6- Yaşlı kadının taze yemekleri

Start from the beginning
                                    

Yaşlı kadınla tesadüfen şehrin pazarında karşılaşmıştı ve o günden bu zamana kadar da birçok kez görüşmüşlerdi çünkü Yoongi eskiden yanında kaldığı alfa sayesinde yaşlı insanları her şekilde çok seviyordu ve bu yaşlı kadın da kendisine sıcak yemekler pişirdiği için onun ile sohbet etmek Yoongi'nin gerçekten hoşuna giden bir şeydi. Sırf her zaman kadını çat kapı rahatsız etmemek için sadece önemli yerlerde bulunan ve piyasaya daha yeni yeni sürülmüş olan o büyük masa telefonlarından birini bile kadına hediye etmişti. Yaşlı kadına bu hediyeyi kabul ettirmek oldukça zor olmuş olsa da Yoongi burada midesinin kaldırmadığı şeyleri yenmektense yaşlı kadını arıyor ve müsait olduğunu öğrendiğinde yanına giderek onunla beraber karnını doyuruyordu.

Hatta beraber sohbetler ediyor ve bunu yaparken Yoongi'nin çoğu zaman yaşlı kadına aldığı erzakların içerisinde bulunan bitki çaylarından içerek gayet kaliteli vakit geçiriyorlardı.

"Telefonu kullanman yasak diyorum ve sen bir de bu saatte dışarıya çıkmayı mı düşünüyorsun? Tüm bunlar yasak Yoongi, yasak."

"Hadi ya! Kim koydu bu yasağı."

"Sence?" Yoongi alaylı bir şekilde gülerek Minho'nun omuzlarına tutunmuş ve tezgahın üzerinden yere atladıktan sonra ona bakmadan boş koltuklardan birine ilerleyerek kendini pek yumuşak olmayan koltuklara atmıştı. "Buradaki tek patron benim, etrafta başka birini görüyor musun" dedikten sonra "Tanrım eğer oralarda bir yerlerde beni izliyorsan böyle alfaları en kısa zamanda yanına alır mısın şimdiden teşekkür ederim" diye içinden geçirirken sessiz kalmıştı.

"Dışarıya çıkamazsın."

"Kendimi birlikte olduğu kişiye her an hesap veren salaklar gibi hissediyorum."

"Birileri ile duygusal bir ilişki içerisine girmiyorum" diyen alfaya bakarken başını sallamış ve "İyi kararlar verebiliyorsun. Böyle giderse beş sene sonra annen bu kararları icraata geçirebilmen için sana izin verebilir sanırım" diyerek bir yandan da düşünüyormuş gibi yaparak elini yanağına yaslamıştı. Bir süre boyunca ortak salonda bir köşede oturan omegaların az önce sardıkları tütünleri içmesini izlerken koltukta ters dönmüş ve başı aşağıya doğru sarkarken bacaklarını yukarıya kaldırmıştı. Tişörtü kayarak belini açıkta bırakırken bacağındaki kızarıklığı görünce fazla takılmadan ters durarak içeriye giren kişilere bakarken gülümsemişti.

"Alfa! Nerelerdeydin?" Kendisinden imza isteyen alfa parmakları ile kendini gösterirken "Ben mi?" diye sorduğunda Yoongi başını sallamaya çalışmış fakat bu canını yakmaya başladığında bundan vazgeçmişti. "Sen tabi. Kimin odasındaydın?"

"Kendi odamda, oyun oynuyorduk hep beraber."

"Ne hoş, bana da göster bir ara o oyunu. Oyunlara bayılırım." Yoongi durduğu pozisyon sahiden canını acıtmaya başladığında duruşunu düzelterek çıplak ayaklarını yere basarken bugün ikinci defa patronun odasına girmiş ve "Biraz paraya ihtiyacım var" diyerek gözlerini patronunda gezdirirken gülümsemişti. Elbette kendi paralarını da kullanabilirdi ki zaten genelde dışarıda kendine ait olanları kullanıyordu ama bugün biraz patronunu sömüresi gelmişti.

"Yine mi dışarıya çıkıyorsun?" diye soran alfa yine de çekmecesini aralayarak birkaç kağıdı Yoongi'ye uzattığında omega parayı ondan almış ve "Buradaki omeganın yaptığı yemekleri midem almıyor çok pis çalışıyor ben ne yapabilirim" diyerek odadan çıkabilmek için geriye doğru döndüğü gibi bulunduğu odadan ayrılmıştı.

Salondakileri takmayarak elindeki paraları cebine sıkıştırırken büyük binadan ayrılarak bahçeden geçmiş ve hâlâ sokakta olan halkın arasına karışırken üzerindeki kıyafetler yüzünden kendisine atılan bakışları es geçerek taze meyveler satan betanın kendi seyyar arabasının yanına yaklaşmıştı. Yaşlı kadın için onun hoşuna giden meyvelerden aldıktan sonra bu sefer erkenden geri dönerek yemeğini arkadaşı ile de paylaşmayı düşündüğü için hızlı olmaya çalışarak yaşlı kadının evine ulaşmış ve tahta kapısını yumruk yaptığı eli ile birkaç defa tıklattıktan sonra biraz geriye çekilmişti.

Kapı açılarak beyaz saçlı yaşlı kadın karşısında göründüğünde Yoongi içeriye geçerek pazardan aldığı meyveleri kadının küçük mutfağına bırakırken "Bugün sizinle beraber yiyemezsem bu sorun olur mu?" diye sorduğunda yaşlı kadın gülümseyerek küçük taburesine oturmuş ve "Ben bugün biraz erken yemek zorunda kaldım asıl sen kusura bakmazsın değil mi?" demişti.

Yaşlı kadın taslara koyduğu yemeklerin üzerini ince bir bez yardımı ile örttüğünde Yoongi uzanarak onları almış ve hava iyice kararmadan geri dönebilmek için küçük evden hızlıca çıkarak halkın arasına tekrar karışırken elindekiler ulaşmak isteyen küçük bir çocuğun peşinden geldiğini gördüğünde olduğu yerde durarak geriye doğru dönmüş ve içerisinde ne olduğuna bakmadan yemeklerden bir tanesinin bulunduğu gümüş renkli küçük yemek tasını çocuğa uzattıktan sonra yoluna devam etmişti. Yaşlı kadına bir dahaki sefere daha iyilerini hediye edebilirdi sonuçta.

Binaya geri döndüğünde onların hâlâ akşam yemeği yemek için toplanmış olmadıklarını görünce muhtemelen Baekhyun'u bulacağı yerin odası olduğunu bildiği için kimseye takılmadan kendi odasına girmişti.

"Taze yemek getirdim" diyerek elindekileri çalışma masasına dizdiği sırada Baekhyun onun bu yiyeceklerden canı çektiği için özel olarak yaptırdığını düşünerek "Aslında böyle şeyleri canının çekmesi için birkaç ayın geçmesi gerekiyordu ama sende tuhaf oldu sanırım" dediğinde Yoongi ters bir şekilde ona bakarken "Ben hamile değilim. Bu yüzden normal bir şekilde karnımı doyurmak istiyorum. Yani mümkünse beni germe ama eğer böyle konuşmaya devam edeceksen de odana git" dediğinde Baekhyun da biraz ileriye giderek Yoongi'nin onu ne bıraktığı yemeğe bakmıştı. "Tamam hadi yiyebilirsin. Uğraşmayacağım senin ile."

"Çok sağol" derken sinirle elindeki çubukları önündeki pirinçlere batırırken birkaçını almış ve ağzına tıkarken çatık olan kaşlarını bozmayarak kendisinin aksine gayet sakince önündekileri yiyen Baekhyun'a bakmayı da sürdürdü çünkü bazı anlarda söyledikleri Yoongi'yi gerçekten çok sinirlendiriyordu.



"Tik tak, kıçını tut, yüzüne tükürmek üzereyim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Tik tak, kıçını tut, yüzüne tükürmek üzereyim." -Agust D, Daechwita

Klipteki yoongi tam anlamı ile bu kitaptaki yoongi'yi anlatıyor resmen, delireceğim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Klipteki yoongi tam anlamı ile bu kitaptaki yoongi'yi anlatıyor resmen, delireceğim

GIVE IT TO ME | yoonminWhere stories live. Discover now