büyüyünce.

147 7 3
                                    

Gönenç'ten
Aras'a teklif sunmuştum ve yan daireme bir haftalığına gelmişti. Şu an eve gelmiş oturuyorduk. Bizim grup.
"Mutlu musun?"dedim.
"Tabii olm. Nasıl olmayayım?"
"Allah'ım ya!"dedim ve ayağa kalkıp mutfağa gittim. Kendime bir bardak su doldurdum. Onlar kola içiyorlardı ama ben içmek istemiyordum. Çünkü midem hafiften bulanıyordu. Umarım bir şey olmazdı.
"İyi misin?" Arkamı döndüm. Duru gelmişti. Gülümsedim.
"İyiyim. Neden sordun ki?"
"Mutsuz gördüm sanki seni."dedi saçlarımı okşayarak.
"Değilim. Aksine mutluyum. Ama belli edememişim galiba."
"Galiba."dedi. "Hayret kola içmiyorsun."
"Canım istemedi."
"Anladım. Rezidans çok güzelmiş. Bende büyüyünce böyle bir yerde yaşayacağım."
"Şu anda da yaşayabilirsin."dedim.
"Biliyorum ama şu an annemle yaşamak istiyorum."
"Anladım. Büyüyünce benim evimde yaşarsın."dedim yanağını sıkarak. Gülümsedi. Çok utanmıyor gibiydi. Bu iyiydi.
"Misafir kabul edersen neden olmasın."
"Kabul ederim tabii ki. İstersen senin evin bile olur."dedim. Şu an yaşadığım yeri Duru'ya bırakacaktım. Evin boş olmasındansa gidip gelirdi. Büyüyünce de yaşardı burada.
"Hadi içeri gidelim."dedi. Elini tuttum.
"Daha sonra benim evime de bakmaya gel. Aras'ın evine geldin."
"Gelirim." İçeri gittik.
"Anlat bakalım oynamaya ne dersiniz?"dedi Elif.
"Ben evet derim."dedi Duru. Çaktırmadan doktoruma yazdım. Yorulursam bir şey olur mu diye? Buradaki kimse bilmiyordu hastalığımı. Sadece Yağız biliyordu.
"Sen ne dersin?"dedi Duru.
"Çok çocukça değil mi ya?"dedim.
"Sana gire herşey çocukça."dedi Aras.
"Bence de birazcık çocukça sanki."dedi Emre. Bana katılan biri vardı sonunda.
"Oynayalım işte ya."dedi Elif. O sırada mesaj gelmişti.
Gönderen: Doktor
'Kendini çok yorma. Anlatan hep sen olma kelimeleri. Bir iki kere anlat. Sorun olmaz.'
Gönderen: Gönenç
'Tamam teşekkürler.'
"Ben çok anlatmak istemiyorum ama. Bir iki kere anlatsam olur mu?"dedim.
"Olur. Ben anlatırım senin yerine."dedi Duru.
"Bir dakika. Biz seninle takım olacağız Duru. Onlar erkekler olarak diğer takım olacak."
"Ne saçma."dedim.
"Hiçte bile."dedi ve Duru'yu yanına oturttu. Duru bana bakarak dudağını büzdü.
"Sen bizi niye ayırıyorsun arkadaşım ya!"
"Hah! Ayırmak mı? Ne alâka be!? Duru benimle takım olacak dedim ben sadece."
"Neyse tamam. Diğer el seninle takım olurum."dedi Duru. Gülümsedim.
"Tamam."dedim. Yere çömeldim. Emre, Aras ben bir takım, Duru ve Elif bir takımdı.
"Şimdi ilk kızlar başlasın. Öncelik verelim."dedi Aras. Telefonundan uygulamayı açtı ve Elif'e verdi.
"Başlıyorum Duru."
"Başla." Duru'ya baktım. Çok mutluydu. Onunla birlikte olmakla hata mı yapmıştım? Bir zaman sonra artık onun hayatında olmayacağım. Ve bu onu çok üzecek. Bunu her gece düşünüyorum. Ne yapacak benden sonra? Arkadaşlarım ne yapacak? Annem? Babam?
"Lan kaç tane bildiniz çüş."
"Duru bayağı iyi biliyor." Gülümsedim. Şu an herkes çok mutluydu. Bende mutluydum. Ama bu mutluluğu daha yaşayamayacaktım. Beraber mutlu olduğum kişileri göremeyecektim. Bu yüzden onlarla sürekli vakit geçiriyordum. Pişmanlık duymayayım diye.

"Görüşürüz."
"Yarın görüşürüz."
"Sen burada mı kalıyorsun?"dedi Aras, Duru'ya.
"Ne?"
"Gönenç'le mi kalıyorsun?"
"Hayır tabii ki. Sen çıldırdın herhalde."
"Niye be soru sordum sadece." Güldüm. Yanakları kızarmıştı. Aslında kötü bir fikir değildi.
"Neyse tamam. Hadi görüşürüz."dedi Duru.
"Yarın okula geliyor musun?" Asansöre doğru ilerledik.
"Evet."dedim.
"Sen neden geliyorsun? Evin Aras'ın dairesinin karşısı."
"Seni geçireceğim."
"Gerek yok, uyu sen. Uykum var demiştin. Sonra uykun kaçar falan, zaten geldiği yok." Beni tanıyordu. Yanaklarını sıktım.
"Uyurum ben merak etme."
"Gerçekten gerek yok Gönenç. Git uyu hadi."
"Asansör geldi."dedim. Asansöre bindik.
"Emre, Duru'yu sen bırakırsın."
"Taksiyle giderim. Bir daha beni bırakmasın." Bu kız niye herşeye bir şey diyor?
"Ben bırakacağım tabii ki."dedi Emre. Zaten bunu Emre'ye demem gereksizdi. Ben demesemde kendisi bırakacaktı zaten.
Asansörden indik. Hava soğuktu.
"O zaman yarın görüşürüz."dedi el sallayarak.
"Görüşürüz."dedim hızlıca yanağından öperek.
"Gönenç!"dedi sessizce.
"Hadi üşüteceksin. Arabaya bin."
"Tamam. Sen de içeri gir."dedi ve tekrardan el sallayıp arabaya bindi. Arkasından el salladım ve içeri girdim. O sırada telefonum çaldı. Bilinmeyen numaraydı.
"Efendim?"dedim.
"Duyduğuma göre sevgili yapmışsın?" Kimdi bu?
"Kimsin?"
"Hahah! Beni tanımadım mı gerçekten?"
"Tanımadım. O yüzden şöyle ismini çabuk!"
"Asya. Eski sevgilin."
"Sen numaramı nereden buldun?"
"Bu benim için çok kolay bir şey Gönenç."
"Ne istiyorsun gece gece?"
"Bu kız yeni oyuncağın mı?"
"Saçma sapan konuşma Asya. Gece gece ne saçmalıyorsun?"
"Beni unutmak için bu kızla çıkıyorsun diye düşünüyorum. Yanlış mıyım?"
"Senden ben ayrıldım Asya. Sen ayrılmadın. Ayrıca birini unutmak için başkasıyla çıkmam. Beni yanındakilerle bir tutma."
"O kızla neden çıkıyorsun o zaman?"
"Sana hesap vermek zorunda mıyım? Sana ne?!"
"Nasıl sana ne ne?"
"Asya kapatıyorum. Benim daha fazla sinirimi bozma. Gece gece içtin mi bilmiyorum ama haddini aşma."
"O kızı bulacağımı biliyorsun değil mi?"
"Seni şikayet edeceğimi de bil o zaman. Bakalım o zaman seni seven biricik annen ne yapacak."
"Bunu yapamazsın."
"Gör bakalım yapıyor muyum yapmıyor muyum."dedim ve telefonu suratına kapattım. Salak kız ya! Neden böyle bir konuşma olmuştu şu an? Gerçekten bu kızdan utanıyordum? Nasıl bu hâle gelmişti? Tabii şaşırmamak lazım, annesi sağ olsun kızı mahvetmişti.
"Neden gecçktin?"
"Seninle bir şey konuşmam lazım."dedim ve içeri girdim.
"Ne oldu lan?!"
"Asya beni aradı."
"Numaranı nereden bulmuş?"
"Bilmiyorum. 'Bulamayacağımı mı sandın?'dedi. İllaki bizim sınıftan birinden bulmuştur. Konu bu değil şimdi. Sevgilim olduğunu öğrenmiş." Size gire normal olabilir ama bize göre bu fazlasıyla korkunçtu. Çünkü Asya'nın psikolojisi bozuk ve Duru'yu büküp bir şey yapmasından korkuyorum.
"Duru'yu öğrenmiş mi?"
"Hayır. Ama öğreneceğim dedi. Ve ben korkuyorum."
"Annesinden dolayı üç buçuk atıyor o salak. O kadar korkmana gerek yok."
"Ben Duru'ya zarar verir diye korkuyorum sadece. Bana bir şey yapamaz zaten."
"Duru'yu koruruz biz. Ayrıca sitesinde güvenlik var. Arayıp içeri alıyorlar."
"Sen nereden biliyorsun lan?"
"Arkadaşım sonuçta."
"Ben de sevgilisiyim daha bunu bile bilmiyorum."
"Konumuz bu değil Gönenç'ciğim."
"Ama bu konuya da gelecek bilesin."
"Hı-hı. Sen artık evine git kardeşim. Uyu biraz. Gözünden uyku akıyor. Hiçbir şeyi düşünmeden uyu lütfen."
"İşte o biraz zor olacak."dedim kapıyı açarak.
"Düşünme düşünme. Asya olayını da takma kafana. O salak bir şey yapamaz. Annesini işin içine katarız oturur oturduğu yerde. Sen merak etme." Aras'a sarıldım.
"Sağ ol kardeşim."
"Rica ederim kardeşim. Valla sen mutlu olduğunda ben mutlu oluyorum lan. Uyuduğunda da." Güldüm.
"Uyuyacağım merak etme. Uykum var zaten."dedim. Geri çekildim.
"Tamam. Benimde hafiften geldi. Yarın görüşürüz o zaman."dedi.
"Görüşürüz."dedim ve anahtarımı cebimden çıkarıp kapıya ilerledim. Bugün de yorgun bir gün olmuştu. Ve benim uykum vardı. İlginç. Eve girdim ve ellerimi yıkayıp ilaçlarımı içtim. Daha sonra üstümü çıkartıp evlik kıyafetlerimi giydim. Yatağıma yattım. Asya nereden öğrenmişti? Daha okuldaki kimse bilmiyordu. Ya da biliyorlar mıydı? O zaman bu okulda konuşulurdu. Nereden öğrendin bu kız peki? Okuldaki kim biliyor olabilir ki bunu Asya'ya söylemiş? Ya da Asya bizi mi takip ettirdi? Yok artık daha neler! Gönenç aklına saçma sapan şeyler getirme. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapadım. Uyumak istiyordum.
Yağız'dan
"Böyle devam edersen yurt dışına gideceğini biliyorsun değil mi?" Şu an kendi baba olarak zanneden kişiyle konuşuyordum. Çocuğuna çok güzel örnek olan baba..
"Böyle devam edersen derken? Ne yaptım ki ben?"
"Daha ne yapacaksın ki? Basketbol takımına geri dönmemişsin. Sen ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Bir şey yapmaya çalıştığım falan yok. Artık basketbol oynamaktan sıkıldım. Nefret ediyorum basketboldan. Eskiden seviyordum evet ama yine de eğitimini almak istemiyordum. Hepsini senin yüzünden yaptım. Bu yaşıma kadar senin yüzünden basketbol oynadım. Yalan mı?!"
"Benim isteğimle yapacaksın tabii ki. Bunu yapınca bir yerine bir şey mi oluyor sanki?"
"Ben artık basketbol oynamaktan sıkıldım diyorum sana. Nefret ettiğim bir şeyi yaptırdığının farkında mısın?"
"Hah! Özür dilerim Yağız bey. Bundan böyle bir şey olmayacak gerçekten. Beni sinirlendirme tamam mı? Şimdi git odana."
"Eve bile geldiğin yok. Anneannem geldiğinde veya bir misafir geldiğinde bu evde oluyorsun. Sen buna aile mi diyorsun?"
"Kes sesini! Haddini aşıyorsun!"
"Gönenç! Oğlum lütfen odana git. Ben konuşurum babanla."dedi annem kolumdan tutarak.
"Babaymış. Daha neler."
"Ne? Sen ne dedin az önce?!"dedi ve bana tam tokat atacakken önüme annem geçti.
"Anne! Anne iyi misin?" Ne yaptığını zannediyorsun? Anneme vurduğunun farkında mısın?!"dedim bağırarak.
"O da önüne geçmeseydi o halde."dedi ve kapıdan çıkarak gitti.
"Anne iyi misin?"dedim yanağını okşayarak.
"İyiyim ben iyiyim. Asıl sen iyi misin. Vurdu mu sana ben yokken?"
"Hayır vurmadı. Buz getirme mı ister misin?"
"Gerek yok. Çok sert vurmadı. İyiyim ben."dedi ayağa kalkarak.
"Sen de artık alış Yağız. Bak ben alıştım. Biz de böyle bir aileyiz."
"Sen buna aile mi diyorsun? Anne sen gerçekten bunu bana diyebiliyor musun? Sinirini her zaman bizden çıkarıyor bu şerefsiz! Ve sen de buna boyun eğiyorsun! Ama ben eğmeyeceğim!" Hızlıca odama gittim. Halıyı sert bir şekilde kapattım. Şimdi bu hayata mı imreniyorlardı? Okuldaki salaklar benim hayatıma imreniyormuş. Babamla olan ilişkime, güzel bir hayat sürüyor olmama.. Gerçekten hepsi salak. Oysaki bilmiyorlar hepsi bir şov. Babamın okulu daha çok duyulsun ve takdir toplasın diye beni basketbola gönderiyor. Bir sayı kaybedersem dövüyor. Antrenmanlarda bile. Herkesin içinde bana iyi davranıyor. Güzel bir baba-oğul ilişkimiz olduğuna inandırıyor herkesi. Ve bu yüzden herkes bana hayatımın çok güzel olduğunu söylüyor. Böyle hayat mı olur?!

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now