Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!

Danyal Kızartması

بِسْم الله الرحمن الرحيم
Selamunaleykum gerçekten sevdiğim okuyucular. Bir aydan fazla aradan sonra yeni bölümle karşınızdayım. Eskiden haftada iki kere bölüm yayınladığım için dengelendiğini düşünüyorum. Bence bu bölüm özel bir bölüm. Birkaç kere denenen, bazı yerleri değiştirilen uğraştırıcı bir bölüm. Ben sevdim açıkçası. Yorumlarınızı, daha doğrusu Özel yorumlarınızı bekliyorum. Eleştirilere açığım. Oy sınırı koymamam oy vermenize engel değil. Iyi okumalar. ^_^

*********************

Şu dönüşümlü kafe işi çok iyi oldu ya. Bu cumartesi günü rahat rahat kafede takılıyorum. Oh, mis. Yemek yap, kitap oku, duvardaki afişleri yenile, müşterilerle sohbete dal, konu konuyu açsın ve aranızda güzel bağlar kurulsun...

Saçma dansına ritim tuttuğu tepsiyi frizbi gibi fırlatarak döndü Danyal. Bir büyümedin be çocuk:
-ee kankuların en güzeli, en karizmatiği, en yakışıklısı, en akıllısı, en sofisi... ama tabi benden sonra. Hım, son kısımdan emin Değilim. Yahu Ben asıl ne diyecektim?

- seni upuzun bir aradan sonra neşeli görmek ne kadar güzel kankum. Bu lakabı da kullanmıyorduk senelerdir.

Çizgi film karakteri gibi Sırtını sırtıma dayadı ve slogan attık:

- KANKA-KUZEN!

Birbirimize karşı sevgi göstermemiz olan, dışarıdan biri görse "adam öldürüyorlar" diye bağırıp polis çağıracağına emin olduğum it dalaşına girdik. Bacağıma yapışan it devesini uzaklaştırmaya çalışırken hassas noktayı tam anlamıyla ele geçirdim: göbek!

Yeni amacı sırtımı yere getirmek değil, kendini çatlamadan önce kurtarmak. Bir öğrenemedin be oğlum. Her seferinde aynı taktik aslında: Göbeğe sahip ol! Göbeğe saldır!

Tek taktiğe sahip olan ben değilim. Mişim. Bkz şöyle oldu: Danyal:
- aa Fatma yengem mi gelmiş?

Ben sazanlıktaki üstün yeteneğimi konuşturdum Danyal'ı bırakarak ve anında Üstüme çullandı.
- lan kalk! Hile yaptın!
- banane banane.
- binini binini. saymıyorum kalk üstümden.
- ben sayıyorum kalkmayacağım.

Başımı "af"layarak geri doğru atınca yerle aramdaki mesafenin az olduğunu anladım. Ahh! Küt diye çıkan ses benden geldi değil mi?
- aa Ravza mı o?

Danyal Güldü:
- benim numaramla beni mi vuruyorsun kuzen hiç yakıştıramadım? Yapıcılığın zıfır zıfır zıfır.

Kafamı biraz daha uzatınca kasa duvarının sınırından, zaten gelmekte olan Ravza beni fark etti.
- Ravza geliyor diyorum oğlum!

Şu an kasanın arkasındayız ve Danyal üstümde, tam olarak diyaframımda oturduğu için arka tarafta kalıp gözükmüyor. Ben ise yandan tam sınırdayım ve Allah'a şükür Ravza'nın görüş alanına girdim. Heh, geldi:
- noluyor burada? Kalk abimin üstünden!

Danyal aniden ayağa kalkıp üstünü başını silkeledi. Dudaklarımı bastırmayı bırakıp kahkahayı bastım. Tırsık. Danyal elimden tutup beni kaldırdı ve biraz önceki halinin tam tersine yavru keçi rolüne büründü. (Yavru keçi yavru köpekten daha tatlı)

- abi bu ne hal?

Kollarımı sardım:
- aleykumselam abicim. Iyiyim nolsun elhamdulillah şu Allah'ın devesiyle geçinip gidiyoruz. Tabi gelmemiş olsaydın diyaframımdan oluyordum ama...

- tamam selamunaleykum. Karizmayı fena çizdirdin haberin olsun.

Danyal'a öldürücü bakışlarımı "katil yapım" " seri katil yapım" "10 kere atıp 1 kere tutma yapım" seçenekleriyle sundum.