61. BÖLÜM

106K 2.2K 373
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

••

Zamanını hep engel aramakla geçirme. Belki de hiç engel yoktur.
-Franz Kafka

••

Karakola geldiğimizde kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Duman baba benim aksime öyle rahattı ki sanki alışkın gibiydi. Beni merdivenlere yöneltip çıkarttı.

"Bu taraftan."

Gösterdiği gibi yürüdüm. Az sonra bir kapının önünde durduk.

"Birazdan aile avukatımız gelecek."

Başımı salladım. Avukat gelene kadar onu göremeyecek miydim? Ne yapıyordu şu an? Nezarethanede miydi?

"Şu an büyük ihtimalle ifade veriyordur," dedi Duman baba. Sesi sıkıntılı çıkmıştı.

"Baba... Allah aşkına söyle bana o kurtulacak mı?"

"Söyledim ya güzel kızım. Gece yarın sabah yine evinizde olacak." Sözleri içimi rahatlatsa da yine huzursuzdum. Kocam gerçekten uyuşturucu kaçakçısı mıydı? Evet belki de öyleydi. Bu işleri bırakmasını istemiştim ondan. Neden hâlâ devam ediyordu. Hiç mi düşünmüyordu? Artık evliydik. Beni bile düşünmüyor muydu?

Saçmalamasana!

Saçmalamıyordum. Bunlar doğruydu. Evliliğimizi, beni düşünmesi gerekiyordu. İlerideki hayatımızı da... ama bu şekilde değil tabii ki.

"Avukat geldi."

Duman babanın sesi sayesinde daldığım düşüncelerden çekildim. Görünüşü kocamı andıran bir adam yanımıza geliyordu. Ciddi ciddi adam kocamın kopyasıydı. Teni biraz daha açık olsa aynı kocamdı.

"Duman bey," deyip elini uzattı. Babam elini tutup sıktı. Adam bana döndü.

"Aybars Doruoğlu." Elini uzattı. Onu kurtarıcımız olarak gördüğüm için büyük bir samimiyetle elini tuttum.

"Işık Gü- Karayel."

Adam bana sıcak bir gülümseme ile baktı. O bile çok rahattı. Bir tek kasan bendim sanırım.

"Memnun oldum Işık hanım. Gözlerinizden gördüğüm kadarıyla eşiniz için çok endişelisiniz."

Demek o kadar belli ediyordum. Ya da o iyi bir analizciydi.

"Evet. Kocamı kurtaracaksınız değil mi?" Sesimdeki endişeye karşılık ufak bir tebessüm etti.

"Elbette. Buna hiç şüpheniz olmasın."

Sözlerinden hemen sonra sorgu odasına girdi. Heyecan ve beklenti hissi sarmıştı tüm bedenimi. Duvar dibindeki banklara oturup dua etmeye başladım. Allahım lütfen... lütfen kocam evimize dönsün.

Önüme dökülen saçlarımı ensemde bir topuz yaptım. Klima çalışıyordu ama geceleri yine sıcak oluyordu. Ellerimi yüzüme yelledim. Şu an elim kolum bağlı oturmak beni mahvetse de yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Şu an elimden gelen tek şey beklemekti.

••

Az sonra sorgu odasının kapısı açıldı ve avukatımız çıktı. Arkasına bakıyordum. Ama kocam yoktu. Yanımıza geldiğinde pür dikkat onu izliyordum.

"Yeterli deliller toplanana kadar nezarethanede kalacak," dediğinde elim kalbime gitti. Neden?

"Aybars ne diyorsun sen?" Duman baba çıkıştı. Elbette o da beklemiyordu.

"Duman amca şu anlık elimden gelen bu. Biliyorsun u-"

"Tamam kes! Beni iyi dinle. Sana bir gün mühlet veriyorum. Bir gün içinde oğlum bu karakoldan kurtulmazsa o zaman bozuşuruz."

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin