•BÖLÜM 5•

18.8K 972 1.9K
                                    

Yaklaşık üç saattir dükkandan dükkana giriyor ve elimiz boş çıkıyorduk. Taehyung Beyler bir türlü beğenmiyorlar.

"Taehyung! Yeter artık. Bir yere gir ve al artık bir şeyler. Yoruldum ya!"

"Tamam ya! Sende amma naz yaptın he!"

"Naz yapmıyorum aptal! Yoruldum. Yarın işe gideceğim. Şuan dinleniyor olmam gerekiyordu benim. Çabuk ol artık."

"Tamam, tamam."

Taehyung hemen birkaç takım elbise, t-shirt, pantolon ve ayakkabı aldı. Dükkandan çıkıp eve doğru giderken takı mağazası görüp hemen içine daldı.

"Ya Tae yeter artık."

"Tamam, tamam. Bitti hadi gidelim." derin bir oh çektim. Eve gidip kendimi hemen koltuğa attım. Tatil günümde bile dinlenemiyorum bu ne böyle?

Taehyung eşyalarını odasına koyup koltukta yanıma oturdu. "Sende bir şeyler var." Tae'nin konuşması ile ona döndüm. "Dün gelmen gereken saatten iki saat geç geldin. Başına bir şey gelmedi dimi?" Taehyung 'dan hiçbir şey saklamadığım için her şeyi anlattım.

Gözlerimden yaşlar gelince Taehyung beni kendine çekip sarıldı. "Üzgünüm seni koruyamayıp yanında olamadığım için. "

"Sen hep benim yanımdasın. Teşekkür ederim." Hıçkırarak ağlamaya başladım. Tam o sırada telefonum çaldı.

Arayan Jungkook 'tu. "Hoparlörü aç." aramayı yanıtlayıp hoparlörü açtım.

-Alo. Buyurun Bay Jeon.

+Jimin. Ben üzgünüm çok içmişim ve sızmışım.

-Önemi yok Bay Jeon. Bundan sonra size bir daha güvenmeyeceğim.

+Ya Jimin böyle söyleme cidden üzgünüm. Başına bir şey geldi mi?

-GELDİ BAY JEON!AZ KALSIN BİRİSİ BANA TECAVÜZ EDECEKTİ!,BAY MİN GELMESEYDİ EĞER, ŞUAN NELER OLURDU TAHMİN BİLE EDEMİYORUM! SİZİNLE DAHA FAZLA KONUŞMAK İSTEMİYORUM. RAHATSIZ ETMEYİN LÜTFEN!

+Peki. Özür dilerim Jimin.

-İyi günler Bay Jeon.

Telefonu kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Tae tekrar bana sarılıp başımı okşadı ve rahatlatmak için güzel sesi ile şarkı söyledi. Bir süre sonra hıçkırıklarımın yerini iç çekişler almıştı. Tae'nin bacağına yattım. "İyi ki varsın Taehyung. Seni çok seviyorum." Tae'de şaçımla oynayıp "sende iyi ki varsın. Bende seni çok seviyorum." dedi. Bir süre sonra uyumuşum.

"Oppa. Uyan artık. Jiminie Oppa. Uyansana."

"Efendim SungHe."

"Oppa iş saatin geldi. Geç kalacaksın kalk hemen." kafamı hafif salladım. Kalkıp hemen kısa bir duş alıp, mavi takım elbiselerimi giyindim ve telefonum, anahtarım ve çantamı alıp evden çıktım. Tam o sırada arkamdan SungHe koşarak geldi. Yanağıma öpücük kondurup sarıldı.

"Oppa seni çok seviyorum. Bunu bil tamam mı?" bu da neydi şimdi. "Ne oluyor SungHe?"

"Hiçbir şey Oppa sadece içimden geldi. Seni de oppamı da çok seviyorum iyi ki varsınız. Birbirinize iyi bakın." içimde kötü bir his oluşmuştu. "Biz de seni seviyoruz SungHe. Ama bu tavırlar ne? Korkutuyorsun."

"Korkmana gerek yok sadece içimden geldi size hiç sizi sevdiğimi demediğim aklıma geldi. O yüzden de demek istedim. Size belli etmedim hiç ama siz iki adam benim her şeyimsiniz. Sizi çok seviyorum iki yakışıklı adam. Umarım mutlu bir geleceğiniz olur." Cidden korkuyordum ama iyi düşünmeye çalıştım tebessüm edip küçük kardeşime sarıldım.

BAY JEON ~JİKOOK~Where stories live. Discover now