11-Uzak durmalıyım ondan!

Start from the beginning
                                    

"Gitmiyorsun değil mi?"

"Gitmiyorum ama bir şartla."

"Neymiş?"

"Bir daha ağlamak yok."

"Pekii."

Deyince Kumsal,yanaklarını öpüp prensesin yanına hareketlendim.Demin kıpkırmızı olan yanakları şeker pembesine dönmuş.Olsun böyle de tatlı.

-Ne zaman tatlı değil ki sana göre?

Hiç bir zaman!Oldu mu?Rahatladın mı kaynana ic ses!Bir düş yakamdan ya!

**

"Ee nasıl geçti dün akşam?"

Deyip girdim konuşmaya biraz daha beklersem patlayacağım!

"Güzeldi."

Dedi prenses tedirgince. Neden tedirgin oldu ki şimdi.

"Çok güzeldi Kıvanç abi. Buğra çok yakışıklı hemde çok iyi. Çok da güçlü. Gece eve geç gidince Tuğba ablam arabada uyuyunca onu eve kadar kucağında götürdü."

Kucağında taşımış!Allah'ım o adam resmen eceline susuyor!Beni kendine biliyor haberi yok!Hayır bana ne oluyor bide onu çözsem.Ben nefes alışverişimi sıklaştırdım istemeden.Sinirlenince oluyor bu.Tuğba bunu farkedince hareketlendi.Kaçacak!

"Şeyy..Ben içeri bakayım.Si..siz devam edin."

Deyip hızla uzaklaştı yanımızadan.Kaçacak demiştim!Lanet olsun!

"Sonra sahile gittik bir teyze Buğra abi ile Tuğba ablayı evli sandı hatta beni de onların kızı sandı."

Kumsal hiçbir şeyin farkında olmadan anlatmaya devam ediyor ama benim sinir kat sayım her cümle ile daha çok artıyor!

Derin bir nefes aldım.Sakinleşmek adına.Ama pek işe yaramadı!

"Onlar ne dedi peki?"

"Aslında Buğra abi konuştu.'Abisiyim onun.' falan dedi."

Deyip omzunu silkti Kumsal.Abisiymiş.Hıh inanalı bakalım.Kumsal esneyip boynunu başıma gömdü.

"Uykum geldi."

"O zaman yatağa."

Deyip yatakhaneye yöneldim.Ama hala sinirliyim.Adımlarım bile çok sert.Allah'ım sen bana yardım et.Kafayı yemek üzereyim!

*

Yatakhaneye girince yatağına yatırdım deniz kızımı o da kollarını çözdü.

"İyi geceler deniz kızım."

"İyi geceler Kıvanç abi."

O uyuyunca çıktım yatakhaneden Tuğba'yı görmeden gitsem iyi olacak. Soğuk davranmak istemiyorum ona ama şimdi konuşursak kesin kırarım onu. Sessizce çıktım yatakhaneden.Artık şunu çok iyi biliyorum;prensese çok değer veriyorum ve bu değeri benden başka kimse ona vermesin istiyorum.

*

İki gündür gidemiyorum yurda. Kumsalla telefonda konuştuk sadece. Bugün işlerimi ayarladım artık gideceğim kızımı görmeye.

**

Yurda gelirken yine aynı heyecan sardı içimi ee deniz kızımı göreceğim sonuçta.

-O heyecan Tuğba'yı göreceğin için olmasın.

İç ses! Sus!

**

Yurda girdiğimde Tuğba'yı çok yakışıklı benim yaşlarımda bir adamla konuşurken gördüm. Tuğba'nın ona bakarken gözlerinin içi gülüyor ta buradan belli. Adam da ona gülümseyerek bakıyor. Ne konuşuyorlar acaba?

-Sanane Kıvanç!

Sahi banane ben deniz kızımı göreyim gidip. Ben tam yanlarından geçerken Tuğba yerinde zıplayıp adamın boynuna sarıldı. Adam da ona sımsıkı sarıldı. Bu içimdeki şey ne böyle yutkunamıyorum sanki. Ve o çok sevdiğim sesin söylediği söz.

"Seni seviyorum Mavişim!"

Adam sevgilisiymiş işte. Bu kadar güzel ve şirin bir kızın yalnız olduğunu düşünmen bile hata Kıvanç!Zaten adam da çok yakışıklı eminim uzun zamandır da birliktedirler. Büyük ihtimalle de ilkidir bu adam Tuğba'nın. Ama bunlardan banane ki niye çıkaramıyorum aklımdan onu o anı. Ben kendimle savaşırken deniz kızımın sesiyle kendime geldim. Şu an ondan başka hiç kimse iyi gelemez bana.

"Kıvanç abi!"

"Deniz kızım!"

"Hosgeldin."

"Hoşbuldum bitanem nasılsın?"

"İyiyim sen?"

"İyiyim bende. Ee ne yaptın bugün?"

"Tuğba ablam satranç oynamayı öğretti. Babası öğretmiş ona da birlikte akşama kadar oynadık sonra onu çağırdılar 'Birazdan gelirim' dedi ama hâlâ gelmedi. Seninle oynayalım mı?"

Hah işte yine Tuğba! Ben kaçmaya çalıştıkça o her yanımı kuşatıyor sanki.Anlam veremiyorum bu olanlara.Adını duyunca niye içim acıyor. Gülümsemesi gözümün önüne gelince içim ısınıyor. Ama o adama öyle bakması gözlerinden sevgi fışkırıyordu sanki ellerimi yumruk yaptığımın farkında bile değilim. Kumsal elimi tutunca farkettim.

"Kıvanç abi!"

"Efendim güzelim?"

"Oynayalım mı?"

"Olur bitanem oynayalım gel hadi."

Biz oyuna dalmışken yine içimi titreten o sesi duydum. Cıvıl cıvıldı yine her zaman olduğu gibi.

"Kumsal yeni oyun arkadaşı bulmuşsun!"

Dedi Tuğba. Böyle mutlu olmasının sebebinin o adam olduğunu bilmek yine acıttı içimi. Başımı kaldırıp ona bakınca yüzündeki gülümseme büyüdü.

"Hoşgeldin Kıvanç."

Başımı sallayıp önümdeki oyuna döndüm konuşmaya kalksam sesim çıkmayacakmış gibi boğazım düğüm düğüm çünkü.Ben konuşmadan oyuna dönünce Tuğba şaşırdı sanırım sesi titreyerek konuştu sanki.

"Ee şey... Kı-Kıvanç sen Kumsal'la ilgileniyorsan ben... diğer çocuklara bir bakayım. Gö-görüşürüz."

O böyle söyleyince başımı sallamakla yetindim sadece. O da hızla uzaklaştı yanımızdan. Artık uzak durmalıyım ondan. Sonuçta bir sevgilisi var. Kim sevgilisinin kendinden yaşça büyük bir adamla arkadaşlık etmesini ister ki?Hiç kimse!Başta yapmam gerekip yapmadığımı yapıp uzak durmalıyım ondan...

CAN SUYU'M (Tamamlandı)Where stories live. Discover now