"Tabletimi bulamıyorum."

"Eee?"

"Nerede?"

Kaşlarını çattı.

"Ben nereden bileyim yavrum?"

Ben böyle deyince suç oluyor işte. Ben de ona öyle demiştim ama suçlu ilan edilmiştim.

"Tüm eve baktım yok."

Nereye koymuştum ki en son. Oturma odasındaydı işte.

"Kesin eve hırsız girdi," diye cırladım.

"Saçmalama Sırma."

Hâlâ saçmalama diyor ya!

"Senin de dosyanı çalmışlar besbelli," diye hatırlattım. Düşününce mantıklı olduğunu anladı.

"Aslında... olabilir."

Nihayet bana hak verebilmişti.

"Senin dosyanı çalan benim tabletimden ne istiyor ki?" diye sordum hayretle.

"Kayıp dosya senin dosyandı," dediğinde ona gözlerimi dikerek baktım.

"Benim dosyam mı?"

"Evet," deyip kafasını kaşıdı.

"Bu da ne demek oluyor? Benim neden bir dosyam var?"

Sorularıma cevap vermedi.

"Güvenlik kamerasına bakacağım."

Ben odada beklerken o elinde ufak bir laptop ile dönmüştü. İkili deri koltuğa oturunca ben de hemen yanına oturdum. Bilgisayarı açtı ve hemen son günlerdeki kayıtları izledi. Bizim eve giriş çıkışlarımız vardı. İlerledikçe yine aynıları çıkıyordu. İzlemeye devam ettik.

"Dur! Dur bak dur. Şunu gördün mü?" diye bağırdım heyecanla.

"Ne? Hangisi?"

"Şu karartıyı, bizim arkamızdan eve giriyor."

Bunu söylerken tüylerim ürpermişti.

"Koca gözlüm benim," deyip kafama bir öpücük kondurdu. Bu beni gülümsetmişti. Sabahtan beri aramızın limoni olması beni germişti ve bu öpücük çok iyi gelmişti. Ben de yaklaşıp dudaklarını öptüm. Öpüşüme hemen karşılık verdi. Öpüşümüz derinleşirken kendini çekti.

"Şunu halletmem lazım güzelim," deyip laptopu kapattı.

"Kim neden benim dosyamı çalsın ki?" diye sordum hayretler içerisinde.

"Bilmiyorum. Hiçbir şey anlamıyorum."

"Bana bir şey yaparlar mı?" diye sordum panikle. Gülümseyip beni kendine doğru çekti. Kafamı göğsüne bastırdı.

"Benim yanımda kim ne yapabilir sana?" diye sordu sırtımı okşarken.

"Ama evimize kadar girmişler."

Bu gerçeği değiştiremezdik. Hırsız resmen arkamızdan girmişti eve.

"Şşş, korkma güzelim. Korkanın çocuğu olmaz derler," dediğinde ondan ayrılıp omzuna vurdum.

"Gıcık! Ben ne diyorum sen ne diyorsun," deyip koltuktan kalkmak istedim. Buna izin vermedi.

"Koltuk rahatmış," deyip bana gözlerini kısarak baktı.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now