BAY JEON ~JİKOOK~

•BÖLÜM 2•

Bay Jung'u karşılamak için şirketin kapısına gelmiştim. Bay Jung arabadan inip bana doğru gülümsedi. Eğilip selam verdim. "Hoş geldiniz Bay Jung." Eliyle yanağımı okşayıp gülümsedi. "Hoş bulduk Jimin. Görüşmeyeli daha bir güzel olmuşsun sanki." Niye bunların hepsi bana yavşıyor? "Teşekkür ederim Bay Jung." Asansöre binip ilerledik.

"Jungkook'un durumu nasıl Jimin?" Gayet iyiydi. Bir şey mi olmuştu? "Bay Jeon gayet iyi Bay Jung. Bir sorun mu var?"

"Aa! Hayır, hayır. Bir sorun yok." Kafamı sallayıp Bay Jeon'un kapısını tıklattım. Kapıyı açıp içeri girdik.

Bay Jeon ayağa kalkıp Bay Jung ile el sıkıştı. Bay Jung'ta Bay Kim gibi reddetmişti. Bende olsam bende reddederdim. Yazlıkları çok mükemmeldi ve güzel iş yapıyordu. Onları vermek bir saçmalık olurdu.

"Sırada Bay Min var efendim." Kafasını sallayıp beni süzdü. "Sen odana geç Bay Min ile ben ilgilenirim." Beni mi uzaklaştırmaya çalışıyordu. "Size yardım ederim efendim. Sorun değil."

"Jimin! Odana git dedim!" Bağırması ile korkmuştum. Neden bağırıyordu ki durduk yere? Kafamı sallayıp eğilerek selam verdim ve odama geçtim. Telefonumu elime alıp Taehyung'a mesaj attım.

Taetae
+Taehyung neredesin?

Taehyung benim en yakın arkadaşlarımdan birisi,bir diğeri ise Seokjin hyung. İkisi bu dünyadaki tek varlığım. Taehyung benimle aynı yaşta bir kız kardeşi var SungHe adında. Ben,Tae ve SungHe aynı evde yaşıyoruz. Seokjin ise üst katımızda oturuyor. Seokjin'in ailesi hayatta ama ben ve Tae'nin maalesef hayatta değil. Tae'nin şuan işi yok kendisine iş aramakla meşgul. Bu sırada da ev ile ilgileniyor. Kardeşi ise lise son sınıf.

TaeTae
-Evdeyim Jiminie. Bir şey mi oldu?

+ Hayır Tae bir şey olmadı. Sadece sıkıldım.

-İş yok mu?

+Var ama Bay Jeon odama geçmemi söyledi.

-Min Yoongi vakası mı yoksa?

+Aynen öyle 😂

-Dikkatli ol Chim.

+Olurum Tae. Sende dikkatli ol.

Saate bakıp telefonu kapatıp cebime koydum. On beş dakika sonra parti için hazırlanmamız gerekiyordu. Bay Jeon'un odasına doğru yol aldım.

Kapıyı tıklattım. 'Gir' komutu ile açıp girdim. Bay Min hâlâ buradaydı. "Vay Jimin buraya gel. Özledim seni." Bay Jeon'a baktığımda bana ölümcül bakışlar atıyordu. "Hoş geldiniz Bay Min. Ben içeriye girmeyeyim. Bay Jeon'a parti için hazırlanması gerektiğini söyleyecektim." Bay Jeon'a dönüp tekrar konuştum. "Bay Jeon saat geliyor efendim. Hazırlanmanız gerek." Kafasını salladı.

"Tamam Jimin sende güzel bir şeyler giyin bende Bay Min gidince hazırlanacağım." Kafamı sallayıp odama gittim.

Dolabımı açıp şık bir şeyler baktım. Bordo gömlek,beyaz ceket ve beyaz pantolon çıkarttım. Gömleğimi çıkartıp bordo gömleği giyinirken odama birisi damladı. O tarafa dönünce korkmuştum. Bay Min açık kalan gömleğinden vücuduma bakıyordu. Yavaş yavaş yanıma yaklaştı bende geriledim ama masam gerilememi bölmüştü.

Bay Min üzerime eğilip ellerini gömleğin içinden tenime sürtüp belimi okşadı. Elini tutup çekmeye çalışıyordum ama güçsüzdüm olmuyordu. O sırada kapı açıldı ve Bay Jeon görüş acıma girdi. Dolu gözlerle ona bakıyordum. Hemen koşarak yanıma gelip Bay Min'i benden uzaklaştırıp sinirle itti.

"Sen benim şirketimde. Benim sekreterime ne yaptığını zannediyorsun? Bundan sonra bu şirkete adımı dahi atmayacaksın. Jimin'den de uzak dur yoksa seni çok fena yaparım Min Yoongi. Anlıyor musun? Siktir git şimdi!" Diyip hemen yanıma gelip bana baktı. Ağlıyordum. Çok korkmuştum. Gömleğimin üzerindeki ellerine baktım. Çok güzeldi. Gömleğimi ilikleyip bana baktı. Elleriyle eğik olan başımı kaldırdı. "Ağlama. Üzgünüm,seni koruyamadım. Bir daha böyle bir şey olmayacak." Diyince hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım ve yapmamam gereken şeyi yaptım. Bay Jeon'a sarıldım.

Hiç beklemediğim bir şekilde bana karşılık vermişti. "Hadi hazırlan. Gidelim. Orada yanımdan bir saniye bile ayrılmayacaksın Jimin. Anlaştık mı?" Seve seve ayrılmam. "Bay Jeon?" Kafasını salladı. "Ben gelmesem olmaz mı? Bay Min'de orada olacak ve ben korkuyorum."

"Kimse sana bir şey yapamaz. Seni yanımdan ayırmayacağım."

"İllaki ayıracaksınız Bay Jeon. Bayan Kim gelecek ve siz onunla ilgileneceksiniz ve ben oratada kalacağım. İllaki ayrılacağız."

"Hey Jimin. Bana bak. Hera umrumda bile değil. Seni yanımdan ayırmayacağım."

"Söz mü?"

"Söz." Gülümsediğinde çok şaşırmıştım. Bay Jeon'a gittikçe daha çok aşık oluyordum.