√ 20. BÖLÜM

40.3K 1.8K 118
                                    



**

Düşüncelerim karman çorman bir haldeydi ama hala daha susmak bilmiyordu. Kafamın içerisinde bir ses var ve diyor ki 'Bir an önce uzaklaş buradan!' . Ve aslında ben kafamın içindeki sesi deli gibi dinlemek istiyorum.

Zihnim kördüğüm olmuştu, düşüncelerim kördüğüme çözüm yolu aramak yerine sarılmaya çalışıyordu. Ve düşüncelerim çıkmaz sokakta duruyordu. Hangi sokağa çıkarsam çıkayım, düşüncelerim de peşimden geliyordu. Çıkış yok gibi duruyordu ama  biliyordum ki benim çıkış yolum sevildiğimi hissetmekten geçiyordu.

Karşımda bana gözlerini dikmiş inceleyen kadın ile düşüncelerime ara vermek zorunda olduğumu biliyordum.

"Sizi dinliyorum Devran Hanım, acil dediğiniz için geldim." Diyerek bir an önce konuşmasını bekledim. Bu kadar önemli olan konuyu merak ediyordum.

Bir müddet daha beni sessizce izleyen kadın konuşmaya karar vermiş olacak ki yutkundu. "Nasılsın?" dedi.

Şaşırmış olduğum yüz ifademden belli olurken böyle bir soru beklemiyordum.

"Bu kadar acil olan konu benim nasıl olmam mı?" Kaşlarım çatık konuşurken konuşmanın nereye varacağını kestiremiyordum.

"Elbette o değil ama insan bazen önemsenmek ister. Birisinin nasılsın demesini bekler." Bana hiç bu kadar anlayışla yaklaşmayan kadının bu tavırları beni rahatlatmak yerine daha da geriyordu. Daha fazla uzatmamak için "İyiyim, teşekkür ederim," Dedim.

"Siz nasılsınız?" Nezaketen sorduğum soru karşımdaki kadını gülümsetti.
"Ben de iyiyim." dedi.

Bir müddet daha restorana sessizlik hakim olurken karşımdaki güzelliği değişmeyen kadını inceledim.

Yüzünde hafif hafif kırışıklıklar oluşan kadın, hala daha genç duruyordu. Badem gözleri ile beni incelerken, giydiği kıyafetler onu asil bir kraliçe gibi gösteriyordu. Konuşurken ki tavrı, insanın yüzüne bakarken ki mimikleri nazikti, hem de çok nazik. Karşımdaki kadın insanı kırmak isterken bile, nazik olan bir kadındı. Konuşurken kendini dinlettiren ve bir şekilde kendini haklı gösterendi.

"Esmeray, ben... Özür dilerim."

"A-anlamadım."

Bu halime buruk bir gülümseme gönderirken neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Anlamayacak bir şey yok. Senden özür diliyorum."

"İyi de, neden?"

Ellerini masanın üstüne bırakıp birleştirirken konuşmaya başladı.

"Senden bir söz istiyorum. Anlatacaklarım çok önemli, beni sonuna kadar dinlemen gerekiyor." 

"Devran Hanım, Duhan ile ilgili konuşacaksanız bizim aramızdaki şeyler sizi ilgilendirmez. Sırf annesisiniz di-"

Sözümü kesen kadın ellerini hareket ettirip ellerimi avuçlarının içine hapsetti.

"Lütfen, bu çok önemli."

"Ben size bir söz vermek zorunda değilim. Konuşmamız burada bitti." Ayağa kalktım, çıkış kapısına adımlamaya başladım.

Kulaklarımda yankılanan sözler ile adımlarım dondu.
"Üçüzlerin Duhan'ın çocukları olduğunu biliyorum ya da senin söyleyişinle canavarların."

Şaşkınlıkla Devran Hanım'a dönerken aklımdan milyonlarca senaryo geçiyordu. Nereden ve nasıl öğrendi..

Bilmiyorum ama öğrenmek için tek bir şansım var. Adımlarım gerisin geri sandalyeye giderken şaşkın bakışlarımı silip kaşlarımı sizi dinliyorum der gibi kaldırdım. Yeterli olmayacağını düşünerek konuştum.  "Sizi dinliyorum."

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin