√ 32.BÖLÜM

24.8K 1.2K 76
                                    



Aşk sonsuz bir döngüydü bana göre. Kalpten dağıtılmaya başlanan sevgi damarlarınıza yayılıp vücudumuzdaki kötü hisleri yok ediyordu. Bir nevi vücudumuzu yeniliyordu...İyileştiriyordu. Kalbe geri ulaşan sevgi tekrar tekrar birini sevebilmenin göstergesiydi aslında.

Duhan, benim damarlarıma dağılan, her hücreme karışanımdı.

"Başlayın bakalım." Duhan'ın meraklı sesi canavarların oturdukları koltukta heyecanla kıpırdanmalarına neden oldu.

Anket için herkes büyük bir heyecanla soruları ve cevapları bekliyordu. Duman'ın üzerinde nedenini anlayamadığım hafif bir gerginlik vardı.

"Çocuğunuzla paylaştığınız en özel an hangisidir?"

Kreşte bütün çocuklar okuma yazma bilmediği için çocuklara birer tablet dağıtılıyordu. Bu tabletlerle hem çocuklara okuma yazmayı öğretmek hem de ebeveynlerin çocuklara verilen ödevlerden haberdar olması sağlanıyordu. Aslında ara ara anketler oluyordu ama ilk defa ebeveynlerle ilgili bir anketle karşılaşıyordum. Canavarlar ilk soruyu bize dinlettikten sonra ortamda büyük bir sessizlik oldu.

Duhan'a çevrilen bakışlarımızla Duhan gülümseyerek canavarlara döndü.

"Babanızla paylaşmak istediğiniz en özel şey nedir?"

Canavarlar büyük bir şaşkınlıkla Duhan'a bakarken İlkay şaşkınlığını atıp konuşmaya başladı.

"Nasıl yani Duhan amca?"

"Yani babanızla yapmayı en çok istediğiniz şey sizin için çok özel olmalı ve paylaşacağınız en özel an olmalı. En çok ne yapmak isterdiniz işte?"

Canavarlar bir süre düşünmeye başlarken yüzlerinden tedirginlikleri okunuyordu.

Her şeye rağmen ilk konuşan Aycan oldu.

"Ben...babamla bisiklet sürmek isterdim. Yani yaşım küçük olduğu için şu an için benim için en özel şey bu olurdu."

Duhan ne düşündü bilmiyorum ama gözlerinin gecesinde yıldızları ışıl ışıl parladı.

"Pekala o zaman bunu kaydedelim."

Hafif bir boğaz temizleme hareketi yaparak dikkatleri üzerime çektim.

"Canavarlar okuma yazma biliyorlar. İlk sefer diye okumayıp dinletmelerine izin verdim ama bu sefer kendileri yazacaklar. Aycan da eminim yazabilir. Değil mi kızım!"

Uyarıyı alan Aycan defterini açıp yavaş yavaş yazmaya başladı.

Duhan bana bakıp gülümserken sakallarıyla oynamaya başlayıp bizle birlikte Aycan'ın yazısını bitirmesini bekledi.

"Tamam oldu." 

Cıvıldayarak konuşan Aycan ile yüzümde yer almak isteyen gülümsememe engel olmadım. Kocaman gülümsemem yüzüme yayılınca ağzımdan bir kıkırtı kaçtı.

Bakışlar bana dönerken, "Pardon, lütfen devam edelim." dedim.

"Ee okumayacak mısın?"

Duhan'ın heyecanlı ve meraklı sesi Aycan'ın heyecanla yerinde kıpırdamasına neden oldu.

"Okuyayım mı?"

Duhan hızla başını aşağı yukarı sallarken ben de merakla Aycan'a döndüm.

"Ev-vet" heceleyerek konuşan kızım heyecanı arttırırken biz merakla gözlerinin içine bakarken Aycan babası gibi bu meraklı halimizle eğlenmeye başlamıştı.

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin