Ufaklık 2 bölüm:19

26.6K 1.4K 559
                                    

Yorum yapmayı unutmayın...

Ayra'dan

Dudağımı ısırıp Arda'ya kısa bir bakış attım. Kaşlarını çatmış bir şekilde Batın'a bakıyordu. Batın bakışlarını Arda'ya döndürüp "Çöküntü de benden habersiz iş yapacağını düşünmen komik. Bunun cezasını alacaksın. Ve siz hanımefendi benimle geliyorsunuz başbaşa konuşalım değil mi?" dedi. Arda'nın başını da belaya sokmuştum. Şuan vicdan azabı çektiğim doğrudur. Arda'ya özür dilerim bakışlarımı attım. Arda Batın'a bakıyordu. "Gidelim" dedim gergin ortamı bozmak için. Burada ne kadar kalırsam olan Arda'ya olurdu.

"Önden buyur" diyerek kapıyı gösterdi. "Sen git Arda'ya birşey söylemek istiyorum." dedim. Batın kötü bir bakış atıp "Geç kalmasan iyi olur " dedi ve gitti. Kapıyı kapatıp Arda'ya döndüm. "Başına bela olduğum için özür dilerim." dedim. Arda beni takmayarak "Uraz'a haber vereceğim. Birşey olursa gelsin alsın seni." dedi. Kafamı hayır anlamda salladım. "Uraz gelmezse de öleceksem Uraz gelirse de öleceğim. Bence Batın bana zarar vermez zaten. Fazla abarttın." Arda kolumu tutup gözlerime baktı. "Eğer 1-2 saat sonra bana mesaj atmazsan Uraz'ı ararım. Şimdi git. Batın kızmasın." kafamı tamam anlamında sallayıp hiçbirşey demeden kapıyı kapattım ve merdivenleri yukarı çıkmaya başladım.

Batın arabasına yaslanmış sabit bir şekilde duvara bakıyordu. Beni görünce bakışları beni buldu. "Arabaya bin" dedi ve kendisi arabaya bindi. Arka koltuğa oturma isteğimi yenip cesur bir şekilde yanına oturdum.

Arabayı çalıştırdı. "Neden buradayım anlatsana?" dedim. Batın yan gözle bana kısa bir bakış atıp "Çünkü ben istedim " dedi. Gözlerimi devirdim. "Batın benimle açık konuş. Sende benim olan şey ne?" diye sordum. Batın dudağını hafifçe kıvırıp "Küçük bir yem. Bu kadar aptal olduğunu düşünmezdim açıkçası" dedi.

Bende güldüm. "Zaten yalan dediğini tahmin etmiştim. Buraya gelme amacım senin zorunun ne olduğunu öğrenmek. " dedim. Batın "Sana zarar verebilirim. Bunu göze alman da aptalca " dedi. "Unuttuğun birşey var. Benim tırnağıma zarar verirsen sen öldürsün. Ben Uraz'ın kızıyım dimi?" dedim. Şuan ki özgüvenim bana ait değildi. İçimde ki ses korkudan konuşmuyordu bile."Bak sen. " dedi ve sinsi bir sekilde güldü. Sonrası zaten sessizlik.

Araba durduğunda bir mekanın önündeydik. "İn!" dedi sert sesiyle ve kendi indi. Uraz beni öldürecekti. Burada olduğumu öğrenirse ben ölüydüm. Arabadan inip kapıyı kapattım. Batın bir mekanın önüne gelmişti. "Takip et beni" dedi. Onun peşine yürümeye başladım. Bar gibi bir yerdi. Çok ses olmaması daha sakin bir mekan yapıyordu. Batın mekanın en sakin köşesine gidip oturdu. Bende gidip karşına oturdum.

"Evet Batın seni dinliyorum." dedim tükenmek olan sabrım ile birlikte. Batın beni takmayarak barmeni çağırdı. İçki siparişi verip bana döndü. "Birşey içecek misin?" diye sordu. "Yok" dedim sert bir şekilde. Barmen gidince Batın geri yaslandı. "Ben değil sen anlat. Nereye kayboldun? Uraz Çöküntü'yü bile aradı." diye sordu. Ona bunları anlatmama gerek yoktu. Ama başka bir açıdan düşünürsek onu sinirlendirmeye hiç gerek yoktu. "Ladin beni kaçırdı." dedim. Anılarımın değiştiğini ona asla demeyecektim. Bu haber Batın'ı sevindirmekten başka birşeye yaramazdı.

"O kim?" diye sordu. "Ali'yi tanıyor musun?" diye sorusuna soruyla cevap verdim. Beş saniye düşünüp "Uraz'ın kavga ettiği çocuk galiba" dedi. Başımı evet anlamda salladım. "Ladin onun kardeşi." dedim.

"Ali ölmüştü. Onun için mi intikam aldı?" diye sordu. Kafamı evet anlamda salladım. "Uraz neden öldürdü onu?" diye sordu sırıtarak. Bende birşey hatırlamıyordum. "Boşver" dedim ve kestirip attım. O sırada Batın'nın siparişleri geldi. Batın bardağına odaklanınca bana soru sormayı bıraktı. Batın'nın zoru neydi şimdi?

UFAKLIK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now