Gülümse, Evleniyoruz!

9.5K 727 209
                                    

Allah'ım! ben evleniyorum nasıl ya? daha dün doğmadım mı? yeni sünnet oldum? ne ara lise bitti? bi de hem doktor hem öğretmen olmuşum. Nasıl ya Rabb'im nasıl? ben en son 16 yaşındaydım! Şimdi oldum 24. Dün üstümde okul forması, kafamda gravat düğmeler açık takılıyorduk. Şimdi lacivert damatlığı, daha bağlanmamış papyonu, jöleli saçları ile yakışıklı bir damat duruyor karşımda.

- DAAYIM DAMAT OLUYOR SIRA DA BANA GELİYOR..

Kapı açıldı. Talha bir yandan söyleyip bir yandan oynuyor:
- DAAYIM DAMAT OLUYOR SIRA DA BANA GELİYOR. GEEL BANA..
- ÇALMADAN OYNAR BİZİM AYILAR..

Durdu. Suratı asıldı.

- ee? Niye sustun?
- sen evleniyorsun ben hala dımdıslak..
-yalnız sen 16 sın ben 24.
- 17!
- tamam tamam 17. az daha sabret. Seneye 18 inşAllah. Çok istiyorsan evlenebilirsin sen de.

Kendini az geri çekip, yüzünü ekşitip bana şööyle bir baktı.
- yok yaa! daha neler.
- büyük konuşma dostum!

Davud'un dışarıdan sesi gelmeye başladı. Pardon, Davud Abi.

-ALİİİEE BİTİR ARTIK ŞU MAKYAJINI! HADİ DAHA KIZI ALMAYA GİDECEĞİZ!

Daldı içeri. Talha'nın omzuna indirip sıkmaya başladı.

- heh. junior Ali de burada. Olmasa şaşarım zaten. İyice sana benzedi bu çocuk da. Şu tipe bak!

Önce Talha'ya, sonra bana baktı. Bana bakınca gözleri parladı:

- çengelköylü? sen çok yakışıklı olmuşsun be!

( çengelköy'ün nesi ünlüdür? bulun bakalım. Beyin fırtınası.)

- saol Davud.. Davud Abi.

- baba peki ben nasıl olmuşum?

- sen zaten yakışıklısın aslan yavrusu!
Ya sen gerçekten iyice dayına benzedin. Şu boy pos, şu endam.. uzun ama sırık değil. Dayısından özenmiş göğüs kası yapmış ama dayısında baklava olmayınca karnını düz bırakmış. İnce ve uzun parmaklar, omuz geniş, göğüs geniş, Türk kası yok! ( göbek yani.)

Enişte de amma inceledi be. Bir yandan anlattıkça ben de kendimi inceliyorum.

-.. gözler... Oraya hiç girmesem mi? Rengini bir türlü çözemediğim gözler. Ortama göre renk değiştiren gözler. Hem yeşil hem ela hem gri hem sarı hem açık kahve. Aynı dayısı. Saçları uzadıkça dalgalanıyor. Dayısınınki ne uzunluktaysa aslan yavrusununki de o uzunlukta. Tek farkı saç rengi. Oğlum daha sarı, Çengelköylü çok açık kahve.

Kendimi incelemeye ara verince Talha'nın da kendini incelemekte olduğunu gördüm. Sonra göz göze geldik. Sırıtınca ben de sırıttım. Ağzı yayıltan sırıtma olandan.

- şunlara bak ya! gülmeleri bile aynı! Oğlum sen ne biçim çocuksun ya!?dayının mı oğlusun benim mi? tamam kız halaya oğlan dayıya ama sen de abarttın!

Talha güldü. Gülmek ne kadar yakışıyor benim filintama.
- ohoo baba sen dur daha! Sırada Zeyd var.
Dinsizin hakkından imansız gelir.
- Talha doğru söylüyor Adanalı.
(Bir beyin fırtınası daha! Adana nın nesi ünlüdür?)

-Daha Zeyd var. O da bizden biri olacak. Dayısının yeğeni yapacağım onu da inşAllah.

Şakadan,meydan okurcasına baktı Davud.
- görürüz.. Neyse hadi çık artık. Saç sakal güzel olmuş. beğendim bak bu modeli çeneye inen bıyık. Gelin ile tanışınca daha mı bakımlı olmaya başladın sen? Saçlarında gelin ile tanıştığında olan uzunlukta. Hafif uzun. Gözümden kaçmadı sanma!

Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!Donde viven las historias. Descúbrelo ahora