V

7.9K 430 217
                                    




Doktor odaya girdiğinde odanın kalabalık olduğunu hissetmiş olacak ki elindeki hasta dosyasına bakmaya devam ederken konuşmaya başladı.

''Arkadaşlar hastanın yanında bir kişi kalsa yeterli olacaktır.''

Odaya giren doktora bakmayı kesip gözlerimi dışarıda ki pencereye çevirdiğimde beni tanırsa bile gereksiz pot kırmaması için Tanrı'ya dua ediyordum. Bu sırada kalabalığın kendisi olduğunu düşünerek ve kapıya en yakın olan kendisi olduğu için Jungkook doktoru ikiletmeden çıkıp kapıyı arkasından kapatmıştı. Hoseok'sa tedirgin olduğumu anlayıp bana destek vermek istercesine omzuma elini koymuş ben buradayım korkacak bir şey yok dercesine omzumdaki elini sıkıyordu. Hala bakmamakta ısrar etsem de ayak ucuma geldiğini hissedebiliyordum. Elinde ki hasta dosyasını yatağın ucundaki masa benzeri yere bıraktığında ve artık direnmenin bir faydası olmayacağını kendime kabul ettirip yüzüne doğru bakmaya başladığımda Hoseok beni dürtüp telefonumu isteyince yanımda duran çantadan telefonu çıkarıp ona doğru uzatmıştım. Tekrar doktora doğru dönüp göz göze geldiğimizde bu anı bekliyormuş gibi gülümsemiş ve beni tanıdığını kanıtlamıştı. Bende gülümsediğimde masanın kenarından dolaşarak ayak ucuma geldi. Zedelemenin nerede olduğunu anlamak istercesine gözleriyle bedenimi baştan aşağıya taramaya başladığında şişmiş olan ayak bileğimi görüp ellerini bileğime doğru uzatmıştı.

''Seni tekrar görmek çok hoş Aurora desem çok mu garip kaçar?'' çok fazla oynatmamaya özen göstererek bileğime bakmaya devam ederken gözlerini bileğimden çekip tekrar göz göze gelmemize sebep olmuştu.

''Senide görmek güzel Kang Chul. Evet bir doktorun gelen hastasına seni tekrar görmek çok hoş demesi biraz garip kaçıyor.'' aramızda geçen diyaloğu J-Hope anlamamış olacak ki gözü ikimizin arasında gidip geliyor bir bağlantı kurmaya çalışıyordu.

''Yoksa geri mi döndün? Bu bileğin bu hale gelmesinin başka bir açıklaması olamaz.'' gülümseyerek eliyle bileğimi gösterdiğinde hayır anlamında kafamı sallamıştım.

''Hayır geri dönmedim. Biliyorsun ben artık o tür şeylerle uğraşmıyorum.''

''Pekala bu konu hakkında daha fazla üstüne gelmeyeceğim. Nasıl istersen öyle olsun Aurora.'' ellerini bana doğru uzattığında ne yapmaya çalıştığını anladım ve kollarımı ona doğru uzattım. El bileklerimi teker teker kontrol edip sağa sola hareket ettiriyor kaslarımın ne kadar zayıflayıp zayıflamadığını kontrol ediyordu. Ayak bileklerime geçince şiş olanı es geçip diğer bileğimi kontrol etmeye başladı.

''Aurora, siz nereden tanışıyorsunuz Doktor Kang'la?'' ne cevap vereceğimi düşündüğüm sırada Kang benim cevaplamama fırsat tanımadan söze atlamıştı.

''Aurora bundan bir kaç sene öncesine kadar MMA ile ilgileniyordu. O sıralar sakatlandığında genelde onunla ben ilgilenirdim.'' bileğime bakmaya devam ederken gülerek Hoseok'a doğru döndü. ''Genç adam sevgilin gerçekten havalıydı. Herkesin canına okurdu o zamanlar.'' öğrendiği şeylerin şokundan çıkamadığı için cevap vermeye yeltenmeyen Hoseok yerine ben cevap vermiştim.

''Kang, Hoseok benim erkek arkadaşım değil. Sadece arkadaşız. İş yerinde yaralanınca apar topar buraya getirdiler beni.'' gülümseyip verdiğim cevabı kafasıyla onaylamıştı.

Sakatlanan ayak bileğimle ilgilenmeye başlamadan önce giyindiğim çorabı makas yardımıyla kesip bileğimi iyice ortaya çıkarmış yan tarafta duran bandaj, sargı, atel, krem gibi şeyleri kendine doğru yaklaştırmıştı.

Destinesia | JeonJungkookWhere stories live. Discover now