•BÖLÜM 23 FİNAL•

6.3K 310 81
                                    

2 sene sonra

"Ya Taehyung acele ettirmesene, zaten heyecanlıyım." Derin bir nefes alıp aynada kendime baktım. Jungkook ile evleniyorduk ve çok heyecanlıydım. Bu heyecanıma canım kardeşim Taehyung'da tuz serpiyordu. "Ya Jimin güzelsin işte ama şimdi çıkmamız lazım." Göz devirip derin bir nefes aldım. "Jungkook nerede?" Göz devirdi ve kollarını beline koyup bana baktı. "Beni nerenle dinliyorsun merak ediyorum. Çocuk dışarıda seni bekliyor ağaç oldu beh!" Dedikleri ile şokla gözlerimi açıp Taehyung'u ittim. "Neden daha önce söylemiyorsun?" Tip tip bana baktı. "Lan ben sana dedim zaten, sen beni dinlemiyorsun."

Onu umursamayıp kapıyı açtım ve odadan çıktım. Kapıyı açmamla karşımda arkadaşı ile konuşup gülen Jungkook'u görüp heyecanlandım. O çok yakışıklıydı ve ben yanında çirkindim. Derin bir nefes alıp kafamı eğdim. "Jimin?" Bana seslenmesi ile kafamı kaldırıp ona baktım. Bana doğru gelip beni süzdü ve alnımı öptü. "Çok güzelsin." Gülümseyip elini tuttum. "Sen de çok yakışıklısın." Gülümseyip göz kırptı. Gülüp başımı çevirdim. O sırada Taehyung yanımıza geldi. "Gidelim artık çok beklettik. Jungkook'a baktım, o da bana bakıp elimi öptü. "Şimdi gidicem orada buluşucaz tamam mı? Heyecan yapma, her şey güzel olacak... Ben yanındayım." Gülüp yanağını öptüm ve başımı salladım. Göz kırpıp bizden uzaklaştı. O uzaklaşınca Taehyung'a dönüp kolunu çekiştirdim. "Taehyung çok heyecanlıyım ben ne yapacağım?" Göz devirip kolunu benden kurtardı. "Jimin sakin ol. Saçmalama. Sadece güzel düşün hiçbir şey olmaz." Derin derin nefes alıp verdim ve Taehyung'un koluna girdim. "Her şey güzel olacak." Diyip güldüm. Bana bakıp tebessüm etti ve elimin üzerine elini koyup okşadı.

Yavaşça ilerledik ve salonun büyük kapısının önünde durduk. Kalbim çok hızlı atıyordu ve son kez derin nefes alıp verdim. Taehyung'a baktım, bana bakıp güven verircesine gülümsedi. Ona bakıp güldüm ve iyiki de böyle bir kardeşe sahibim dedim. Büyük kapı açıldı ve herkes bize bakmaya başladı. Heyecanla herkese bakıp gülümsedim. En son gözlerim hayatımın aşkı ile buluştu ve birbirimize bakıp en içten gülümsememizi gönderdik. Yavaşça ona doğru ilerlemeye başladık. Gözlerimizi hiç ayırmadan birbirimize kavuşmayı bekledik. Sonunda karşı karşıya gelince durduk bana elini uzatınca Taehyung elimi tutup Jungkook'un elinin üzerine koydu. Taehyung ve Jungkook selamlaşırken onları izledim. Taehyung geri dönüp gidince Jungkook elimi öptü, ona gülüp koluna girdim ve büyük masaya ilerledik. Masanın önüne gelince nikah memuru yeminlerimizi etmemiz için defteri bize verdi ve misafirlere dönüp söylemeye başladık. İlk Jungkook alıp yemini ettikten sonra defteri bana verip gülümsedi, ben de gülüp defteri aldım ve yeminimi ettim. "Hayatımın sonuna kadar seninle olacağımın garantisi olamaz, birbirimizi mutlu ettiğimiz sürece bir arada olmalıyız.. ve bunun için söz veremem..ama şuna söz verebilirim: seninle mutlu olmayı, seni mutlu etmeyi, bu dünyadan göçene dek hayatımı seninle paylaşmayı samimiyetle diliyorum ve bunu sağlamak için elimden ne gelirse yapacağım.." Herkese bakıp gülümsedim ve defteri nikah memuruna verdim. Jungkook'a döndüm o da bana dönüp güldü ve yüzümü ellerinin arasına alıp alnımı öptü. Gözlerimi kapatıp anın güzelliğine odaklandım ve geçmişi düşündüm. Herkes ıslık çalıp alkış yaparken ben geçmişe gittim.

Jungkook'un beni sevmediğini düşünüp üzülmem ve onun benim iyiliğim için bana kötü davranıp aşkının bitmesini sağlamaya çalışması ama buna engel olamaması. Kötü bir çocukluk geçirsek ve beş kuruşsuz olsakta yılmayıp çalışıp çabalayıp birbirimize bir gelecek vermeye çalıştığım kardeşlerim Taehyung ve SunHe. Bu üçünün hayatımdaki yeri çok değerliydi. Hayatıma daha sonra giren Yoongi hyung da öyle. Küçücük ama kalbi ve sevgisi büyük bu aile benim için sonsuza dek yaşayacaktı. Jungkook ile artık aşkımızı sonsuza dek mühürlemiştik. Ona bakıp gülümsedim ve el ele tutuşup herkese baktık. Taehyung'un ağladığını görünce dayanamayıp ben de sessizce ağlamaya başladım. Jungkook bana bakıp gülerek gözyaşlarımı sildi. "Ağlamak yok güzellik." Gülüp ona sarıldım,o da karşılık verdi ve nikah memurunun imza için çağırması ile ayrılıp imza attık. Düğün bitince eşyalarımızı toplayıp eve gitmek için arabaya ilerledik. "Hey siz şimdi ilk gece şey yaparsınız...Sessiz yapın beni rahatsız etmeyin." Taehyung'un dedikleri ile gözlerimi sonuna kadar açıp ona baktım. Jungkook kahkaha atınca utanıp kafamı eğdim. Taehyung'a dönüp sinirle ona baktım. " Taehyung kocamı utandırma." Jungkook dalga geçerek konuşunca sinirle ona baktım. "SunHe bunlar benimle dalga geçiyor." SunHe'nin yanına gidip koluna girdim. O da gülüp bana baktı. "Ama sevimli oluyorsun oppa." Ona da göz devirip hepsini geride bırakıp arabaya doğru hızla ilerledim. " Hepiniz üzerime oynayın zaten."Jungkook yanıma gelip kollarını belime sarıp boynumu öptü. "Sevimli olduğunu inkar edemezsin bebeğim." Omuz silktim. Gülüp arabayı açtı. Binmem için kapımı açınca hızla ön koltuğa binip kemerimi taktım. Diğerleri de binince eve doğru ilerledik.

Eve gelince hızla arabadan inip Jungkook'u bekledim. Yanıma gelip kolunu omuzuma attı arkamızdan Taehyung onaylamayan sesler çıkarınca ona döndük. "Düğününüz oldu ve eve gireceksiniz. Böyle mi gireceksiniz, kanka gibi? Tch tch tch... Jungkook damat gelini eve nasıl sokar?" Göz devirip Taehyung'a baktım. "Gerek yok Tae-" Jungkook'un birden beni kucağına alması ile sözüm yarım kaldı. Kollarımı Jungkook'un boynuna sarıp şaşkınca ona baktım. "Gerek yoktu." Gülümsedi ve ilerlemeye başladı. "Bunu o demese de yapacaktım ama o önce davrandı." Taehyung arkamızdan ıslık çalarken SunHe'de ona uymuş gülüp alkış tutuyordu. Onlara bakıp güldüm, sonra Jungkook'a dönüp güldüm ve kafamı göğsüne koyup huzurla gözlerimi kapattım.

Eve girdiğimiz gibi odaya çıktık. Odaya çıkınca Jungkook beni indirip kapıyı kapattı ve bana baktı. Birbirimize bakıp biraz kaldık. Dudağımı yalamam ile Jungkook'un gözleri dudaklarıma kaydı. Yutkunup gelecek hamleyi bekledim. Hızla bana doğru gelip dudaklarımızı birleştirdi. Dudaklarına karşılık verdim. Kollarımı boynuna sardım, geri geri gidip yatağa düşmemi sağladı ve üzerime çıktı. Dudaklarımdan ayrılıp boynuma doğru ilerledi ve o sırada kapı birden açıldı ve ardından hemen kamera sesi geldi. O tarafa baktığımda deli kardeşim Taehyung'u gördüm. İkimizde ona baktık. Jungkook gülerek üzerimden kalktı ve yanıma oturdu. Diklenip Taehyung'a baktım. " Ne yapıyorsun?" Omuz silkip güldü ve kamerayı salladı. "Üzgünüm ama bunu kaçıramazdım. Ben çıkıyorum siz devam edin." Kapıyı kapatıp gidince Jungkook'a baktım. Gülüp bana baktı. "Taehyung bir psikopat." Gülüp onu onayladım. Yaklaşıp dudağımı öptü ve yatağa uzandı. Yanına gidip göğsüne yattım. Saçımı okşayıp başıma öpücük kondurdu. "Seni seviyorum." Gülümsedim. "Seni seviyorum."

Bizim hikayemiz bitmiyordu. Taehyung, SunHe, Jungkook ve ben daha bir sürü macera yaşayacaktık. Beraber gülüp beraber ağlayacaktık ama kimsenin bizi ayrımasına izin vermeyecektik. Biz mutlu sonsuz olmuştuk. Bizi severek okuyan herkese teşekkür ederiz. Hepinizin mutlu,gerçek dostuklar ve aşkı bulması dileği ile elveda.

Evet bir kitabımın daha sonuna geldim. Aslında böyle planlamamıştım ama böyle de güzel olduğunu düşünüyorum. Umarım sizlerde beğenirsiniz. Bu kitabıma fazla ilgi veremedim özür dilerim. Sevip okuyan vote ve yorumlarını eksik etmeyen herkese teşekkür ederim. Beğenmeyen herkese de teşekkür ederim. Başka kitabımda görüşmek üzere, sizleri seviyorum.

BAY JEON ~JİKOOK~Where stories live. Discover now