XXIV

4.8K 426 266
                                    



**Bol bol satır arası yorum ve oy istiyorum Mochi'lerim**
💜💜Lütfen beni üzmeyin💜💜 


Hatırlatma;

Hızlıca olduğum yerden kalkarak Himchan'ın geldiğinde vestiyere astığı montuna ilerleyip ceplerini aramaya başladım. Ortamdaki herkes dehşete düşmüş gibiydi kimse hareket etmiyordu. Jimin Himchan'ı yattığı yerden kaldırmıştı. Arabanın anahtarını Himchan'ın sol cebinde bulmuş, anahtarın deliğini işaret parmağımdan geçirerek avcumun içine almıştım.

"Kimse... Hiç kimse peşimden gelmesin duydunuz mu?"

Odadaki herkesi gözlerimle taramıştım. Jin ve Choe ortalıkta görünmüyordu büyük ihtimalle az önceki arbededen daha fazla etkilenmesin diye on alıp başka bir yere götürmüştü. Kenarda duran Hoseok'un şapkasını kafama geçirmiş üstüne de sweatshirt'in kapüşonunu kapatmıştım. Bu sırada arkamda bir hareketlilik sezip arkama dönmüş Jungkook'unda hareketlendiğini fark etmiştim.

"Hiç kimse gelmesin peşimden bu son uyarım." Jungkookla göz göze gelmemizin ardından olduğu yerde hareket etmeden gözlerimin içine bakmış daha sonrada kafasını başka tarafa çevirerek göz kontağımızı kesmişti. Bende vakit kaybetmeden kapıya doğru yönelip sertçe ardımdan kapatmış, asansöre binmiştim. Arabası otopark katında olmalıydı.

Asansördeyken arka cebimdeki muştayı parmaklarıma geçirerek asansör ışığının muştanın yüzeyinde yaptığı yansımaya bakarak kendi kendime konuştum.

Bakalım kim kimin vücudunda geçmeyecek izler bırakacak...

Aurora'nın Ağzından;

Asansörden hızla çıktığımda doğruca bedenimi otoparkın girişine yönlendirdim. Arabası buralarda bir yerlerde olmalıydı. Tek tek arabalara bakamayacak kadar hızlı hareket etmeliydim bu yüzden araba anahtarının açma düğmesine bastım ve ilerden bir yerlerden arabanın açıldığına dair ses gelince o tarafa doğru yöneldim. Sonunda araba görüş açıma girdiğinde adımlarımı hızlandırdım ve hiç beklemeden arabaya binip çalıştırdım. Normalde Himchan'ın boyu benimkinden çok daha uzun olduğu için arabayı kendime göre ayarlamam gerekiyordu ama sadece koltuğu ileri çekmekle yetindim. Gaza birden yüklenmemle beraber tekerlekler acı bir çığlık attı. Araba kendini öne doğru atınca hızlı bir manevrayla direksiyonu kırdım ve otoparkın çıkışına doğru sürmeye başladım.

Oturduğumuz yer hayranlardan uzak olması amacıyla şehir dışında bir yerdeydi bu yüzden şehir içine kadar trafik neredeyse yok denecek kadar azdı. O yüzden zorlanmadan şehir içine kadar son sürat gelmiştim. Arabanın saatine baktığımda saatin gece yarısını çoktan geçtiğini fark etmiştim. İkiye yirmi dakika vardı. Chin'in gönderdiği konuma bakıp hala Royale barda olduğunu gördüğümde gaza daha da yüklenmiş arabanın bir kez daha kendini öne atmasına izin vermiştim. Direksiyonu tutan parmaklarımın boğumları direksiyonu sıkmaktan bembeyaz olmuştu. Aldırmadan direksiyonu biraz daha sıktım. 167'yle gidiyordum. Bu arabanın bu kadar sürat yapabileceğinden bile haberim yoktu. 2015 model beyaz bir i20'ydi. Başta motor çok fazla yüklenmemden dolayı bağırsa bile daha sonrasında alışıyor bir sorun çıkarmadan yolu kavrıyordu.

Şehir merkezine geldiğimde trafiğin arttığını fark etmiş fakat hızımı düşürmeden makas atmaya başlamıştım. Royale barın konumuna tekrar bakıp ileride trafiğin daha da sıkıştığını fark ettiğimde ani bir manevrayla bir ara sokağa daldım. Arkamdan gelen korna seslerine aldırış etmiyordum. Sadece insanların yoldan çekilmesi için korna çalarak sürmeye devam ediyordum. Gözümün önüne birden Choe'nin ağlamaklı yüzü gelince bir anlığına direksiyonun hakimiyetini kaybeder gibi olup çok kısa süre içerisinde tekrar toparlamayı başarmıştım. Gözlerimi sıkıca açıp kapatmış derince bir nefes almıştım.

Destinesia | JeonJungkookWhere stories live. Discover now