"Sinirli değilim."

"Belli. Kapıyı çarpmalar, inerken merdivenlere eziyet etmeler ve içilemeyen su... Ne oldu? Abine mi sinirlisin yoksa Kıvanç'a mı?"

Dedi kararlı bir ifadeyle. Ben daha da sinirlendim aptal herifin ismini duyunca!

"O aptal herif sinirlendirdi beni! Sebep ne biliyor musun? Sen! Neymiş beni hemencecik oradan almışsın, senden haz etmiyormuş çünkü bana aşıkmışsın! Delirtecek beni!"

Dedim burnumdan solurken. Benim aksime Buğra sakin bir şekilde arkasına yaslandı. Gözlerim yanıyor sinirden, önümü göremiyorum. Bulanık bulanık her şey.

"Doğru söylüyor aslında, ben sana aşığım."

"Ne! Bu...Buğra ne di...diyorsun sen?"

"Duydun işte sana aşığım. Hem de çocukluktan beri. Niye hiç bir kadına bağlanmıyorum sanıyorsun? Senin yüzünden! Sana olan duygularım yüzünden."

Ben... Ben kabus görüyor olmalıyım. Birazdan uyanacağım her şey bitecek. Ama hayır uyumadım. Yatağa bile yatmadım ki! O zaman bu eşek şakası. Lanet olsun Buğra şaka yapıyor gibi durmuyor ki! Gerçek mi yani? Bu... Yoo hayır! İstemiyorum bunu! Olmaz böyle bir şey! Olamaz!

"Şaka değil mi bu? Bana şaka yapıyorsun. Ama hiç hoş değil!"

Dedim hem sinirli hem yalvaran bir sesle. "Şaka" desin bana. Sonra kahkaha atsın. Bunları istedim ben. Ama Buğra daha da ciddileşti.

"Neden şaka olsun? Seni seviyorum ben. Hem de tüm kalbimle."

Ciddi. Buğra çok ciddi! Lanet olsun! Kıvanç haklı çıktı! Bu olmamalıydı!

"Bu olmamalıydı!"

Deyip ayağa kalktım. Merdivenlere yöneldim sonra. Ama ayaklarım tutmuyor. Bunlar Buğra'yı kaybettiğimi gösteriyor. N'apıcam onsuz şimdi?

"Senin bile kafan karıştı bak!"

Buğra'nın sesiyle olduğum basamakta çakılı kaldım. Ne demek şimdi bu? Yalan mıydı yani? Ama çok ciddiydi.

"İnandın değil mi? Bana diyorsun ama sensin aptal!"

Deyince olduğum basamağa oturdum. Ağlıyorum. Neden ağladığımı bilmiyorum. Sanırım demin söylediklerini ciddiye almak gibi bir hata yapmak yıktı beni.

Ben yüzümü ellerimin arasına almış hıçkıra hıçkıra ağlarken Buğra gelip yanıma oturdu. Sımsıkı sardı beni.

"Ağlama güzelim. Eğer aşık değilim diye üzülüyorsan ilişki için aşk gerekmez. Eminim Tolga'da bize hemencecik izin verir."

Dedi alayla. Ama ben sinirle koyulaşmış gözlerle baktım ona.

"Bir daha böyle şakalar yaparsan kafanı kırarım. Yemin ederim yaparım!"

"Bu sefer hak ettin!"

Dedi ciddi bir ifadeyle.

"Ne yaptım acaba!"

"Bir kere olsun onun penceresinden bakamıyorsun Tuğba."

"Çünkü saçmalıyor!"

"Hayır kıskanıyor! 20 yıldır tanıyorsun beni ama sen bile inandın. O n'apsın? Beni doğru düzgün tanımıyor. Üstelik sana olan düşkünlüğüm ortada."

"Uykum var."

Dedim gözlerimi yumarken. Hiç bir şey düşünmek istemiyorum. Saçlarımı okşadı yakışıklım. Sonra ayağa kalktı.

"Hadi yatağa o zaman."

Deyip kucağına aldı beni. Beklemediğim için ufak bir çığlık kopardım.

CAN SUYU'M (Tamamlandı)Where stories live. Discover now