UFAKLIK (TAMAMLANDI)

Ufaklık bölüm:26

"Evet bir açıklama bekliyorum" diyerek Uraz'ın başında dikildim. "Nasıl bir açıklama bekliyorsun? " Dedi ve kendini benim yatağımın üstüne attı. İyice yatağa girip "Kendiminkini tercih ederim. "Dedi beğenmeyerek, kaşlarımı çatarak "O zaman git kendi yatağında yat"diye ona laf attım. Yarım ağız gülerek "Tam gidelim o zaman "dedi ve yatakta doğruldu. "Gidelim derken? "Dedim. Çoğul ekini kullanmıştı. "Ee sen demedin mi git, bende buraya seninle uyumak için gelmedim mi, o zaman seni alıp giderim bende. "dedi. Gözlerimi açarak "Seninle hiçbir yere gelmiyorum. "Dedim. Uraz yatağa geri yatıp "O zaman bende hiçbir yere gitmiyorum "dedi. Popomu masaya yaslayıp "Beni rahat bırakmayacak mısın gerçekten senin burada olmaman gerekiyor "bana göz kırpıp "Olmamam gereken yerlerde olmaya bayılırım. Hadi Ayra gel yanıma, beni yataktan kaldırma zaten cam maceram yüzünden yoruldum. " Gülmemek icin yanaklarımı ısırdım. "Uraz git lütfen"dedim şansımı son kez deneyip "Benimle ilkez uyuyor gibisin ama biz bunu daha samimi..."

Utanarak "O konuyu konuşmak istemiyorum "Uraz gülümseyip "Gel yanıma yoksa seni utandırmaya devam ederim "dedi. Işığı kapatıp ve kapımı kilitleyip onun yanına gittim. Yatağın kenarına oturdum. "Sığmayız" dedim ve tek kişilik yatağımı gösterdim. Bana muzipçe gülümseyip "Ne kadar yakın o kadar güzel "dedi ve beni yanına çekti. Yorganla üstümü kapatıp ona bakmamı sağladı. "Gerçekten seni öptüğüm için bana kızgın mısın? " Diye fısıltıyla sordu. Yüzünün yarısını görebiliyordum. Dışarıdan gelen ışık sayesinde.

"Evet"dedim. Yüzünün asıldığını fark ettim. Zevk aldığımı düşünüyordu herhalde. "İçten içe beni istediğini biliyorum ama bu şekilde davranmam yanlıştı bunun farkındayım."dedi. İçten içe onu istiyor muydum? Konuyu kapatmayı umarak "Bitti olmamış sayalım. "Dedim. Uraz da "Öyle olsun Ufaklık yaşanmamış sayalım bundan öncekiler gibi " dedi. Gözlerimi onun gözlerinden ayırmıyordum. Çünkü çok güzel bakıyordu.

"Onu seviyor musun? "Diye sordu. Bahsettiği kişi Bora'ydı. Uraz'ın bugün konuşma günüydü. Onu seviyorum muyum? Cevabını bilmediğim bir soru. Kafamı olumlu anlamda salladım. "Seviyorum " dedim, yalan olduğuna içten içe inanmaya başlamıştım. Uzun uzun bana bakıp "Neden gözlerinde onu göremiyorum peki? "Diye sordu. Uraz'ın sessiz halinden eser yoktu. Tam dibimde bana aklımı karıştıracak sorular soruyordu. "Ne görüyorsun peki? "Dedim. Dudağını kıvırıp "Kendimi "dedi. Kaşlarımı çatıp "Falcı mısın? " Dedim. Sonra devam ederek "Pek başarılı değilsin bu konularda " dedim.

"Sakla bakalım duygularını ne kadar kaçabilirsin ki?"Dedi kendinden emin bir şekilde"Senin derdin ne peki ,ne istiyorsun benden? Beni neden önemsiyormuş gibi davranıyorsun? "Diye sordum. Elini belime koyup beni kendine çekti. Nefesi boynumu gıdıklıyordu. "Çünkü seni önemsiyorum, seni istiyorum " dedi. Çok yakındık nefesim kesiliyordu.

"Uyu"dedim. Ağzımdan çıkan tek kelime bu olmuştu. "Uyumakta bir seçim ama daha güzel şeyler var aklımda "dedi arsızca "Sapıklaşma Uraz uyu sonra uyan bir daha da gelme "dedim. Uraz burnumu burnuna dokundurarak "O zor işte Ufaklık, ben seninle uyumaya alışmaya başladım. "Dedi dudaklarıma bakarak. Bakışlarımı ondan kaçırmak adına tavana çevirdim. "Avize almam lazım "dedim. Uraz "Ne? "Diye bir ses çıkadı. "Diyorum ki avize almam lazım tavan çok boş gözüküyor "dedim. Uraz kahkaha atıp "Fazla ben sana iyi gelmiyor, sende kafa yapma özeliğine sahibim. "Dedi ve aramızdaki mesafeyi birazcık açıp "Uyuyalım Ufaklık"dedi ve gözlerini kapattı.

Eli hâlâ belimdeydi beni sımsıkı sarıyordu. Bu koşullar altında nasıl uyuyabilirim ki. "Uraz? "Diye fısıldadım. "Efendim Ufaklık "dedi ve gözlerini açtı. "Ben sağa dönmeden uyuyamıyorum beni bırakta ters döneyim "dedim. Aramızdaki mesafeyi açmak icin bir yalan uydurmuştum.

"Hımm, peki şimdiye kadar nasıl uyudun?"dedi. Artık nasıl uyuduğumu ezberlemişti. Bir şeyler düşünüp yatakta doğruldu. Kolunu sağ tarafıma atarak bacağını da üstünden geçirdi. Evet alkış bana aramızda ki mesafeyi açmaya çalışırken Uraz bey'i tam üstümde bulmuştum. Gözlerini dudaklarıma bakıyordu kıbıldamadan "Hadi Uraz " diyerek onu uyardım. Resmen Uraz'ın altında kalmıştım. Kafasını yüzüme yakınlaştırıp dudaklarını yanağıma bastırdı. Utancımdan yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Havale geçiriyorum sanırım.