•BÖLÜM 4•

19.4K 1K 532
                                    

Beni bir odaya getirince kapının kenarlarına tutunup bağırıp ağlamaya başladım. "YARDIM EDİN! KİMSE YOK MU? LÜTFEN BİRİSİ YARDIM ETSİN!" Gözlerimden şelale gibi yaşlar akıyordu. Bağırmaktan boğazım ağrımıştı.

Adam beni son hız çekip kapıdan ayırdı. Yatağa bırakıp kapıyı kilitledi. "Ya lütfen bırak beni. Yalvarırım bırak." Son gücüm ile yalvarmaya başlamıştım. Adam gülerek üzerime gelmeye başladı, bende yavaş yavaş geri gidiyordum ki yataktan düşmem ile daha acımı tadamadan adam üzerime çıktı. Kahkaha atıp boynuma yönelirken kapı tekmelenip, yumruklanmaya başladı. Daha sonra gürültü ile açıldı.

Yatağın diğer tarafında olduğumuz için görülmüyordu. "PARK JİMİN!" Bu sesi duymak ne kadar istemesemde şuan mutlu olmuştum. Tam ağzımı açıp Bay Min'e seslenecekken adam ağzımı kapattı.

Adım sesleri geldi ve daha sonra adam bir anda üzerimden fırlatıldı. Bay Min adamı birazcık dövdü daha sonra da elini bana uzattı. Tutmak istemiyordum. Kendi başıma kalkıp selam verdim. "Teşekkür ederim Bay Min." Tam gidecekken bileğimden tuttu. Korku tekrar vücudumu ele geçirdi.

"Jimin. Ben o gün için özür dilerim. Kendimden geçtim. Seni beğendiğim doğru. Yaptığım bel altı sözler de ciddi değil. Şaka amaçlı yaptığım şeylerdi. Seni beğeniyorum evet ama başka hiçbir şey yok. Cidden. Çok özür dilerim." Bay Min'in öyle birisi olmadığını zaten biliyordum. Gülümsedim.

" Sizi bir şart ile affederim. " İndirdiği kafasını kaldırıp bana baktı." Nedir? "

" Yakın bir arkadaşım iş arıyor. Şirketiniz de arkadaşıma iş verir misiniz? Kötü bir iş vermeyin ama. "

" Ama Jimin. Şirkette iş aramıyorum ki. Her bölümden fazlaca var zaten. Onu nasıl alabilirim başka bir şey iste."

"Ya alırsınız yada unutun gitsin." Bay Min bir süre düşünüp bana döndü. "Peki sekreterim pek işe yaramıyordu onu çıkarıp arkadaşını alırım. Ama ben Jeon'dan da kötüyüm iş konusunda arkadaşını uyar küçük." Gülümsedim. Tae buna çok sevinecek. "Tabi Bay Min. Ne zaman yanınıza uğrasın?" Bir süre düşündü. "Önce kızı kovayım işlemleri halledeyim size haber veririm. Arkadaşına güzel elbiseler al bu konuda da takıntılıyım. Şık olmalı her gün." Kafa salladım.

"Bay Jeon'u bulup gidebilir miyiz?"Kafasını sallayıp yola koyuldu. Bende peşinden gittim. Tuvalete bakınca yerde sızdığını gördüm. İçki yüzünden sızmış olmalı. Bay Min alıp arabasına ilerledi bende peşlerinden gittim.

Arabaya bindik yol boyunca hiç konuşmadık. Bir den Bay Jeon adımı sayıklamaya başladı. "Jimin. Jimin. Neredesin?" Sesi ağlamaklı çıkıyordu. İkimiz de arkada oturuyorduk. Bay Min'e baktım aynadan bize bakıyordu. Bir anda Bay Jeon sıçrayarak uyandı.

Bana dönüp baktı. "Jimin buradasın. Rahatladım." Diyip tekrar sızdı. Bu hali çok sevimliydi. Güldüm. Ama sabah asla yüzünüze bakmayacağım Bay Jeon.

Eve gelince hemen duş aldım. Kendime gelmem gerekiyordu. Herkes uyuduğu için sessiz olmaya özen gösteriyordum. Banyodan çıkıp hemen yatağıma yattım. Şaçımı kurulamaya halim olmadığı için kurulamadım. Açtım ama yemeyecektim. Hemen güzel uykunun kollarına bıraktım kendimi. Yarın iş yoktu. Bu yüzden güzelce uyku çekebilirdim.

Asla öyle olmadı. O güzel uyku bana uğramadı. SungHe ve Taehyung kavga ediyordular. Her zamanki gibi. Güzellik uykumdan uyanıp aşağıya indim. İki kardeş mutfakta didişiyordular.

"Ne oluyor burada sabah sabah? Uyuyanlar var sessiz olun bir ya!" Dolaptan su alıp içerken söyledim. "Oppa abim telefonumu karıştırıyor."

"Jimin bu bücürün benden gizli sevgilisi varmış. Bende telefonuna bakınca görüyorum." İkisini de dinleyip konuştum.

"SungHe o senin abin karıştırabilir. Ayrıca o senin abin ne kadar sinirleneceği bir şey olsa da ondan asla gizleme. Biraz kızar ilk söver falan ama seni çok seviyor affeder ve düzeltmek için her şeyi yapar. Bunları aklında tut. Ayrıca Taehyung. Tabiki de sevgilisi olacak. Ne bekliyorsun ki? Aşık olacak, sevecek, sevilecek. Rahat bırak kızı. Tabi sende çok rahat olma SungHe. İnsanlara güven olmaz. Sevgilini bizimle tanıştır. "

" Hayır Oppa. Gerek yok. "

" Jimin haklı. Tanıştır. Haftaya bugün gelsin. "

"Offf abi yaa! İyi çağırırım. Bitti mi?" Taehyung gülerek kafasını sallayınca güldüm. Saate baktığımda ona geldiğini gördüm.

Odamı düzenleyip üstüme sportif bişiler giyinip dün yapamadığım saçlarımı yaptım. Mutfaktan güzel kokular geliyordu. Mutfağa inip baktım. Tae kahvaltılık bişiler hazırlıyor. Arkasından sarılıp ona güldüm. "Arkadaşım olmasan seninle çıkardım Tae." Gülünce bende güldüm. "Bende seninle Chim."

"Tabiki de! Bu karizma ile kim çıkmak istemez ki?" Tae bana dönüp kaşık ile kafama vurdu acı ile kafamı tuttum. "Ya acıdı."

"Acısın diye vurdum zaten." Gülümsedim. Daha sonra aklıma gelen şey ile tekrar Tae'ye döndüm.

"Tae. Sana güzel bir haberim var."

"Nedir?"

"Sana iş buldum." Bir anda sebze doğradığı bıçak ile bana dönünce sandalyeyle birlikte geriye kaçtım. Bir kaza çıkacak gibi duruyor.

"NEEE!? NASIL BİR İŞ!? NEREDE!? NEREDE BULDUN!?NASIL BULDUN!? " Bağırarak bana doğru geliyordu.

"Hey önce sakin ol. Şu bıçağı bırak ve otur. Her şeyi anlatacağım." Dediğimi yapınca gülümseyip her şeyi anlattım.

"Emin misin Jimin? Min Yoongi'den bahsediyorsun. Sana yaptığı şeyler güzel şeyler değil. Beni ateşe atma."

"Asla bunu yapmam Taehyung. Eminim. O öyle biri gibi durmuyor. Hem iş konusunda Jungkook'tan daha katı. Sorun olacağını düşünmüyorum. Tabi sen gidipte adama yanlış bir şey diyip sinirini bozmazsan."

"Yapmam be. Yoongi'nin nasıl birisi olduğunu sayende öğrendim zaten. Deneyimli gideceğim oraya."

"Yani kabul mü ettin? " Kafasını salladı bende sıkıca sarıldım. "Umarım her şey güzel olur."

"Umarım."

"Hadi kalk alışverişe gidip sana güzel bir şeyler alalım."

BAY JEON ~JİKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin