arayabilirim."
"Bari biz gidince ararsın. Sana gerçekten aşk yaramadı ya. Bizi unutuyorsun resmen."dedi Aras.
"Sanki sadece aşık olduğunda yapıyor gibi konuştun."dedi Emre.
"Emre sen hiç karışma bence senin zaten sevgilin var. Sanki sen hiç konuşmuyorsun."
"Duru senin sevgilin mi olm?!"dedi Aras. Bazen bir anda böyle yükseliyordu dengesiz.
"Aras. İyi misin kardeşim?"
"Fazla yükseldim değil mi? Pardon."
"Bir daha olmasın."dedim. Bu laftan nefret ediyordu. Sırıttım.
"Neyse. Zaten seninde Duru'yla sevgili olman yakındır."dedi Emre.
"Bence de. Şimdi senin davranışlarından Duru hoşlanmıyor diyemez bir kere. Bence hoşuna gidiyor. Çünkü seninleyken mutlu. Kısacası olursunuz siz."
"İnşallah."dedim.
"Bu arada Asya varya?"dedi Aras. Yüzümü ekşittim.
"Neden şimdi o hayırsızdan bahsediyorsun?"dedi Emre.
"Aynen neden yani?"dedim.
"Seninle barışmak istiyormuş."
"Ne?"
"Seninle barışmak istiyormuş diyorum. Ya bu kız gerçekten salak. Herşey yolunda gidiyor. Sen o kızı unutuyorsun. Hatta çoktan unutmuşsun. Ve başkasını seviyorsun. Şimdi de kız barışmak istiyor."
"Biz onunla kavgalı falan değiliz ki barışmak istiyorum diyor. Biz Asya'yla ayrıldık. Gerçekten salak mı ya?! Benim hayatımın içine etmekten başka bir şey yaptığı yok."
"Biz onu hallederiz de, eğer okul senin Duru'yu sevdiğini öğrenirse ve bu Asya'nın kulağına giderse biraz sorun olur bence."dedi Emre.
"Okuldakiler zaten Duru ve Gönenç'i bilmiyor mu? Bana Aysima 'Duru ve Gönenç sevgili olmadı mı hâlâ?' dedi."
"Yani okuldakiler biliyorlar ve bir olay çıkarmadılar. Öyle mi?"
"Öyle olmuş. Bende bayağı korktum acaba kafalarına taş falan mı düştü dedim. Ama hepsinin kafasına taş düşmesi biraz.. mantıksız."
"Duru öğrense sorun etmez bence. Çünkü eskiden olan bir şey. Yani takmaz diye düşünüyorum."
"Bence senin söylemen lazım."
"Eğer söylersem bundan bana ne diyebilir."
"Ama anlatırsan yani onu sevdiğini söylersen o zaman anlar."
"Abi bıktım cidden ya."
"Ben konuşmak istemiyorum o salakla. O yüzden Emre sen konuşsan?"
"Elif konuşsa?"
"Daha iyi olur. Böyle şeyleri sevmiyorum ama kız anlamıyor. Resmen salak ya."
"Sakin ol abicim sakin." Derin bir nefes aldım.
"Abi her zaman kötü bir şey olmak zorunda mı ya?"
"Başka ne zaman oldu ki? Yani bu kadar kötüsü?"dedi Aras. Emre bir anda gülmeye başladı. Kendimi tutamayıp ben de gülmeye başladım. Öyle bir ciddi bir şekilde demişti ki gülmem gelmişti.
"Sen de haklısın. Ama gerçekten artık rahat bir hayat yaşamak istiyorum."dedim. Ortamda sessizliğe büründük. Sonra üçümüze de bildirim geldi. Telefonumu açtım. Instagram'dan gelmişti.
'Neden Yağız, Gönenç'i koruyor?' yazıyordu okulun öğrencilerine ait olduğu sayfada. Ve bir fotoğraf vardı. Yağız'ın bazı kızlarla konuştuğu bir fotoğraftı.
"Ben ne alaka?"dedim.
"Yorumlara bakalım."dedi Aras. Yorumlara baktım.
'Ne saçmalıyorsun? Onlar iki yıldır konuşmuyor.' yazmıştı biri.
'Demek ki Yağız konuşmak istiyor. Yoksa bu kızlarla niye konuşsun ki?'
'Belki Gönenç'e tuzak kuruyorlar? Olamaz mı?'
'Bunun olmasını çok isterdin değil mi? Ama ben zannetmiyorum böyle bir şey yapacağını. Çünkü Yağız düşünceli biri. Kısacası herkesi kendinle karıştırma.'
"Olm kavga ediyorlar resmen."
"Yağız bu kızlarla ne işler çeviriyor?"dedi Aras.
"Bilmiyorum. Ne konuşuyor olabilir ki?"dedim.
"Galiba kızlarla gerçekten senin için konuştu."dedi Emre.
"Ne? Nasıl yani?"
"Duru ve seni rahat bırakmaları için olabilir. Az önce konuştuk ya, dedik kızlar hiç bir şey demiyor senin bu hallerine diye. Demek ki Yağız kızlarla gerçekten de konuştu. Zaten ben de düşünmüştüm bu işte bir şey olduğunu."
"Aras bile düşündüyse eğer iş büyük."dedi Emre. Komikti ama nedense gülemiyordum.
Yağız'dan
Okulun sayfasında herkes bizi konuşuyordu. Yani Gönenç ve beni. Neden bunu yapmıştım bilmiyordum. Ama sadece yardım etmek istemiştim. Birinin oralarda olmadığına çok emindim halbuki. Ama varmış. Neyse. Sahilde oturmuş denizi izliyordum. Gerçekten Su'yu çok özlemiştim. Keşke beni bırakıp gitmeseydin Su. Artık Gönenç'te benimle konuşmuyorduk. Artık o da yanımda değil. Artık o da hayatta olmayacak. Gözlerimi dolmuştu. Gönenç'in hastalığını biliyordum. O gün Gönenç'i hastanede görmüştüm. Ve merak etmiştim bir sorun mu var diye. Daha sonra Gönenç'i takip ettim. Beyin doktorunun odasına girmişti. Korkmuştum çünkü ailesine veya kendisine bir şey oldu diye düşündüm. Doktorun odasına girmesini bekledim. Daha sonra odaya girdi ve arkasından doktorun yardımcısı kapıyı kapatacakken kadına soru sordum öylesine. Kapıyı kapatmaması için. Sonra kapıdan onları dinledim. Ve Gönenç'in sadece 4 ayı kaldığını duydum. Çocukluk arkadaşımın sadece 4 ayı kalmıştı ve ben onu sadece 4 ay görecektim.

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now