•BÖLÜM 7•

16.4K 851 835
                                    

Yok artık Jungkook buraya gelmemeli. Neden geliyor ki? İstemiyorum ya. Gelmesin. Offff. Niye her şey beni buluyor?

Tam ağzımı açıp Taehyung 'a diyecekken kapı açıldı ve Jungkook içeri girdi. İnsan bir kapı çalar.

Taehyung şaşkınca Jungkook' a bakarken bende ondan farklı sayılmazdım.

Taehyung Jungkook'u görünce eğildi, ben ise koltuğa oturup ona bakmadan durdum.

Bana baktığına emindim. "Hoş geldiniz." Taehyung tam bir aptal. "Hoş bulduk. Kardeşinin durumu nasıl?"

"İyi değil. Doktor uyanmasını beklemekten başka bir şey yapamayız dedi. Biz de uyanmasını bekliyoruz."

"Anladım. Geçmiş olsun."

"Sağ olun." Dialoğa bak. Çok can sıkıcı.

"Ben kantine iniyorum Tae. İstediğin bir şey var mı?"

"Su alsan yeter." kafamı sallayıp Jungkook'a bakmadan yanından geçtim.

İlerlerken arkamdan ses duydum. Kaşlarım çatılmıştı. Kim olduğuna bakmak için arkamı döneceğim sırada ağzımı kapatıp karanlık bir araya sokarak beni duvara yasladı.

Gözlerimi açıp kim olduğuna baktım. "Ne yaptığınızı zannediyorsun?"

"Jimin! Benimle düzgün konuş canını yakarım."

"Sanki yapmadığınız şey mi? Devam edin sorun yok."

"Park Jimin?"

"Ne var?"

"Senin sorunun ne?"

"Hiç bir sorunum yok. Sadece sizden nefret ediyorum. Benden uzak durun."

"Demek öyle. Bundan sonra Park Jimin seni perişan edeceğim. Dua ette kız kardeşiniz erken uyanmasın. İşe başladığın an bittin sen." bu da ne demek şimdi. Korku tüm bedenimi esir almıştı. Titriyordum. Jungkook bir türlü gitmiyordu. Anlamadığım bir şekilde dudaklarıma bakıyordu. Daha sonra fark ettim ki dudaklarımı öne doğru büzmüşüm. Dudaklarımı düzeltir düzeltmez Jungkook'un dudaklarını dudaklarımda hissettim. Bu da neydi şimdi?

Jeon Jungkook beni öpüyor. Ama neden? Amacı ne? Aaa doğru canımı yakacağını söyledi ve yaparda. "Hatta şuan başladım Park Jimin." Devam etti. "Bu arada dudakların çok tatlı. Her gün onları öpeceğimden emin olabilirsin. Ama sadece canını yakmak için, sakın yanlış izlenime kapılma. İstediğim zaman, istediğim yerde, istediğim şekilde öperim. Bana karşı gelirsen de çok kötü şeyler olur." korkmuştum evet çünkü o dediğini yapardı.

Bir kez daha dudaklarıma yaklaşıp öptü. Dalga geçer bir sırıtış atıp gitti.

Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Daha sonra kendime gelip kantine indim. Su alıp odaya ilerledim. Tae uyumuştu. Camı açıp dışarıya baktım. Derin nefes alıyordum. O sırada bir ses duydum.

"O-o oppa." SungHe? Hızla arkamı dönüp baktım. Gözlerini açmış zorlukla nefes alıp konuşuyordu. Hemen yanına gidip elini tuttum. Tae'ye seslendim. "Tae kalk! SungHe uyandı!" Tae hemen kalktı.

"Ben doktoru çağırmaya gidiyorum." diyip hemen doktoru bulmaya gittim. Doktoru çağırıp geldim.

"Bu bir mucize. Tebrik ederim küçük kız düşündüğümden daha güçlüymüşsün. Şimdi tedavi sürecin başlayacak." doktorun dedikleri ile hepimiz gülümsedik.

Mutluydum ama işe gidecek olmam ve başıma gelecekler canımı sıkıyordu. Umarım çok canım yanmaz.

Taehyung yanıma gelip sıkıca sarıldı. Acı bir tebessüm bırakıp bende ona karşılık verdim." Jimin? "

" Efendim Tae?"

"Benim şimdi Yoongi'ye haber vermem mi gerekiyor?"

"Sanırım. Ama ondan bir hafta izin isteyelim. Çünkü daha tedavisi olacak bu süreçte tek kalamaz. Yanında olmalısın."

"Peki ya sen?"

"Ben çalışmalıyım. Masrafları karşılayabilmemiz için paraya ihtiyacımız var."

"Ama sen zor durumda kalıyorsun."

"Tabiki de hayır Taehyung. O benim de kardeşim ve sen de benim kardeşimsin. Ayrıca bu masrafları bir şekilde karşılamalıyız. Bunu da mecbur ben yapacağım. Sen de SungHe ile ilgileneceksin. Anlaştık mı?"

"Peki sen nasıl istersen." gülümseyip sımsıkı sarıldım.

"Nasılsın küçük kız?"

"İyiyim oppa. Sanırım. Siz nasılsınız?"

"Sen iyi olduğun sürece iyiyiz." dediğimde gülümsedi. Her şey normaldi şuanlık.

"Neden böyle bir şey yaptın SungHe?"

"Özür dilerim abi. Ama zorbalık çekmeye daha fazla katlanamadım. Özür dilerim böyle olsun istemezdim."

"YAA! SEN BİLMİYOR MUSUN? BENİM KAN BAĞI OLARAK TEK VARLIĞIMIN, HER ŞEYİMİN, CANIMIN SEN OLDUĞUNU, BİLMİYOR MUSUN? SANA BİR ŞEY OLSAYDI BENİM NE HALLERDE OLACAĞIMI DÜŞÜNDÜN MÜ HİÇ? BENCİLLİK YAPMAYIP BİR KERE DÜŞÜNSEYDİN KEŞKE. JİMİN VE SEN TEK VARLIĞIMSINIZ. SOK BUNU O KAFANA. İKİNİZ DE BÖYLE BİR ŞEY TEKRAR OLURSA. ASLA AFFETMEM SİZİ. "

" Özür dilerim abi. Bir daha olmaz. "

" Tamam. Ayrıca sana zorbalık yapılıyorsa. Güçlü olup dayanacaksın. Gel bana söyle içini dök, Jimin'e git. Yap bişi. Ayrıca o kişileri iyileşince bana göstereceksin. Günlerini göstereceğim ben. "

" Tamam abi ya. Başımı şişirdin. "

" Vay be! Bak sen bücüre. "

" 1.70 benim boyum bir kere. "

" Olsun gene de bücürsün. "

" Bücür Jimin oppa bir kere. "

" Hey bana laf atmayın abi kardeş. Dalarım ikinize de. "

" Dalda göreyim oppa. "

" Sen iyileş gösteririm ben sana. "

" Peki. "

Taehyung kulağıma doğru yaklaşıp fısıldadı." Eminim ki hasta olmadığı halde hastayım diyip bir müddet naz yapacak bize. "

"Aynen."

"Hey ne fısıldaşıyorsunuz öyle. Ayıp ama dışlanıyorum." Tae ile hızla yanına gidip hemen sarıldık. Sonra yatakta SungHe ortamızda olacak şekilde yatıp eskileri hatırladık bir süre. Sonra da uyuduk.

Yarın zorlu zamanlar.

BAY JEON ~JİKOOK~Where stories live. Discover now