1- Kraliyet parası ile ücret ödeyen zengin müşteri

15.3K 713 829
                                    

Park krallığının geniş sınırları içerisinde, şehrin tam da göbeğinde bulunan eski bir yetimhanenin bulunduğu yer birkaç senedir yakınlardaki, hatta çevre şehirlerdeki alfaların bile sıkça uğradığı bir mekâna dönüşmüştü. Yetimhanenin eski, saf ve masum havası seneler öncesinde tarihin tozlu sayfalarına bir daha asla açılmayacak şekilde gömülürken o bina birçok kişinin hâlâ hoş bulmadığı bir yere dönüşmüştü.

Hiçbir gece seslerin kesilmediği, sabahlara kadar ışıkların pek sönmediği, hatta bazı zamanlarda çevredeki evlerde yaşayan insanların yine pek hoşuna gitmeyen gürültülü partilerin yapıldığı en iyi, hatta tek adresiydi. Bu binanın birçok resmi izinlerinin bizzat kral ile görüşülerek alınmış olması ise yerli halkın ağızlarını bağlayarak kendi hallerinde yaşamaya devam etmelerine neden oluyordu fakat yine de halk bu durumdan hoşnut değildi.

Kimse çocuklarının yaşadığı mahallede tam ortalarında dikilen koca binanın içerisinde yaşananları bilmesini istemiyordu fakat her zaman olduğu gibi bu sefer de bilmedikleri çok şey vardı.

Min Yoongi, yaşadığı krallığın sınırlarının içerisinde yaşayan birçok alfa tarafından en güzel şekilde tanınırdı. Farklı kişiliği ve hünerleri sayesinde bu şehre gelerek orada çalışmaya başlamasının üzerinden çok geçmeden kendini herkese tanıtmayı gayet güzelce başarmıştı fakat her isteyenin de ulaşabileceği kadar kolay bir omega asla olmamıştı.

Patronun en gözdelerinden biri olarak yaşadığı binadaki yaşamının eski hayatının yanından bile geçemeyeceğini düşünse dahi buraya geldikten sonra da gayet mutlu bir hayat sürmeye başlamıştı çünkü eğleniyor, hoşuna giden tüm şeyleri her gününe sığdırıyor ve yine eğleniyordu. Şehirdeki birçok zengin soyludan bile daha güzel bir hayat sürdüğünü söyleyenler bile vardı fakat bunu bilebilmeleri için öncelikle onu yakından tanıyabilmeleri gerekliydi.

"Patron seni odasına çağırıyor." Hiçbir şekilde uyarıda bulunmadan odasına dalarak kendisine söylenenleri yerine getiren alfaya göz ucuyla bile bakmadan ellerini bileklerine kadar sarma işine devam ederken en sonuna geldiğinde tek eli ile yapabileceği en güzel düğümü atmış ve giydiği kısa şortunun açıkta bıraktığı bacaklarını oturduğu masanın üzerinden sallandırırken hâlâ kapısının önünde dikilen alfaya doğru bakmaya başlamıştı.

İri yarı vücudunda kollarını ve boynundan göğsünü boydan boya saran Çin motifleri ve ejderha dövmeleri ile karşısında duran alfaya dudağının köşesini hafifçe kaldırarak gülümsemiş ve odasının bir köşesinde bulunan masasının üzerindeki makası arka cebine atarken oturduğu masadan atlayarak üzerinde çizimlerinin olduğu birkaç kağıt parçasının da yere düşmesine sebep olmuştu.

"Patrona gittiğini biliyorsun heralde değil mi, başka bir yere değil." Yoongi umursamazca başını sallarken alfaların aslında ne kadar siktiri boktan yaratıklar olduğunu düşünmeden edemiyordu. "Belki patronun yanına uğradıktan sonra başka bir yere gideceğimdir ya da peşimde dolanmandan sıkılarak bu makası boynuna saplayacağımdır" dedikten sonra alfanın yanından geçerken tam gözlerine doğru bakarak "Neler yapacağımı nereden bilebilirsin ki?" demişti.

"Böyle bir şey yapamayacağını ikimiz de biliyoruz bence."

"Böyle bir şeyi en iyi benim yapabileceğimi sen ve diğer yeni gelenler hariç buradaki herkes biliyor. Buraya yeni geldiğin ve beni tanımadığın için bu hallerini anlayabiliyorum ama sen de yakında bunun boş bir uğraş olduğunu anlayacaksın alfa." Karşısındaki alfanın bakışlarından bile aklındaki asıl düşünceleri görebilmek kolaydı çünkü senelerdir bu tarz bakışlara öylesine çok alışmıştı ki tek bir bakışlarından bile içlerinden geçenleri anlayabiliyordu. "Böyle bir yerde çalışıyorum diye her isteyen ile yatmıyorum sonuçta" diyerek yine sözlerini devam ettirdiği sırada iki yanındaki odalarından sesler yükselen koridoru kendisini çağırmaya gelen alfa hemen arkasından ilerlerken yavaşça geçiyordu.

GIVE IT TO ME | yoonminWhere stories live. Discover now