Bölüm 23: Efe

4.4K 195 35
                                    

Resim: Efe

Her hikayenin bir sonu vardı. Kimsenin bilmediği bir devamı vardı o mutlu sondan sonra.

Prens sonsuza kadar sevmiyordu prensesi. Sıkılıyorlardı birbirlerinden, prensin hevesi kayboluyordu. Sonu yalnızlıktı. Prensin yanında kim olduğu bilinmezdi ama prenses yalnızdı.

Bir prensim olmamıştı benim hiç. Ama şu an ben de yalnızdım.

Ayakkabılarım asfalta değdiğinde hiç bu kadar çaresiz hissetmediğimi fark etmiştim.

Etrafıma bakındım. Yol kenarındaki kayalıklar, arka taraftaki şehri gizliyordu. Birkaç ağaç vardı orada burada. Arabalar çok sık geçiyordu.

Gözyaşlarım yavaş yavaş kurumaya başlıyordu yanaklarımda. Ama Ateş'e söylemek istediğim çoğu şeyi söylemiştim. Rahatlamıştım.

Hatta gevşemiştim de. Satmışım dünyanın anasını tarzında ayakta dururken bile sağa sola doğru sendeliyordum.

Çocuğun dediği şey kulaklarımdan tekrar tekrar giriyor, beynimi yakıyordu.

Yoldan geçen arabalar tek çaremdi. Beş parasızdım. Sinirlerim de bozuktu.

Hangi arabanın geçtiğine bakmadan elimi kaldırdım. Hayatımın önceki bölümünde biri bana otostop çekeceğimi söylese asla inanmaz, öyle bir insan olmadığımı söylerdim. Demek ki artık öyle bir insandım. Geleceğini düşünmeyen tarzdan. Ateş'in bana yaşattıklarından daha kötü bir şey yaşayamam zaten diye düşünen tarzdan.

Ne olur yaşlı bir amca hatta çok fazla şey istemiş olmazsam bir teyze dursun diye dua ettim.

Fazla geçmeden bir arabanın yavaşladığını gördüm. Kafamı yavaşça kaldırdım.

Otostop yanlış bir seçimdi.

Lüks bir spor araba içinde sırıtan benim yaşlarımda güneş gözlüklü bir çocukla beraber yanıma yaklaşıyordu.

İlk başlarda çok tedirgin olmuştum. Havadaki hafif rüzgar, tenimi ürpertiyordu.

Hafifçe yutkundum.

Artık araba önümdeydi ve tamamen durmuştu. Çocuk bana eliyle binmemi işaret etti.

'' Kusura bakmayın, sanırım vazgeçtim. '' dedim. Çocuğun suratı ise bir yandan tanıdık geliyordu bana.

Arkamı dönüp hızlı adımlarla ilerlerken arabanın kapısının açıldığını duydum.

Arkamdan gelen koşma sesleri beni tetiklerken ben de koşmaya başladım.

Hangi filmdi bu? Bütün deliler beni mi buluyordu?

Bütün hızımla koşarken onun bana yaklaştığını hissediyordum.

Bir anda ayağım takıldı ve yüzüstü yerde sürüklendim. Çok hızlı koştuğum için düşüşüm de çok sertti. Canım çok yanıyordu. Her tarafım asfalta sürtmüş, yanıyordu. Çenem bile yere sürtmüştü. Dudaklarımın arasından ağzıma sızan tozlar, tükürmeme sebep. Ah, canım çok yanıyordu.

Tanımadığım çocuk başıma çöküp beni kollarımdan kaldırdı. Zar zor gözlerimi açık tutuyordum. Ağzımdan bir inleme kaçtı. Kot pantolonun dizlerini yere dayadı ve beni yerde oturtarak kendine yasladı.

Yüzüyle aramda 10 santimetre vardı. Onun kim olduğunu şimdi çıkarmıştım.

Gözlüğünü çıkardı. Bu Efe'ydi. Yüzünde bir endişe vardı. O kadar mı kötü görünüyordum.

'' Ateş'in dediği kadar salaksın. '' dedi eliyle nazikçe yüzüme yapışan kumları temizlerken.

Dudağımın kenarına dokununca acıyla inledim. Hemen elini çekti.

AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin