Ufaklık 2 bölüm:1

41.6K 1.6K 684
                                    

Şarkı☝

İkinci kitaptaki bütün karakterler medyada...

Oy ve yorum yapmayı unutmayın💙

Berke'den

Ne ara uyuduğumu bile anlamayarak, uyuya kaldığım koltuktan kalktım. Burası neredeydi? Nerede uyuya kaldığımı hatırlamayacak kadar sarhoş olmuştum. Kafam güzel olunca o an yaşadığım her şeyi unutuyordum. Alkol almak bana hiç iyi gelmiyordu. Ayağa kalkıp koltuğun kenarında duran tişörtümü üzerime geçerdim. Bi de bu şekilde mi uyumuştum? Allahtan kız değilim.

Başım ağırıyordu. Kapıya doğru ilerleyip kapının kolunu tutmamla birlikte ses üzerine durdum. Evde tek başıma olduğumu düşünmem saçmalıktı. Bu ses bana çok tanıdıktı ama bir o kadar da yabancı. Arkamı dönmemle üzerinde sadece bir tişört olan kız bana bakıyordu. "Yine gidiyorsun dimi?" dedi.

Ne zaman gelmiştim ki? Ona anlamayan gözlerle bakıp "Seni hatırlamıyorum" dedim. Ufak bir tebessüm edip "Sen beni hep unuttun zaten." aklımı karıştırmıştı. Beynim tıka basa doluydu şu an başka hiçbir olayla uğraşmak istemiyordum. "Kusura bakma" dedim ve kapıyı yavaşça kapatıp evden çıktım. Belliki anlık bir şeydi. Anlık olarak da kalmaya devam edecekti. Şu an aşka asla yerim yok.

Yorgundum. O günden sonra paramparça olmuştuk. Ayra bir gece ansısızın ne bir not ne de bir ipucu bırakmayarak kaybolmuştu. Kimsenin ondan haberi yoktu. Herkesi tek tek sorguya çekmiştik. Ne bir gören ne de duyan vardı. Annesi bile hiçbir şey bilmiyordu. Peki Uraz nasıl? Uraz kafayı yemek üzere demeyeceğim çünkü Uraz zaten kafayı yemişti. Deli gibiydi adeta. Onu durdurmak imkansızdı. Bir ay boyunca onun peşinden sürükleniyorduk. Artık hiçbirimizin yaşama sevinci bile kalmamıştı. Bütün Harabe Ayra'yı arıyorduk.

Telefonumun zil sessiyle birlikte telefonu açıp kulağıma götürdüm. Deniz arıyordu. "Efendim kardeşim" dedim. Deniz de bu süreçte ortaya çıkmıştı. Uraz'a en az benim kadar destek oluyordu. Biz hayalet olmayı bırakıp Uraz'ın yanından bir saniye bile ayrılmamaya başlamıştık.

"Neredesin?" diye bir soru yönelttiğinde arabamı görmem bir oldu, iyi bari araban buradaydı. Buraya nasıl geldiğimi bile hatırlamıyorum. "Bilmiyorum " dedim. Harbi burası neresiydi? "Sarhoşken her şeyi unutma huyundan nefret ettim Berke. Bir şeyi de hatırlasan olmaz mı?" diye sordu. Gerçekten de herşeyi unutuyordum. "Neden aradın?" dedim ve ceplerimi aramaya başladım. Anahtar neredeydi? Sonunda bulduğumda arabaya bindim.

"Bazı sorunlar var" Ayra kaybolduktan sonra her gün sorun oluyordu. Uraz yakıyordu, yıkıyordu. "Uraz mı?" diye sordum. Arabayı sürmeye başladım. "Evet Yeraltına gel" dedi ve kapattı. Arabayı hızlıca sürüp bir an önce Yeraltına gitmeyi hedefledim.

Uraz bizim yaşadığımız yerin girişine Yeraltı yazdırmıştı. Bir aydır herkes oraya Yeraltı diyordu. Bunca olayın arasında neden böyle bir şey yapmıştı hiçbirimiz anlamamıştık. Ama bu ismi sevmiştim. Gerçektende Yeraltında yaşıyorduk.

Yeraltına geldiğimde Deniz'i aradım. "Nerdesin?" diye bir soru yönetim. Birbirimize sorduğumuz kutsal soru buydu 'Nerdesin? ' galiba Deniz bana yürüyordu. Sevgililer gibi sürekli nerede olduğumu soruyordu. Moralini düzeltmeye çalışamda pek başarılı olamıyordum. Benimde aklım Uraz gibi Ayra'daydı. Ayra'yı önemsiyordum. Ona bir şey olmasını asla istemem. Ayra ve benim değişik bir ilişkimiz var. Kabullenmek istemesekte birbirimize önem veriyorduk.

"Karşında"deyince telefonu kapattım. "Ne oldu?" diyerek yanına gittim. "Uraz yok" dedi. Lanet olsun! Ayra'yı aradığım yetmiyormuş gibi bi de Uraz'la uğraşıyordum. Uraz'ı zapt etmek imkansızdı. Sağlıklı düşünemiyordu ve bunun sonunda mantıklı şeyler yapmıyordu. "Arar"dedim sinirle, anladık kötüsün anladık Ayra'nın yokluğunda ölüyorsun. Ama bir yerleri yıkarak yakarak birini döverek sinirinden kurtulamazsın. Ya da boşver lan mantığı.

UFAKLIK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now