√ 16.BÖLÜM |Part 2|

45.1K 2.1K 203
                                    

Merhaba arkadaşlar bölümü yetiştirebilirsem daha erken yayınlayacaktım ama maalesef yetişmedi.

Bir Baba İstiyoruz!'u paylaşalı tam bir yıl oldu.

Buraya kadar bana destek olan herkese teşekkür ederim.

Birinci yıl şerefine bol bol yorum ve oy istiyorum ona göre.

Ayrıca geçmiş öğretmen ve öğretmen adaylarının günü kutlu olsun.

Keyifli okumalar...

**

"Beyler! Dinçer abiniz sadece konuşmak için mi gönderdi sizi?" sadece kelimesini vurgulamak istercesine yüksek sesle konuştum. Almanya da iken böyle adamlardan özellikle uzak durmama rağmen şimdi burada, böyle kendini adam zannedenlerle uğraşmak zorunda kalmam can sıkıcı oldu.

Anladığım kadarı ile diğer mafya kılıklıların ele başı tek kaşını kaldırıp güldü.

"Evet, şimdi bizimle geliyorsun!" sözünü bitirir bitirmez yanındaki arabanın arka kapısını açtı.

"Beyler, Dinçer abiniz ne konuşmak isterse ofisime bekliyorum. Anlaşılan konuşacağı konu mühim ama benim şuan için zamanım yok. O yüzden maalesef sizinle gelemeyeceğim. " sesimi alaylı çıkardım ve bir an önce gitmelerini umdum.

Bana doğru iki tane adamın yürümesi ile duruşum değişti.

"Avukat Hanım, siz kendi isteğinizle gelmezseniz biz zorla götürmek zorunda kalırız. Daha fazla işimizi zorlaştırmadan arabaya binin!"

Ele başları konuşup benden bir adım göremeyince diğer iki adama kafası ile işaret verdi. Bu hareket benim uzun zaman sonra içimdeki endişe çanlarını çaldı.

Bir tanesi ile karşılıklı dururken sağ elini sol elimle tuttum ve onun vücuduna doğru ittim.Biraz afallamış duruyordu. Sağ ayağımı yandan dolaştırıp sol diz kapağının iç tarafından aşağı ve geriye doğru bastırdım. Daha sonra elimdeki kolu geriye doğru büktüm. Diğer elimi onun dirseğinin altından geçirip diğer kolumu tuttum. Zamanında babam sayesinde aldığım savunma dersleri bu şekilde işe yaradı. Ne olursa olsun bana saldırma şansını yok etmiş olduktan sonra etkisiz hale getirdim.

Ama malesef unutmuş olduğum bir şey vardı.

Silah.

Adamlardan biri başıma silah ile baskı yapınca beynim aynı anda kaçış yolu üretmeye başladı.

"Avukat Hanım anlaşılan zor yolu seçtiniz. Beynini dağıtmadan önce adamımı serbest bırak! Şimdi!" ilk önce bende etki yapması için tane tane konuşan adam sonlara doğru bağırarak konuştu.

Mafya kılıklılardan birini serbest bırakırken kafamdaki baskı hâlen daha devam ediyordu.

"Güzel! Arabaya bin! " ben arabaya doğru ilerlerken mafya kılıklılardan birinin benim arabamın sürücü koltuğunda oturduğunu fark ettim.

**

Araba uzun süre yol aldıktan sonra dağ başında bir yerde bir sapağa döndük. Biraz ileride kırmızı bir ev vardı. Etrafın kararması ile çok fazla şeye dikkat edemesemde ıssız bir yere geldiğimiz anlaşılıyordu.
Arabadan inip mafya kılıklıları takip ederken benim arabamın da bizden önce gelmiş olması dikkatimi çekti. Büyük ihtimalle yolu takip edememem için uzun yoldan gelmiştik. Biz gelene kadar hava karardığı için maalesef ki geldiğimiz yolu öğrenemedim. Kapıdan içeri girince içeride üç kişinin kağıt oynadığını fark ettim.

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin