•ÖZEL BÖLÜM 2•

3.3K 186 66
                                    

Dediği ile kaşlarımı çattım. Ne demek istemişti? Hızla ayağa kalkıp biraz uzaklaştım. "Özür dilerim Bay Min,isteyerek olmadı." dudağının bir tarafı yukarı kıvrılarak güldü. "Biliyorum güzelim. Hadi sana anlattıklarımı uygula."

Güzelim demesine takılmamaya çalışıp başımı salladım ve dosyaları alıp hepsini incelemeye başladım. Gelirlerimizi ve giderlerimizi hesaplamaya çalışıyordum ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.

"Bay Min?" Dosyadan başını kaldırmadan hmladı. "Bana nasıl hesaplayacağımı anlatmadınız." Bana bakıp gelmem için eliyle işaret yaptı.

Yanına gitmeye çekinsem de gidip ona baktım. Hesaplamayı anlattıktan sonra gidecekken bileğimden tuttu. "Bekle. Şu kısımları her sayfada bana imzalatman gerek hiçbir eksik olmamalı. Bunları da kontrol etmelisin ayrıca dosyasının kenarındaki harflere göre de sıraya gideceksin dosyaları unutma." Başımı salladım. Kolumu bırakınca hesapları yapmaya başlayıp gelir ve giderleri hesapladım.

" Bay Min... " Tıklanan kapı ile sözüm yarım kalmıştı içeri giren boya kutusu ile gözlerimi devirip önüme döndüm. Bay Min'in yanına gidip dekoltelerini gözüne sokmaya çalışıyordu. Göz devirdim. Yoongi'nin onu belinden tutup kucağına oturtması ile gözleri büyüttüm. Boya kutusu bana bakıp ben kazandım der gibi sırıtıyordu. Bay Min'de bana bakınca kafamı eğip göz ucuyla onlara baktım.

Kız Bay Min'in kulağına bir şeyler fısıldamıştı. "Taehyung biraz dışarı çıkabilirsin. Ben çağırınca gel." Sinirle ikisine baktım ve ayağa kalktım. "Siz rahat rahat sevişin diye mi? Asla." Yoongi bir süre şaşkınlıkla bana baksa da omuz silkti. "İyi senin önünde yapalım o zaman." Şok olmuş ve öylece kalmıştım. Bay Min o kıza yaklaşıp dudaklarını öperken bana bakıyordu. Kalbimin sıkıştığını hissetmiştim o an. Hızla eşyalarımı alıp odadan ardından da şirketten çıkıp eve gittim.

Odama kapanıp sinirle ve anlamlandıramadığım duygularla ağlamaya başladım. Jimin gelip sorunca her şeyi baştan anlattım. "Ondan hoşlanmaya mı başladın Tae?" Gözlerimi büyütüp ona baktım. "Saçmalama daha yeni tanıştık." Omuz silkti. "Ben Jungkook'tan ilk görüşte hoşlanmıştım. Ayrıca şuanki durumuna bakılırsa sen de benim gibisin ama Yoongi çapkın birisi. Anlayacağın işin zor kardeşim ama ben yanındayım." Sarılınca ona karşılık verdim ve derin bir nefes aldım. Dedikleri doğruydu sanırım.

İki hafta olmuştu. İşe gidiyordum ama kimse ile -özellikle de Bay Min ile- konuşmuyordum. Bay Min yapmam gerekenleri söylüyor ben yüzüne bile bakmadan onaylayıp yapıyordum, o da üzerime gelmiyordu. O boya kutusu ona birkaç kere yaklaşmaya çalışmıştı ama Bay Min onu itmişti. Bunlar gözümden kaçmasa da umursamamaya çalıştım ama midemde kelebekler uçuşuyordu.

"Taehyung yanıma gel!" Ayağa kalkıp yavaş adımlarla ilerleyip masasının önünde durdum. "Yanıma gel dedim!" Sinirli sesini duymamla masanın etrafında dolanıp yanına geçtim.

Ellerini kalçalarıma koyup beni kendisine çekti ve kucağına oturtturdu. Şaşkınlıkla dilim tutulmuş öylece ona bakıyordum. "Neler oluyor Taehyung?"

"Bir şey olmuyor. Dediklerinizi yerine getiriyorum ama şuan yaptığınız biraz fazla." Ayağa kalkmaya çalışınca beni kucağına iyice almıştı. "Gidemezsin."

"Bu yaptığınız hiç hoş değil. Ben o boya kutusu değilim. Benimle oynayamazsınız." Bana şaşkın bir şekilde bakıp gülmeye başladı. Komik olan neydi?

"Boya kutusu mu? Hayoung için mi diyorsun?" Kahkahalarını durdurup sorduğunda kızın adını da öğrenmiş oldum. "Her neyse." Kollarımı göğsümde birleştirip onun haricinde her yere bakmaya başladım.

BAY JEON ~JİKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin