Ufaklık 2 bölüm:35

28.4K 1.3K 366
                                    

Ellerimi hafif çıkmak da olan sakallarında dolaştırıyordum. Uraz uyuyorken ben onun bakmaya doyamadığım yüzünü izliyordum. Çok acı çekmiştik. Yaka yaka sevmek bu olsa gerek. Yana yana kendimizden bir parça vere vere bugünlere gelmiştik. Peki ya ona olan sevgim nasıl bu kadar büyümüştü? Büyük bir savaştı. Eğer kaçıp gitseydim belki de bu kadar acı çekmezdim ama şuan yine aynı olayları yaşayacağımı bilsem yine de gitmezdim. Hikayenin sonunda deniz gözlü adam benim avuçlarımın arasında oluyor değil mi? Cehennemin sonu cennetse yanmaya değer.

Uraz gözlerini açınca bakışlarımız kesişti. Hiçbirşey demeden beni tek koluyla belimden sarmıştı. Benim bir elim saçında dolanırken diğeri yanağındaydı. Gamzelerini okşuyordum. Onlar gören nadir insanların başında olduğumu biliyordum. Bu adamın bana ait olmasını çok seviyorum. Ona özel olmayı seviyordum. Bana özel olmasını seviyordum."Saatlerce böyle durabilirim." dedim hafif gülerek. Sonra devam ederek "Hatta böyle ölebilirim de" dedim.

Uraz beni kendine daha çok çekince burunlarımız birbirine değdi. "Ben ölmeden sakın ölme ufaklık. Bütün acılara göğüs gererim de buna dayanamam." dedi. İkimizin duası birine o kadar zıttı ki. Ben onun ölüm haberine dayanamazdım. Düşüncesi bile titrememe neden oluyordu. Bu korku kaybetme korkusundan daha büyüktü. Uraz Deren benden daha güçlüydü ama ben yapamazdım. "Sanırım aynı fikirde değiliz" dedim. Dudaklarını dudağımın yanına bastırdı. "Öldüğün gün ölürüm." dedi. Dudaklarımı onun dudaklarının üstünde mırıldandım. "Öldüğün gün ölürüm." dedim. Bu bizim birbirimize verdiğimiz bir sözdü. Bu söz benim en büyük sözüm olacaktı. Uraz dudağıma küçük bir buse bırakıp beni altına alacak şekilde döndürdü. "Bu kadar dram yeter." dedi ve üstümden çekildi. Odun.

Yataktan kalkıp siyah vücudunu ortaya çıkaran tişörtünü giyindi. "Sana yemek yapmayı öğreteceğim." dedi. Kaşlarım otomatik çatılmıştı. Yatakta oturur bir hal aldım. "Sen biliyor musun ki?" diye sordum. Bana baya havalı bir bakış atıp "Neden herkesi kendin zannediyorsun?"diye sordu. " Sen herkes misin?"dedim. Bana kötü bir bakış odadan çıktı. Bende onun peşine alt kata indim. Uraz Deren mutfaktaa... Çok yakında.

Mutfağa gittiğimde Uraz beni elimden tutup çıkarması bir oldu. Yangından mal mı kaçırıyorduk? "Nereye?" diye sordum şaşkın bir şekilde. "Alışveriş yapmamız lazım. Dolaplar bomboş." dedi. Uraz ayakkabılarını giyerken koluna dokundum. "Bu şekilde mi geleyim?" diye sordum üzerimi göstererek. Siyah askılı tişört ve spor şort vardı üzerimde. Uraz beni baştan aşağıya süzüp "Ya ben senin geçeceğin sokaktaki herkesin gözünü çıkaracağım.." onu bölerek "Yada ben üzerini değiştereceğim." dedim. Kafasını onaylar gibi sallayıp "Aferin hadi" dedi. Gözlerimi devirip üst kata çıktım. Uraz bana kıyafet aldırmıştı. Kıyafetler tam da onun istendiği gibiydi. Kumaşdan eksilme yoktu onun dilinde.

Siyah bir pantolon ve kırmızı tişörtü giyinip beyaz spor ayakkabılarımı da giyindim. Saçlarımı sadece tarayıp bıraktım. Uzamışlardı oldukça ve bu durum benim hoşuma gidiyordu. Hızlı adımlarla alt kata inip evden çıktım. Uraz arabada beni bekliyordu.

Ön kapıyı açıp Uraz'ın yanına yerleştim. "Beni bekletmenin bedelini ödeyeceksin. " dedi. Göz devirip emniyet kemerimi taktım. Böyle tehtitler etmeseydi zaten şaşırırdım. Hiçbirşey demeden camdan dışarıyı izlemeye başladım. Uraz arabayı hızlı bir şekilde sürünce erken gelmiştik. Uraz arabayı park etiği gibi dışarı çıkmıştı. Bende onunla birlikte arabadan indim. Yanıma gelip elimi tutup yürümesi bir oldu. Ve bunu yaparken çok havalıydı. O benim elimi tutup hızlı adımlarla yürürken ben düşmemek için özen gösterip hızlı bir şekilde yürümeye çalışıyordum. Sonunda markete girdiğimizde Uraz alışveriş arabasını alıp bana döndü. "Seni de sürmemi ister misin?" diye sordu. Gülümseyip "Hayır tabiki" dedim. Uraz bana yaklaşıp belimi tutduğu gibi beni alışveriş arabasının içine yerleştirdi. "Çocuk muyum ben Uraz?" diye sordum düştüğüm duruma bakarak. "Benden yavaş yürüyorsun. Geride kalmana tahammülüm yok. Hep bir adım önümde ol. "Yüzündeki sırıtış büyürken kendimi toparlayıp " O zaman neden soruyorsun? Bana sorup yine kendi bildiğini ediyorsun. "

UFAKLIK (TAMAMLANDI)Onde histórias criam vida. Descubra agora