Ufaklık bölüm:30

48.9K 2.4K 705
                                    


Oy vermeyi unutmayın...

Ağlamamak için gözlerimi o kadar çok zorluyordum ki gözlerim yerinden çıkacak gibi hissediyorum. Bora'nın yüzüme vurduğu gerçek midemi bulandırıyordu. Her şey paraydı. Onca yaşadığım her şey yalandı. Kalbim acıyordu. Ben ona değer vermiştim. Oysa onun yaptığı tek şey beni kullanmaktı.

"Durdur arabayı" deyince Uraz ani bir frenle arabayı durdurdu. Kendimi dışarı atığım gibi ağlamaya başladım. Gözyaşlarım isyan edercesine akıyordu. Yaşadığım her şeyin yalan olması çok koyuyordu.

Uraz'ın bileğimi tutmasıyla durmak zorunda kaldım. Beni durdurup kendine çevirdi. "Bekle "dedi. Beni çekiştirerek bir bankın üstüne oturttu. Kafamı göğsüne çekerek "Şimdi ağla "dedi. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Sustum ve saatlerce ağladım. Uraz bana hiçbir şey dememişti. Sadece saçlarımla oynamıştı. Kalbim acıyordu. Bora'ya aşık değildim ama o benim çocukluğumdu. İlk elini tuttuğum erkekti. Bora benim ilk arkadaşım ilk sevgilimdi.

"Sana başkası için ağlarsan gözyaşlarını öldürürüm demiştim. Beni neden dinlemiyorsun? Salağın teki yüzünden karşımda ağlıyorsun. Beni deli ediyorsun " dedi ve ayağa kalktı. Sabrı buraya kadardı. Beni anlamıyordu. Ya da yanlış anlıyordu.

"Onun icin ağlamıyorum. İnandığım yalanlara ağlıyorum. Bütün hayatım yalanmış, benim sorunum tam olarak bu."dedim. Uraz kolumu tutmasıyla beni arabaya doğru sürüklemeye başladı. "Şerefsizin teki yüzünden gözyaşı dökmene daha fazla izin veremem simdi otele dönüyoruz ve o düğün yerini yarın yakıyoruz. Anlaşıldı mı? Cevap vermene gerek yok burada benim lafım geçerli şimdi Ufaklık ağlamayı kes "elimin tersiyle gözyaşlarımı silip Uraz'a ayak uydurmaya çalıştım. Haklıydı. Bora onun icin ağlamamı bile hak etmiyordu.

Düğün günü

Beyaz elbiseyi üstüme geçirip saçlarımı düzleştirdim. İki yandan saç tutamlarımı alarak arkada birleştirdim. Sade bir makyaj yaptığımda aynada kendimi süzdüm. Güzel olmuştum. Sade ama şık.

Uraz da odaya girdiğinde onu süzdüm. Siyah gömlek siyah pantolon ve siyah ceket giyinmişti. Şahane  gözüküyordu. Ceket omuzlarını daha dik göstermişti. Onun bu hali daha yakışıklıydı. Uraz'la gitmekle hata mı yapıyordum acaba? Sonuçta benim arkadaş diye adlandırdığım kişiler orada olacaktı. Uraz'a nasıl bakacaklarını tahmin etmek bile istemiyorum.

"Çok güzelsin "diye mırıldanıp aynanın karşısına geçip ceketinin yakasını düzeltti. "Sende cok şıksın " dedim ve montumu üstüme geçirdim. Uraz dudağını kıvırıp "Her zamanki halim "dedi. Gözlerimi devirip odadan çıktım. O da peşime gelip elimden tuttu. Arabaya bindiğimizde bana dönüp "Düğünde şaşırmaman için söylüyorum magazinciler beni iyi tanır. "Kaşlarımı hayretle çattım. Harabedeki biri nasıl bir ünü olabilir ki? Orayı bilmeyen kaç milyon kişi var. Harabe bizim çöplüğümüzdü. Ve ben magazincilerin orayı bilmediğinden adım gibi eminim. "Nasıl oluyor peki? "Diye sordum. Bana dönüp "Sessiz ol Ufaklık az sonra öğreneceksin. " Dedi, bende anlayışla kafamı salladım. Bakalım Uraz Deren kimdi?

Arabayı bizim evin önünde durduğumuzda gözlerimi çocukluğumun içinde geçtiği eve diktim. Burası benim icin çok değerliydi. Ben bu evde büyümüştüm. Ne kadar babamın gerçek yüzünü gördüğüm yer olsa da. Sonuçta benim evimdi.

"Uzun uzun bakmaya devam mı edeceksin? "Diye sorunca kapıyı açıp dışarı çıktım. Evim süslenmişti. Çok güzel gözüküyordu. Ama bu o kadın için miydi? Babamı sevmeyen paragöz kadının teki için miydi bu hazırlık. Yazık çok yazık!

Uraz elimi sıkıca tutup onunla birlikte yürümemi sağladı."Yüzündeki ifadeden kurtul. Gülümse. " Deyince Uraz'a dönüp yüzüme yalandan bir sırıtış ekledim. Uraz bana onay veriyormuş gibi bakıp elini yanağıma götürdü. "Bence seni öpmeliyim. Yoksa sen ciddi anlamda gülümsemezsin. "Kafamı hayır anlamında sallayıp "Şimdi ne sırası ne de zamanı " dedim. Uraz bana göz  kırpıp "Yeride zamanıda bana bırak ben ayarlayacağım. "Dedi. Gülümsedim.

UFAKLIK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now