√ 17.BÖLÜM

Mulai dari awal
                                    

"Seni bir daha görebilir miyim?"

"Görmek ister misin?" diye fısıldarken aslında bu anın bozulmasından ölesiye korkuyordum.

"Elbette! Elbette görmek isterim. " göz göze gelirken yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

Elleri saçlarıma dokunurken parmak uçlarını saçlarımdan kaydırırken usul usul gözlerime dokundu.

Dudakları burnuma değerken gülümsemesi burnumda şekil aldı.

Dudaklarının sonraki durağı yanaklarım olurken, yanaklarımda oyalanıp dudağımın sağ köşesinde nefesini hissettim.

Göz göze gelmemiz ile Cem'i ittirip arabanın kapısını açtım.

"Hoşça kal! Hoşça kalın gök mavileri!" kapıyı kapatıp koşmaya başladım.

**

Kapı kolunun oynamaya başlaması ile içeriye uzun boylu mavi gözlü bir genç girdi.

Dizlerinin üzerine çöküp ağzıma yapıştırılmış bantı yavaş yavaş çıkardı.

"Sessiz ol lütfen, seni buradan çıkaracağım. "

Uzun süredir bant ağzımda olduğu için dudaklarım sızladı.

"Tamam, ama sen kimsin? Nasıl çıkaracaksın buradan beni?"

"Sessiz olmanı söyledim! Daha fazla konuşma! Yakalanacağız!" ellerimdeki ve ayaklarımdaki ipleri çözerek ayağa kalktı.

Ben bağlandığım yerden kalkarken kapıyı açmak üzere olan delikanlıyı durdurdum.

"Niye sana güveneyim? Belki bana tuzak kurdunuz! Kaçmaya zorlayıp, sırf kaçmaya çalıştım diye öldürebilirsiniz," sesimi kısık tutup, göz temasını hiç kesmeden konuştum.

"Şuan benden başka şansın yok! Yerinde olsam fazla kurcalamazdım. Şimdi beni takip et. "

**

Rüzgar saçlarıma tutunup, kendisiyle birlikte sürüklemek isterken bir engelle karşılaşıp yüzüme taneler halinde çarpıyordu.

Saatler öncesinden kaçtığımız yerden çok uzaktaydık. Benim kaçmama yardım eden kişi ise Deniz Kaya'nın ta kendisiydi.

"Ne düşünüyorsun?" gözlerim yanımdaki gençle buluşurken cevap vermeme fırsat vermeden devam etti. "Dur ben söyleyeyim. Ne kadar harika bir manzarası olduğunu ve rüzgarın insana huzur verdiğini düşünüyorsun değil mi?"

Bekledim, içindekileri döksün diye bekledim.

Yutkundu ve konuşmaya devam etti. "Sana rüzgar huzuru fısıldarken, bana sevdiğim kadının acı dolu çığlıklarını bağırıyor. Her nefesimde onu düşünürken gönlüm çiçek açardı benim. Ama şimdi gözleri doğarken içime acı da doluyor. Nefes alamıyorum."

"O yüzden mi tecavüz ettin?" yüzümdeki ifade tiksindiğimi ortaya koyarken bir gözyaşı döküldü genç adamın pınarlarından.

Benim sorumu görmezden gelip devam etti.
"Fatma ile ilk tanıştığımda ruhunun farklı olduğunu anlamıştım. Masumdu benim sevgilim. Güzeldi, gözleri sonsuz ışık saçardı. Ben seviyorum derdim o susardı. O yüzden ilişkimiz hiç boyut atlamadı. Olsun dedim ben seversem yeter. Öperdim, koklardım ama dokunmaya kıyamazdım. Ama sonra dokunursam belki beni sever dedim. Birlikte olmayı teklif ettim," sessizliğin hüküm sürdüğü saatlerde ağlıyordu genç adam.

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang