•BÖLÜM 3•

21.6K 1.1K 1K
                                    

Bay Jeon'un üzerine giyindiği siyah takım elbise çok yakışmış ve daha da yakışıklı yapmıştı. Hayranlık ile onu izliyordum.

Şirketin önünde ki limuzine binip Bayan Kim'in evine doğru ilerledik. Korna'ya basan şoför ile Bayan Kim hemen dışarı çıkmıştı. Üzerinde çok fazla açık ve abartılı,her yeri simlerle kaplı kırmızı bir elbise giyinmiş, aşırı makyaj yapmış ve baya uzun topuklu ayakkabı giyinmişti. Bay Jeon ve şoför arabadan inip Bayan Kim'i karşılamaya inince bana gerek olmadığı için arabada kaldım.

Arabaya binen Bayan Kim ile rahatsızca yerimde kıpırdandım. Sonra eğilip selam verdim. "Hoş geldiniz Bayan Kim." Bana bakıp hafif süzdü ve iğneleyici bakışlar attı. "Hoş bulduk Jimin. Senin burada ne işin var?" Yavaşça Bay Jeon'a baktım. Bayan Kim'e kötü bakışlar atıyordu. "Bay Jeon gelmemi söyledi. Sekreteri olarak dediklerini yapmam gerekiyor." Gerçekler bunlardı. Bayan Kim,Bay Jeon'a dönüp baktı. "Hayatım bu sekreter bozuntusunun burada ne işi var? Baş başa olacağımızı zannediyordum." Canım acımıştı.

"Kim Hera. Biraz daha konuşursan canını yakarım. Kapa çeneni." Bay Jeon öyle söyleyince hem şaşırmış hemde mutlu olmuştum. "Ayrıca Jimin benim için değerli. Sadece sekreterim değil ve beni sorgulama hakkın yok. İstediğimi yaparım." Değerli miyim onun için? Bu çok iyi hissettirmişti. Bay Jeon,Bayan Kim'in yanından kalkıp benim yanıma oturdu. Limuzin ev gibiydi. O yüzden rahatça hareket ediliyordu. "Ya! Jeon! Lafların zaten ağırdı,birde yanımdan kalkıyorsun. Bu da ne oluyor?" Diye cırlayan Bayan Kim ile Bay Jeon sinirle güldü. "Kendine çeki düzen ver yoksa olacaklardan sorumlu değilim. Ayrıca o giyindiğin şey ne? Hiç giyinmeseydin daha iyiydi." Bay Jeon'a birden ne olmuştu. Bayan Kim şaşkın şaşkın Bay Jeon'a bakıyordu.

"Şoför. Arabayı durdurun ineceğim." Bayan Kim'in dediği şey ile şoför durmuş Bay Jeon ise gülmeye başlamıştı. Bayan Kim kapıyı açmak için uzandığı sırada Bay Jeon bileğinden tutup durdurdu. "Her şey bitti Kim Hera." Ne? Ciddi miydi bu adam? Benim yüzümden değildir dimi?

Bayan Kim elini çekip hemen arabadan indi,bizde yolumuza devam ettik. Bir süre sonra konuşma gereği duyup konuştum. "Bay Jeon?" sadece 'hım' ladı. Bende devam ettim. "Benim yüzümden ayrılmadınız dimi? Çünkü eğer öyleyse buna hiç gerek yok. Ben zaten alışığım. Ayrıca partiye gelmek istememiştim zaten. Beni bırakabilirdiniz. Eğer benim yüzü-" sözümü kesen şey dibime kadar girmesiydi. "Seninle alakası yok Jimin. Bu yüzden kötü hissetmene gerek yok. Şimdi susta kafa dinleyeyim. Çok konuşuyorsun." Kafamı sallayıp yol boyunca bir şey konuşmadık.

Partiye gelince şoför kapımızı açtı. Kırmızı halı üzerinde durduk. Kameramanlar bizi çekiyordular. Bay Jeon ilerlemeye başlayınca bende peşinden ilerlemeye başladım. Parti yerine girdik. Çok gürültü, içki ve ter kokusu vardı. Midem bulanmaya başlamıştı.

Bir an Bay Min'i görünce hemen korku ile Bay Jeon'un koluna sarıldım ve sırtına saklandım. Bay Jeon bana bakıp daha sonra etrafa göz gezdirdi. Bay Min'i görünce anlamıştı.

Bay Jeon yavaş yavaş Bay Kim ve Bay Jung'un olduğu masaya ilerledi. Bende sırtına yapışık ilerliyordum. Bay Jeon kolumdan tutup yanına oturttu beni. "Ooo bakın kimler buradaymış. Jungkook. Gelmezsin sanıyorduk." Bay Kim'in dediği ile Bay Jeon tebessüm etti. "Bende öyle sanıyordum."

Bay Jung yanıma gelip oturup gülerek bana bakmaya başladı ve şuan korkunç gözüküyordu. Gerileyip Bay Jeon'a yaslandım. Bay Jung'ta ben geriledikçe bana yaklaşıyordu.

Bay Jeon bana bakıp daha sonra Bay Jung'a döndü ve işaret parmağı ile Bay Jung'u alnından ittirip benden uzaklaştırdı.

"Ya Jeon! Bir rahat ver be! " Bay Jung sitem edince Bay Jeon ciddileşti. "Sekreterime yavşayanı gebertirim. Anladınız mı beni? Jimin'den uzak durun yoksa olacaklardan sorumlu değilim." Bay Jeon sözünü tutuyor beni koruyordu. Bu kalbimin çok hızlı atmasını sağlamıştı.

Saatler geçmişti ve gece yarısı olmuştu. Etraftaki herkes sarhoş durumdaydı Bay Jeon bile. Midesinin bulandığını söyleyip lavaboya gitti. Ama geri gelmedi. Yarım saat olmuştu ve korkuyordum. Boynumda bir nefes hissedince korkudan kas katı kesildim. Korkudan altıma işeyecek  seviyedeydim.

Adamın eli arkadan gömleğime gitti. Gömleğimin bir kaç düğmesini açmaya başladı ve ben bu kadar güçsüz olduğum için kendime sövmeye başladım. Yaşam belirtisi dahi veremiyordum. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Bay Jeon sözünü tutmadı.

Adam konuşunca şaşırdım."Ne zamandır Jungkook'un yanından gitmesini bekliyordum. Baktım gitmiş hemen işe koyulayım dimi." Diyip iğrenç bir kahkaha attı. "Benden uzak dur." Diyip elini itmeye çalıştım ama sadece çalıştım işe yaramıyordu. Gülüp "çok sevimli, güzel ve seksisin, seni istiyorum." diyip beni kucağına aldı. Tepinip bırakması için yumruklar atıyordum ama olmuyordu. Durup ağlamaya başladım. Ne yapacaktım ben? Bay Jeon sizi asla affetmeyeceğim. Ne kadar çok sevsem de.

BAY JEON ~JİKOOK~Where stories live. Discover now