... devam

5.2K 406 290
                                    


Selamunaleykum! Normalde bu Bölümün ismi" ...ve kararlar " olacaktı. Olamadı. Moralinizi bozacağım biraz kusura bakmayın. Önümüzde daha başka maçlar var inşAllah ;)

Siyasi olarak kimseye bir fikir dayatma gibi bir amacım yok. Hepsiyle dalga geçmeye çalıştım. Hiç Tartışma ortamı oluşturmayın siz zaten yapmazsınız öyle bir şey güveniyorum. ^_^
ay lav yu!

%#%#%#%#%#%#%%#%#
Danyal rahatlayıp derin bir nefes verdikten sonra dizlerinden destek alıp ayağa kalktı. Sırıtışı parlıyor resmen:
- öyleyse reis baba takalım artık yüzükleri. Yani midemi yıkamaya gitmeden önce halletmeliyiz.

Kıyafetinden tutup oturttum aşağı.
Sinirlenmemeye çalıştı:
- hacı bırak artık yeter sendeki kıskançlık Cahid'inkinden beter oldu ama Allah Allah!

Fatma gözlerini büyütüp bakınca kaş göz işaretleriyle susturdum. Allah'tan babamla eniştem konuşuyorlar da bizi takmıyorlar. Yoksa Danyal'a mümkün değil kız vermesi. Zaten vermiyor da neyse.
Eniştem:
- oğlum. Yavrum. Evladım. Vermiyor Ravza'yı enişten duymadın mı?

Danyal şaşkınlıkla "yoo" derken sallandı ağzı:
- Allah'ın emri peygamberin kavliyle istedik işte sonra verdi bitti, dedi ellerini birbirine sürterken.

Babası ile cebelleşmeye girdi bu sefer:
- vermedi
- verdi
-vermedi
- verdi
- vermedi

Babam dahil oldu tartışmaya:
- vermedim

Danyal zafer sevinciyle babasına "bak gördün mü" demek için döndüğü gibi düştü jeton. Hızla babama yöneldi:
- bi daha der misin bi?

Babam da kendinden emin tekrarladı:
- vermiyorum. Ben kız vermem ki kimseye.

Danyal şakaklarına avuç içleriyle masaja girişti:
- yahu neden gelmemize müsaade ettin o zaman enişte bak ben sana reis baba bile diyordum, oldu mu bu şimdi? Evde durup napacak geldi yaşı ver gitsin?

Bu kocakarı muhabbeti gibi cümleye cevap olarak ısrarla tekrarladı babam:
- vermiyorum.

Danyal parmak uçlarını birleştirip ikna etmeye çalıştı:
- ya bak reis. Enişte....

Babam vurguladı:
- vermiyorum.

Danyal elinden bir kaza çıkmaması için başını arkaya doğru koltuğa vurdu. Abisi girdi bu sefer araya sanki anlaşılmamış gibi:
- Allah'ın emri peygamberin kavliyle......
Ravza'yı Danyal'a istiyoruz.

Babam bıktı artık:
- vermiyorum.

Göz ucuyla gülmesini saklamaya çalışan Davûd abiyi kestim. Gözlerimiz karşılaşınca ikimiz de yüzümüzü kaçırdık güldüğümüzü görmesinler diye. Fatma dürttü:
- noluyor anlamadım. Niye inat ediyor baban?

Fısıldadım:
- görürsün. Tadını çıkarmaya bak.

Sessizce çıkıştı:
- ne tadı Allah'ını seversen deli olacak çocuk?

Valla haklı canilik var bizde.
Bu sefer eniştemin damadı girdi araya ve aynı konuşmayı yaptı. Babam:
- ver-mi-yo-rum! Diyorum ya size ben kız vermem diye.

Danyal dayanamadı sonunda. Ablam Rumeysa'yı, yani Talha ve Zeyd'in annesi, babamın kızı, Davûd'un eşini gösterdi hışımla:
- o nasıl evlendi öyleyse?

Ben de "hadi artık" diyince hal dilimle, Davûd da bu kadar gülmenin yettiğini düşünüp Danyal'a acıyarak yanımıza gelip ittirdi benle Danyal'ı ve aramıza oturdu:
- artık bu işe bir el atma vakti geldi.

Babamın elini kendi elleri arasına aldı:
- sevgili babacığım. Bu çocuk, Danyal iyi biridir. Güzel sever kanımca. Yani Ravza, evimizin gül; eğer ki kabul ettiyse onu gözünü kapatıp kabul etmen gerekir. Huyunu biliyorum. Tecrübe sonucu öğrendim (ablama güldü bunu söylerken) ve şimdi damatlıkta ortağım olacak, tek bacanak kontenjanımı dolduracak Danyal'a yardımcı olmam lazım. Bilirim ki sen kızlarını veremezsin kimseye. Şimdi....

Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin