•BÖLÜM 1•

41.1K 1.4K 1.8K
                                    

Not:Uzun süre önce yazdım yazdıktan sonra kontrol etsem de bir şekilde gözden kaçırmış olduğum yazım yanlışları ve anlam bozuklukları olabilir. Anlayış gösterin lütfen. Kitap cringe olabilir buna lafım yok ergenliğin en uç zamanlarında yazılmış bir kitap o yüzden cringe olabilir. Ama fazla ağır şeyler söylemeyin lütfen biz de kırılabiliyoruz. Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim iyi okumalar.

Elimdeki iş çantası ile koşmak çok zor. Koşarken kolumdaki saatime baktım. Beş dakika geç kalmıştım. Bay Jeon'dan büyük bir azar işitecektim.

Birazcık soluklanıp Jeon Şirketi'ne giriş yaptım. Koca şirketin hemen asansörüne binip 6. Kata çıktım.

Koşarak odama girdim ve hemen iş kartımı boynumdan geçirip ceketimi askılığa asıp imzalanacak olan dosyaları ararken telefondan ses geldi. "Park Jimin. Hemen odama gel." İşte şimdi öldüm ben. Hemen dosyaları elime alıp yan odanın kapısını tıklattım. 'Gir' komutu ile kapıyı açıp içeri girdim.

"Buyrun Bay Jeon. Beni çağırdınız." Korka korka yavaşça kapıyı kapattım. Bay Jeon çok otoriter ve katı bir CEO ve her şey tam zamanında ve güzelce yapılmazsa adam deliriyor.

"Evet Jimin. Bir şey söylemen gerekmiyor mu?" Sanırım benden bir özür bekliyor. "Efendim ben özür dilerim. Birkaç aksilik yaşadım da bu yüzden birazcık geç kaldım. Bir daha olmayacak efendim. Özür dilerim." Bay Jeon bacak bacak üstüne atıp koltuğunda geri yaslandı.

"Jimin bunu bana bir sene içinde bir yüz kere söylüyorsun. Bir kez daha olursa seni kovmak zorunda kalacağım. Kendine çeki düzen ver. Yoksa iş kartını da verip defol!" En son bağırdığında korkuyla sıçradım. "Peki Bay Jeon bir daha tekrar etmeyecek efendim."

"Umarım. Şimdi şu dosyaları ver ve bugünkü programı söyle." Hemen gidip dosyaları verdim. Bay Jeon imzalarken bende bugün ki programı okudum. "Kim şirketi,Jung Şirketi ve Min Şirketi ile 1 saat aralıklar ile toplantınız var. Gece olacak bir partiye davetlisiniz sizi özel olarak Soung Hanım davet ettiler. Gelmezseniz darılırmış. Partiden sonra şirkete tekrar dönmeniz gerekiyor. Çünkü verilen bir kaç dosyayı daha imzalamanız gerek. Bugün her şey bu kadar Bay Jeon." Kafasını sallayıp dosyaları imzalamayı bitirip kalemin kapağını kapattı. Dosyaları bana verip konuştu.

"Sende bugün benimle olacaksın. Bana bir tane kahve yapmanı istiyorum. Kendime gelmem gerek. Toplantılarda da yanımda bulunacaksın kendine çeki düzen ver." Diyince kafamı salladım. Üzerimde bir şey mi vardı da kendime çeki düzen vermem gerekiyor.

"Şey! Bay Jeon. Acaba üzerimde bir şey mi var?" Kafasını kaldırıp bana baktı. "Evet." Diyince kaşlarımı çattım. Gömlek ve pantolon vardı neyi kötü ki? " Ne var efendim?" Üzerimi süzdükten sonra devam etti. "Çok dar giyiniyorsun. Her yerin belli oluyor. Bay Min sana yavşayıp duruyor. Bu yüzden git üzerini düzelt." Doğru Bay Min sorunu var.

Bay Min beni hep çok güzel bulduğunu söyleyip birazcık sapıklık yapıyor. Bu beni tabiki de rahatsız ediyor ama bir şey diyemiyorum. Bu arada ben Bay Jeon'da hoşlanan ama belli etmemek için her şeyi yapan 23 yaşında ki sekreteri Park Jimin. Bu şirkete zar zor kabul edildim. Ve ilk görüşte Bay Jeon dan hoşlanmaya başladım. Ama belli etmiyorum.

Kafamı sallayıp odadan çıktım. Dosyaları kendi odama bırakıp mutfağa inip kahve yapmaya başladım. Kahveyi alıp Bay Jeon'un odasına girdim. Telefon ile konuşuyordu. "Tamam hayatım eve geçince konuşuruz. Bende seni seviyorum görüşürüz." Aah! Söylemeyi unuttum Bay Jeon'un sevgilisi Kim Hera. Kız aynı bir kaşar. Ama Bay Jeon baya seviyor. Uzun zamandır sevgililer. En kötü şeyde bu ve yöneliminin kızlara karşı olması. Bu iki etken yüzünden Bay Jeon'a onu sevdiğimi asla belli etmiyorum.

"Bay Jeon. Kahvenizi getirdim. Başka bir isteğiniz var mı?"

"İlk toplantı Bay Kim ile dimi?"

"Evet efendim. Bay Kim yarım saate burada olur."

"Tamam. 15 dakika sonra yanıma gel. Bol giyinmiş bir şekilde." Taktı bu da elbiselerime.

"Peki efendim. İzninizle." Diyip eğildim. Odadan çıkıp yan tarafta ki odama geçtim. Odada özel durumlar için her zaman elbisem var. Daha doğrusu bunlar da Bay Jeon'un emri. Bol bir yırtık pantolon bulup hemen giyindim. Daha sonra 15 dakikanın dolmasını beklerken birazcık koltuğumda yatıp dinledim.

"Bay Jeon. 15 dakika sonra gel demiştiniz efendim. 15 dakika oldu." Önünde ki misafir koltuklarını işaret edince hemen oturdum. "Otur ve Bay Kim'i bekleyelim. Giriş kapısında gözükünce hemen karşılamak için yanına in." Kafamı salladım. "Peki efendim."

"Bay Jeon?" Seslenmeme sadece 'hımm'ladı. "Partiye gidecek misiniz efendim?"

"Gideceğiz Jimin."

"Peki. Bayan Kim gelecekler mi?"

"Sanane Jimin."

"Peki efendim. Özür dilerim."

"Kapa çeneni de biraz dinleneyim."

"Tabi efendim." Kapa çeneni ne ya!? Azıcık kibar olsan ölür müsün be adam.

Bay Jeon'un bilgisayarında ki kamera sisteminde Bay Kim'in arabası gözükünce seslendim. "Bay Jeon. Bay Kim geldiler efendim." Masada duran başını kaldırdı. "Tamam hemen inip karşıla." Kafa sallayıp hareketlendim.

"Hoş geldiniz Bay Kim." Eğilerek selam verdim. Gülümseyip saçlarımı karıştırdı. "Hoş bulduk Jimin." Yürüyerek asansöre girdik. "Görüşmeyeli nasılsın Jimin?" Gülümseyip konuştum. "İyiyim efendim. Siz nasılsınız?" Gülüp elini omuzuma attı. "Ben de iyiyim. Biliyor musun? Jungkook seni hak etmiyor. Bence benim sekreterim olman daha güzel olurdu. Heh! Ne dersin?" Gülümseyip cevap verdim. "Sağolun efendim ama ben böyle iyiyim,Bay Jeon'dan da memnunum." Elini omuzundan çekip dudaklarını büzdü.  "Peki. Öyle olsun bakalım." Gülümsedim. Asansör durunca indik. Bay Jeon'un kapısını tıklattım ve kapıyı açıp Bay Kim'in içeri girmesini bekledim. Bay Kim içeri girince bende girip kapıyı kapattım.

Bay Jeon ve Bay Kim el sıkışıp oturdular. Bende Bay Jeon'un oturduğu koltuğun yan kısmına geçip ellerim önümde kenetli bir şekilde onları dinledim. "Hoş geldiniz Bay Kim."

"Hoş bulduk Jungkook. Hadi ama resmiyeti bırak. Arkadaşız sonuçta."

"Özel hayat ve iş hayatı farklıdır Namjoon. Şuan iş yapıyoruz. Ona göre davran."

"Peki,peki. Sen nasıl istersen o olsun."

"Bay Kim şirkete gelecek olan Ruslar büyük bir para teklifi yaptılar. Bu para karşılığında ise dört şirketle de anlaşma yapacaklar. Bunu konuşmamız gerek."

"Peki. Ne anlaşması ve anlaşma koşulları neler?"

"Anlaşma bizim dört şirketin de özel olan yazlık alanları. Şartlarından bahsedilmedi. Anlaşma esnasında bahsedilecek."

"Yazlık alanlarımız çok iş görüyor ve orası bana babamdan kalan benim için özel olan bir yer. Ben kendi yerimi vermeyi düşünmüyorum."

"Ya dördümüz ya hiç birimiz."

"Ben vermiyorum Bay Jeon."

"Peki. Bay Min ve Bay Jung ile de konuşup size haber veririm. Geldiğiniz için teşekkür ederim." Ayağa kalkıp tekrar el sıkıştılar. "Bay Jeon. Uğurlamamı ister misiniz efendim?" Diyince olumsuz anlamda kafa salladı bende olduğum yerde durdum. "Hoş çakal Jiminie." Diyen Bay Kim'e gülümsedim ve eğilerek selam verdim. "Hoş çakalın Bay Kim."

"Sırada ki Bay Jung efendim. O da yarım saate burada olur."

Yeni kitabımla karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz ilk defa deneyeceğim. Desteklerinizi esirgemeyin. Sizi çok seviyorum.

BAY JEON ~JİKOOK~Où les histoires vivent. Découvrez maintenant