Ufaklık 2 bölüm:15

31.3K 1.5K 343
                                    

Elimi çekingen bir tavırla kapıya vurup derin bir nefes aldım. Neler olacaktı bilmiyorum. Annemle aram hatırladığım gibi iğrenç miydi? Yoksa ben onu çoktan affetmiş miydim?

Beş dakika filan olmak üzereyken kapı açıldı. Annem beni görünce dudağı kıvrıldı. "Sen geldin" dedi. Mutlu olmuştu. Kafamı evet anlamında sallayıp "Kusura bakma biraz geciktim " dedim. Gülümseyip beni kendine çekti. Bende ellerimi çekingen bir tavırla beline koydum." Sana laik bir anne olmadığım için özür dilerim. Seni bırakıp gittiğim için senden vazgeçtiğim özür dilerim. Senin olamadığın günlerde anladım ki sen benim en değerli varlığımsın. "Duyduklarıma inanamıyordum. Benim annem beni özlemiş miydi? Ladin'in mezarına gidip teşekkür mü etsem ne? Tabiki de şaka yapıyorum. Eğer mezarına gidersem Mezarına Tüküreceğim filminin canlı versiyonu olurdum. Onun yüzünden anılarımı kaybettim ben. Umutlarımı öldürdüm.

" İçeri gel."diyerek benden ayrıldı. Bende içeri girdim. Annem salona geçip "Ac mısın? " diye sordu. Kafamı hayır anlamında salladım. "Ne yapmak istersin?" diye sordu. Gerçekten karışımdaki kadın benim annem miydi? "Neden bu kadar ilgili davranıyorsun?" diye sordum merakıma yenik düşerek. "Çünkü senin benim için ne kadar değerli olduğunu seni elimden aldıklarında anladım. " dedi. Annemin olduğunu hissetmek güzel bir duyguydu. Ama affetmek o kadar kolay değildi. Belki onu önceden affetmiştim ama buna emin bile olamıyorum.

"Banyo yapıp üstümdeki kıyafetlerden kurtulmak istiyorum." dedim. Annem başını tamam anlamında sallayıp "Ben banyoyu ayarlayayım sen odana git." dedi. Kafamı tamam anlamında sallayıp odama girdim.

Bu odayı gerçekten çok özlemişim. Elimi yattığıma dokundurup yatağa uzandım. Çok güzel bir koku sinmişti yatağıma. Bu koku bana tanıdık geliyordu. Uraz Deren gibi kokuyordu. Onu görürsem yatağımda ne yaptığını soracağım.

Yataktan kalkıp dolabımın önüne geldim. Dolabımdaki beyaz olan herşeyi çıkarıp yere attım. Siyah eşofman ,siyah bir tişört ve iç çamaşırlarımı çıkardım. Uzun bir banyoya ihtiyacım vardı. Yerdeki beyaz kıyafetlere basıp odadan çıktım. Banyonun önüne gidip "Hazır mı?" diye sordum. Annem evet anlamında kafasını sallayıp çıktı. Banyoya girip üstümde ki beyaz elbiseyi çıkarıp kenara koydum. Onlar için başka planlarım vardı.

Ilık su beni rahatlatıyordu. Uzun bir süre suyun altında kalınca su biraz soğumuştu. Artık çıkma vaktim gelmişti.

Odama geçip bütün beyaz eşyaları topladım ve sırt çantamın içine doldurdum. Yatağa yatıp telefonumdan rastgele bir müzik açtım ve gözlerimi kapattım. Uyku en güzel kaçış yoluydu.

Gözlerimi araladığımda korkuyla irkildim. Rüya görmüştüm. Rüya değildi kabustu. Yine o beyaz odadaydım. Kollarında serumlar vardı. Bileklerimde kelepçe. Her kötü an beynime işlenmişti. Ben bu anıları nasıl silip atacaktım aklımdan?

Yataktan kalktım .Benim Uraz Deren'a ulaşmam lazımdı. Salona geçip "Anne benim telefonum nerede?" diye sordum. Eğer Berke'nin dediği gibiyse benim telefonum Harabe'de olmalıydı. "Odanda olmalı ama Uraz almış olabilir." ona Uraz neden benim telefonumu alsın ki diye soracaktım ama annem bu soruyu saçma bulabilirdi. Odama geri dönüp etrafıma bakmaya başladım. Sonunda telefonu bulunca ezberimde olan şifreyi girdim. Bir sürü mesaj bir sürü arama vardı.

Hatırlamam için belkide en yardımcı şey telefonum olacaktı. Galeriye girip resimlere bakmaya başladım. O gün bana sarılan kızla bir sürü fotoğrafım vardı. Çok mutlu gözüküyordum. Çağlar mıydı neydi ? Onunla da samimi resimlerimiz vardı. Gerçekten de ben onları hatırlamıyordum.

Uraz uyuyordu ve ben onun yanağından öpüyordum. Çok mutlu gözüküyordum. Uraz Deren gerçekten benim sevgilimiş. Arama yerine Uraz yazdım. Uraz'ı arayıp telefonu kulağıma götürdüm.

UFAKLIK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now