Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)

öğrendin işte.

"Bu kadar erken geleceğinizi hiç düşünmemiştim Duru." Dedi babam. Eve gelmiştim.
"Emin ol bizde düşünmüyorduk babacığım."
"Neden böyle bir karar almışlar peki?"
"Hem okulun basketbol maçı için hem de bir öğrenci sakatlanmış."
"Aa geçmiş olsun."
"Bu tatile de gitmeyi çok istiyordun." dedi annem.
"Evet istiyordum ama gittim sonuçta. Gitmesem üzülürdüm ama en azından vakit geçirip eğlendik."
"Orası öyle tabii." Dedi babam.
"Şu anlık buradasın değil mi?" dedim babama.
"Öyle görünüyor."
"İyi oldu bu erkene alınma işi. Seni de daha uzun görüş olurum." dedim. Babam güldü.
"Evet öyle olacak." dedi.

"Tamam kızım. Sen rahatına bak." Odama çıktım.

Yağız'dan

"Neden erkene aldın bu tatili? Hem erkene alacaksın zaten niye bu yıl tatil programı yaptın?"
"Sana dair açıklamak zorunda değilim Alança."
"En azından böyle bir saçmalığı neden yaptığını anlatabilirsin." dedim.

"Düzgün konuş benimle. Sana bir şey demiyoruz diye haddini aşma. Babanla konuşuyorsun."

"Maalesef." dedim mırıldanarak. Babam olduğunun yüzüme vurmasına gerek yoktu.

"Uludağ'da resmen herkes bana yanıma gelip senin neden böyle bir şey yaptığını soruyor. Telefondan bile yazıyorlar."

"Ne yapayım yani? Hiç bir işin ucundan tuttuğun yok. Bari bunu düzgünce hallet.

"Sana göre hiçbir şey yapamıyorum zaten. Ben beceriksizin tekiyim senin için.! Değil mi?"

"Nasıl da iyi biliyorsun kendini ama. Helal olsun sana."

"Neden erkene aldınız cevap versene artık!" dedim. Sesim biraz yüksek çıkmıştı.

"Gönenç için erkene aldık. Tamam mı, oldu mu, rahatladın mı !?"

"Ne? Sen ne dedin? Gönenç ne alaka?"

"Gönenç'in hastalığının durumunu biliyorsun. Bu yüzden maçı erkene aldık, belki Gönenç'te oynamak ister diye."

"Neden erkene aldın ki? Ne alaka Gönenç'le?"

"Erkene aldım ki o da yetişebilsin mi? Bir yere gitmeden." Babam şu anda çalışıyordu?

"Hocalar erkene almanın sebebini sorma bana dediğin gibi demedin..değil mi?"

"Tabii ki hayır. Zaten bildiklerini ama çaktırırlar diye onlara demedim. Zaten dün Gönenç'in doktoruyla konuşmaya gittim."

"Sen doktoru nereden buldun?"

"Bizi aramıştı Gönenç'in durumunu söylemek için.

"Ne dedi sana?"

"Önceden ne dediyse aynılarını dedi işte. Bilgi zamanı olmadığını, arkadaşlarıyla, ailesiyle iyi vakit geçirmesini söyledi."

"Arkadaşlarıyla iyi zaman geçirsin istiyorsan eğer, neden tatili erkene aldın? Gönenç basketbol maçına katılıp çok yorulacak farkındasın değil mi?"

"En azından gece gündüz çalıştığı bu maç için yarışır. Kaç aydır bu maça çalışıyorsunuz. Zaten ona bir şey olursa yedekler de var."

"Gerçekten biraz bile insaflı olduğunu düşünmüştüm ama sen hala kendi çıkarını düşünen iğrenç pisliğin tekisin." dedim ve odasından çıktım.

"Benimle düzgün konuşmayı öğren!"

"Sen insan olmadıkça asla!" diye bağırdım. Gönenç bu maçta oynamamalıydı. Maçta nefessiz kalabilir, enerjisi düşebilir ve en önemlisi eğer fenalaşırsa maçı izleyen kişiler ortalığı karıştırabilirdi. Bu yüzden maçta oynamamalıydı. Onu ikna etmeliydim. Telefonumu cebimden çıkardım ve Gönenç'i aradım.