•BÖLÜM 12•

14.6K 778 302
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda hala halsizdim. Belimde bir ağırlık hissedince yan tarafıma döndüm. Yanımda Jungkook vardı ve belime sarılmıştı. İyice dönüp yüzünü incelemeye başladım.

Gözleri şişmişti,yanakları da uyku yüzünden olsa gerek onlar da dolgunlaşmıştı,dudakları morarmış gene uyku yüzünden öne doğru büzülmüştü. Onu öpmek çok istiyorum ama imkansız.

Birden belimdeki eli kıpırdadı,daha sonra da beni kendisine çekti. Gözleri kapalıydı. Burnumun üstünü öpünce şaşırdım ve donakaldım. Gözlerini açıp güldü. "Günaydın."

Kafamı sallayıp zar zor "Günaydın." dedim. "İyi misin?" diyince hafif tebessüm ettim. "Nasıl iyi olayım ki? Tecavüz ediliyordu bana neredeyse,ayrıca boynumda o izler var dudağımda da. Onlar bana hep bunu hatırlatacak. İyi olamayacağım. Ama sizin yaptığın şeyler bana daha çok acı çektiriyor. İyi olamam." gözlerimden yaşlar akınca eliyle sildi.

" Sana her şeyi anlatmak istiyorum. Benden nefret etmene dayanamıyorum. " bu da ne demek oluyor? "Anlamadım? "

" Sadece beni dinle. Sözüm bitene kadar sözümü kesme. Konuşmam bittikten sonra istediğin her şeyi yapabilirsin." kafamı salladım ve beklemeye başladım. Yatakta hafif kalkıp sırtını yatağın başlığına yasladı. Beni de kolumdan tutup sol göğsüne yatırdı. Kalp atışını duyabiliyor ve hissedebiliyordum. Çok hızlıydı. Elimin birisini alıp beline sardı, kendisi de elini elimin üstüne koyup okşamaya başladı. Diğer elini de saçlarıma götürüp okşamaya başladı. Çok güzel hissediyordum.

Konuşmaya başlayınca tüm dikkatimi ona verdim. "Senin işe başladığın ilk gün. Geç kalmıştın. Mülakata koşa koşa girdin. Tüm yetkililer şok olmuş şekilde sana bakıyorduk. Nefes nefeseydin. Saçların sırılsıklam, takım elbisen çamur içinde, yüzün de siyah siyah çizgiler vardı ve dudağın kan içindeydi. O halini asla unutmam. Seni ilk gördüğüm anda kalbime sancı girmişti. O halinle bile senden etkilenmiştim. O pisliklerin altında bir melek olduğunu biliyordum." yutkundu, yutkundum. O gün çok zor bir zaman geçirmiştim. Mülakata yetişmek için düşe kalka koşarak gitmiştim. Ama umudum yoktu. Hem geç kalmıştım hem de üstüm başım iğrençti. Devam etti.

" Yetkili bayan sana 'bu halin ne?' diye iğneleyici şekilde sorunca,tüm sinir tepeme çıkmıştı. Sen de kafanı eğip cevap verdin. 'üzgünüm efendim. Gelirken trafik vardı. Yolda minibüsten inmek zorunda kaldım. Yağmur yağmaya başladı. Bir araba üzerime çamurlu suyu fışkırttı, koşarken bir kaç kez yere düştüm. Çok özür dilerim. Bu işe çok ihtiyacım var ve çok emek harcadım. Lütfen tipime bakarak yargılamayın.' o güzel sesinle kurduğun bu cümleler dünmüş gibi hala harfi harfine aklımda. Sesine bile tutulmuştum. Resmen nefes alma sebebim haline gelmişti. Sana' neden bu işe bu kadar çok ihtiyacın var, neden bu kadar çok istiyorsun? 'diye sorduğumda hafif tebessüm etmiştin. İşte o tebessümün bile beni ta en derinimde ki hücrelerime kadar eritmişti. Konuşmaya başladın., 'Annem ve babam yok. Annesi ve babası ölen iki kardeşim var.' dediğinde hiçbirimiz anlamamıştık. Sen de gülüp devam etmiştin. 'Kardeş değiliz. Ama kardeşim gibiler. Şöyle söyleyeyim. Annem ve babam beni terk etmişti ben de sokakta ağlayarak duruyordum. Benim yaşlarımda bir çocuk geldi, bana yardım etti. Ailesi zengindi yanına aldılar. Beni sevdiler. Çok yardım ettiler. O çocuk ile çok iyi arkadaş oldum ve onun küçük kız kardeşiyle. Okula beraber gider her şeyi birlikte yapardık. Ta ki anne ve babaları ölene kadar. Her şey elimizden kayıp gitmişti. Birbirimiz vardık sadece tutunabileceğimiz. Şimdi eve ihtiyacımız var, yemeğe,içmeye, giyinmeye, kollanmaya, barınmaya ve temizlenmeye. Kardeşlerime iyi bakmalıyım. Bana ihtiyaçları var. 'demiştin. İşte tekrar senden etkilendim. " derin nefes aldı.

"Herkes sana iğrenerek bakarken ben sana aşk ile bakıyordum. Daha sonra yetkili kişilerle hep birlikte konuşmaya başladık. Karar verilecekti. Ben senden yanaydım hep.'Park Jimin' adı denilince kalbim çok hızlı atmaya başladı. 'Çocuğun dedikleri bana seçilmek için acıtasyon yapıyor gibi geldi.' 'Çocuğun üstü başı, yüzü, gözü iğrenç ve mide bulandırıcıydı, bence o olamaz.' 'Çok tombul bir çocuktu. Üstüne giyindiği takım elbise eski moda. Bence de o olamaz.' bu söyledikleri sinirimi fazlasıyla boşmuştu. Masaya vurup hepsini susturdum.' Senin dudakların ameliyatlı. Senin burnun, senin gözlerin, senin yanakların. O çocuğun ise o pis halinin altında bir melek var siz iğrenç boyalı kişilikler bunu göremezsiniz. Onu yargılamadan önce kendinize bakın. Park Jimin bundan sonra benim sekreterim. Ona bir şey yapan karşısında beni bulur. ' bunları ben dedim ama sanırım sana en çok ben zarar verdim. O olay da şöyle..." gözlerimden yaşlar geliyordu yavaş yavaş. Jungkook' ta durmuş derin nefesler alıyordu. Saçıma değen ıslaklık ile onun da ağladığını anladım. Benim göz yaşlarım da onun üstünü ıslatıyordu.

"O olay da şuydu. Ben yavaş yavaş sana aşık oluyordum. Her yanıma gelişinde, her gülüşünde, her konuşmanda ben deliriyordum. Ama bunun yanlış olduğunu düşündüm. Ben sana aşık olamazdım. Biz olamazdık. Olduk diyelim,sana zarar gelecekti. Çok iyi biliyordum. Bu yüzden ben de sana kötü davranarak benden nefret etmeni sağlamaya çalıştım. Bu şekilde sen işi bırakır, ben seni bir daha göremem ve seni unuturum sandım. Bu yüzden seni incittim. Herkesten koruduğum seni, en çok ben incittim. Bana özel numaradan yazan kişinin sen olduğunu çok iyi biliyordum. Ama bilmemezlikten gelerek sana içimi dökmek istedim. Senin de bana yaptığın gibi. Bu kavgada ise sana o şekilde davranma sebebim,neden benden değil de Yoongi'den istemen sinirimi bozdu. Yoongi ve diğerleri ile yakın olman fazla sinir bozucuydu. Kıskanıyordum hala daha kıskanıyorum. Bu yüzden tüm onca olayların sinirini bir anda çıkarttım. Artık sana olan aşkımı gizleyemiyorum. Artık gizlemekte istemiyorum. Beni sevmiyorsun hatta nefret ediyorsun ama ben sana deli gibi aşığım. Seni öpme sebebim ise eğer olamazsak, seninle yollarımız ayrılırsa. O dudakların ilki olayım istedim. Benimkinlerin de ilki ol istedim bunu başarabildim mi bilmiyorum ama benim dudaklarımın ilki senin dudakların. Beni sevebilir misin? Tamamen benim olabilir misin? Seni seviyorum Park Jimin. Benim sonsuzum olabilir misin? Jeon Jimin olabilir misin? "

Tüm senem bunları duyabileceğim zamanın hayali ile geçti. Şimdi ise gerçek olup olmadığını idrak edemiyorum. Ama kalbim, onun kalbi sana, senin kalbin ona ait artık iki kalbin birleşme zamanı geldi diyor. Ben de kalbimi dinliyorum.

" Seni çok seviyorum Jeon Jungkook."

BAY JEON ~JİKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin