√ 42. BÖLÜM

20.7K 1K 119
                                    



Merhabalar, birkaç hatırlatma yapmak istiyorum. Yeni bölümleri haftada bir paylaşmaya çalışıyorum. Her hafta belirli bir günüm yok ama son bölümün tarihine bakıp, bir tahmin yürütebilirsiniz.

Diğer bir konu ise, okunma sayısıyla oy sayısının orantısızlığı. Okunma sayısı istediğim gibi gidiyor ama oy veren sayısı az. Elbette ki beğenmediğiniz zaman oy vermeyebilirsiniz. Bölümü beğenmediğinizi de yorumlarda belirtirseniz eksiklerimi tamamlamaya çalışabilirim. Böylece daha çok hoşunuza giden bölümlerle bir arada oluruz.

Keyifli okumalar...

🌹

Yeni bir güne sevdiğim adamla adım atmamın mutluluğu, huzuru uykularıma da bulaşmıştı. Güzel bir uykunun ardından ruhen ve bedenen kendimi çok dinç hissediyordum. Sevdiğim adamın kollarında uyanmak paha biçilemezdi. Duhan kollarını bana sarmış, beni göğsüne hapsetmişti. Uyurken aldığı nefesleri sayarken şu anı yaşadığım için mutluydum. Kollarını bana sardığı için hareket alanım çok dardı. Saçlarım hareket ettiği için göğsüne sürtünürken, kollarını parmaklarımla yavaşça açmaya çalıştım. Kollarını ayırdıktan sonra nefes alışverişinin hala aynı tempoda olduğunu anlayınca derin bir nefes aldım. Yatakta yan dönüp güzel yüzünü ezberime kazıdım.

Benim bu hayatta en çok sevdiğim manzara olan gök mavileri, göz kapakları sayesinde hapsolmuştu. Sinirlendiğinde havaya kalkan kaşları, şu an huzurlu olduğu için gayet normal bir şekilde karşımda duruyordu. Ellerim dokunma isteği ile çırpınınca, yavaşça parmaklarımı kaşlarına sürttüm.

Kaşlarına tutulduğum sevdiğim.

Burnunun nefes alış verişiyle havalanıp inmesiyle gülümsemem yüzüme yayıldı. Arada sırada ortaya çıkan gamzesi şu an belirsiz olduğu için kaşlarım çatıldı, parmaklarım dokunması gereken yerin orası olduğunu bilerek gamzesine yöneldi. Sakalları parmaklarıma battı, parmaklarım o güzel çukura dokundu. Parmaklarımın aniden tutulması ile ağzımdan bir çığlık kaçarken neye uğradığımı şaşırdım.

Duhan'ın eğlenen pırıltılı bakışlarını görünce derin bir nefes aldım. Duhan'ın genizden gelen kıkırtısı odaya saçıldı. Parmaklarımı dudaklarına götürüp uçlarına bir öpücük kondurdu.

"Ne yapıyorsun?"

"Seni çok seviyorum." Gök mavilerinin içinden sevgisini okumamla yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Çok severim, demiştim. Bu günden itibaren seni seviyorum değil, seni çok seviyorum." Dün gece yaşadığımız an'a gönderme yapması yutkunmama sebep oldu.

Tekrar parmaklarımın üzerine kondurulan öpücüğün ardından kıkırdamama engel olamadım. Avucumu yanaklarına yaslayıp sakallarına sürtmesini izledim. Duhan'a yardımcı olmak için avucumu bastırdım. Ben burdayım demek için. Birden beni kendine doğru çekip dudaklarımın etrafında dudaklarını dolaştırmaya başladı. Çenemi öpüp, boynuma dudaklarını bastırdı ve derin bir nefes aldı. Ben de onunla beraber huzurlu bir nefes aldım.

"Tam buranda," boynumu öpüp, eliyle dokunuşunu hissettim.

"Burada da." Çenemi öpüp, eliyle dokundu.

"Burada da, hep benim nefesimi hisset. Bana ihtiyacın olan her an bir nefes kadar yakın olacağım sana. Seni öyle çok seveceğim ki, nefesimiz bir olacak." Dudaklarımın üzerinde hissettiğim öpücüğün ardından parmaklarını dokundurması ile kısık bir nefes aldım. Derin nefes alırsam anı bozmaktan korkuyordum.

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin