Bölüm 22/2: Bunalım

4.4K 189 17
                                    

Görselde Ateş var.

İnsanlar sevebiliyordu birbirlerini. Karşılıksız, hiçbir şey beklemeden sonunda.

Belki tek umudu, yaşlı bir kadın olarak ona sarılmış uyurken vermekti canını.

Ya da yaşlı bir adam.

Benim aklım almıyordu. Gerçek aşk bu muydu? Bir insan ne zaman her şeyini geride bırakabilecek kadar çok severdi?

Muhtemelen asla bilemeyecektim. Bundan en fazla 10 sene sonra, şu an hiç tahmin dahi edemeyeceğim biriyle evli olacaktım.

Muhtemelen aşık da olmadığım bir adamla. Belki de bir markette, okulda karşılaştığım ama tanımdağım biriydi o kişi.

Bunları düşünmek için fazla erkendi. Daha büyümeye çalışan hırçın bir çocuktum.

Ateş'in kollarına düşmüş, yavaşça yanan bir çocuk.

Arabanın ön camından dışarıya baktım. Burayı bilmiyordum. Şehrin bu sahiline hiç gelmemiş olmalıydım. Sanki başka bir şehir gibiydi burası.

Güneş kendini ara ara güçsüz ışıklarıyla gösteriyordu.

Ben etrafı incelerken Ateş arabayı park etti ve arabadan inerek benim kapımı da açtı.

Suratındaki ifade konuşmadan da anlaşabiliriz diyordu kulaklarıma.

'' Senden böyle bir incelik beklemezdim. '' dedim arabadan yavaşça inerken.

Ağzının kenarıyla tıslarcasına güldü. İğrenç bir gülüştü bu.

'' Eğer burada da kaçmaya kalkışırsan seni bulma ihtimalim olmaz. O yüzden tedbirli olmak gerek, ince değil. '' dedi.

'' Burada kaçmamın diğer yerlerdekinden ne farkı olur ki? ''

'' Dene ve gör istersen sersem. ''

Kafamı gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes verdim. Ona döndüğümde gözleri bendeydi. Ama sanki inceliyormuşçasına. '' İnsanlara hakaret etmekten bu kadar zevk alıyor olamazsın. '' dedim.

'' Almıyorum zaten. Sen sersemsin. Sadece o yüzden söylüyorum. '' Kaşlarını kaldırıp gülümsedi. '' Bagajdan eşyalarımı al. ''

Bagajı açıp iki poşeti elime takarak karşısına geçtim. Önden buyur dercesine elini sahile doğru uzattı.

Arkamdan geldiğini ümit ederek adımlarımı hızlandırdım. Spor ayakkabılarım kumlara değdiğinde korkum da artmıştı biraz.

'' Neden bayanlar önden gider hiç düşündün mü? ''

Arkamdan gelen sesiyle bir an duraksadım. Elleriyle sırtıma dokununca yürümeye devam ettim.

'' Bu bir inceliktir. '' dedim.

Arkamdan gelecek sesi bekliyordum. Cevap vermeyince boynumun arkasından arkama baktım. Sadece sırıtıyordu.

Sanırım bu sefer anlamıştım. Ama bu tarz hareketleri beni şaşırtmıyordu da artık. Yanaklarımın kızardığını hissederek kafamı eğdim. Arkamdan geldiği için yüzümü şu an görememesi şükretmem gereken bir durumdu.

Eliyle omzuma dokundu. '' Çocukları görebiliyor musun? '' dedi.

'' Onları tanımıyorum ki. '' dedim. Gözleriyle sahili tarıyordu.

'' Gördüğün gibi ıssız bir yer zaten. Gördüğün şey benim yaşlarımda insanlar olmalı işte. '' dedi. '' İşte oradalar, gel benimle. '' dedi eliyle işaret ederek.

AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin