sen de kalabilir miyim?

80 6 0
                                    

"Şu an iyi misin? Daha iyi nefes alabiliyor musun? Konuşmana gerek yok. Kafanı sallasan yeter." dedim. Hastaneye gelmiştik ve Gönenç'e serum takmışlardı. Elini tuttum ve sandalyeye oturdum. Emre ve Yağız doktorla konuşmaya gitmişti. 

"Bu serum seni rahatlatacakmış merak etme." Gülümseyerek kafasını salladı.

"Neyse ben susayım sen de rahatça dinlen." Gözlerini kapattı. Enerjisi yerinde, hamil, sevecen bir işinin böyle olması sizde garip değil mi? Daha doğrusun sonunun böyle olması? Bence çok garip. Gönenç'le keşke çok önceden tanışmışım. Daha çok vakit geçirseymişim. Daha çok eğlenseymişim. 

"Duru, biraz konuşabiliriz?" dedi Yağız kapıdan sessizce konuşarak. Kafamı salladım ve ayağa kalkıp odadan çıktım. 

"Ne oldu?" dedim.

"Doktorla konuştuk biz."

"Bir şey mi oldu?"

"Hayır bir şey olmadı, her zaman ki dedikleri şeyler işte. Ama bunun dışında bazı şeyler de söyledi."

"Ne mesela?"

"Artık daha dazla Gönenç'in yanında olmamız gerektiğini söyledi. Bu sıralar bayılma, kusma, krizler hepsi artacakmış. Bizim Gönenç'in yanında olmamız gerek. Ya da sen fark etmez."

"Yanında olurum tabii ki ama Gönenç buna itiraz edecek ve aynı zamanda maç ne olacak?"

"Maçta oynayacak enerjisi yok ve artık Gönenç'te bunun farkında."

"Ama sizi izleyemeyecek."

"Eğer gelmek isterse buna bir şey diyemeyiz. Belki izlemek isteyebilir. Belki aylardır bunun hayalini yaşıyor. Tekin lisesini yenmeyi belki de her şeyden daha çok istiyor."

"Tamam. Maç ne zaman peki, belli oldu mu?" 

"3 gün sonra. Koçta bizi antrenmana çağıracak artık. Yani bu iki gün Gönenç'le yalnız başına ilgilenmek kalabilirsin Eğer Yağız'ı çocuğu zorlamazsa o da gelip sana yardım edebilir." 

"Sorun değil hallederim ben. Hiç olmazsa Elif'e bir yalan uydururum. Uludağ'da üşütmüş falan derim." 

"Aynen olabilir."

"Gönenç hastanede mi kalacak bu akşam?"

"Zannetmem. Doktor evde durabilir dedi. Zaten inat. Uyanınca gideriz." dedi.

"Tamam. O zaman ben içeri geçiyorum. Siz gelecek misiniz"

"Biz daha sonra geliriz."

"Tamam. Yağız nerede?"

"Koçla konuşuyor. Eğer Gönenç bir probleme maçta oynamak isterse koç izin vermesin diye durumu anlatıyor."

"Anladım." derin bir nefes aldım.

"Ben içeri geçiyorum. Her şey için teşekkür ederim Emre."

"Teşekkür edilecek bir şey yok. Ben kardeşim için her şeyi yaparım." Gülümsedim ve içeri girdim. Sessizce kapıyı kapattım. Gönenç hala uyuyordu. Sandalyeye oturdum ve telefonumu elime aldım. Anneme Gönenç'in rahatsızlandığını söylemiştim ve bu yüzden eve geçebileceğimi söylemiştim. Belki de hiç gitmezdim. Anneme mesaj yazdım.

Gönderen: Duru

Anne biz hastanedeyiz. Gönenç iyi sayılır, serum taktılar. Bu gece hastanede kalacağım. Merak etme diye yazdım. İyi geceler. '

Telefonumu masanın üzerine koydum. O bir Gönenç'in telefonuna gözüm çarptı. Parmak izim kayıtlıydı. Baksam bir şey olur muydu? Bence olmazdı. Sonuçta sevgilisiydim ve sadece galerisine bakacaktım. Onunla olan fotoğraflarımı ve onun fotoğraflarını merak ediyordum. Telefonunu sessizce aldım ve parmağımı tuşa koydum. Galerisine girdim. Başladım fotoğraflarına bakmaya başladım. Gönenç'in çok fazla çocukluk fotoğrafı vardı. Ve çok tatlıydı. Çocukluğunda bile yakışıklıydı. Bir de benim fotoğraflarıma bakın, yaramaz ve çirkin Duru! Sonra bizimkilerle olan fotoğrafları vardı. Hatta biri daha vardı. Uzun sarı saçlı ve çok güzel bir kızdı. Bu Su olmalıydı. Gönenç bana bir kere daha gösterildi Su'nun fotoğrafını. Kız gerçekten çok güzeldi. Diğer fotoğrafa geçtim. Burada Gönenç tekti. Bu fotoğraf Instagram'ında da vardı. Çok tatlı ve yakışıklı çıkmıştı. Gülümsemesi o kadar çok tatlıydı ki .. 

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now