"Ahh!"

Dudakları hareketini kesmezken aynı hızla parmağını içimde hareket ettirdi. İçimde bir şeylerin oluştuğunu hissedebiliyordum. Hazırlıksız olduğum bir anda diğer parmağını da içime itti. Dudaklarım arasından dökülen çığlığa o kadar yabancıydım ki... sırıtıyordu. Bunu gerilen dudaklarından anlamıştım. Parmakları hızını arttırdı ve aynı zamanda dudakları da hızlanmıştı. Çok yakındım. Kadınlığımın şu an bir volkan gibi alev alev olduğunu biliyordum. Dudakları klitorisimden saniyelik olarak ayrıldı ve "3," diye fısıldadı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken üçüncü parmağını da içime itti. İki büklüm olup ağzı ve elleri altında milyonlarca parçaya bölündüm. Ellerim hangi ara göğüslerime çıkmıştı bilmiyorum ama bu gerçekten haz vericiydi. Parmaklarını içimden çıkarmadan suyumu emdi. Lanet olsun bu o kadar seksi ki! Parmaklarını çıkarmasının hemen ardından içimi dili kapladı. Kadınlığımın seğirdiğini hissettim. Hayır, bir kez daha! 3 parmağı ile yeterince genişlettiği kadınlığıma dilini sokmakta güçlük çekmemişti. Şu an resmen benimle oynuyordu. Tanrı aşkına! Bana! daha! neler! yapacaktı! Dilini içime girip çıkarken göğüslerim ile oynuyordum.

"Ah, evet! Lütfen," diye yalvardım. Dudaklarını kadınlığıma kapatmış ve dilini içime itip çıkarıyordu. Tekrardan bir dalga vücudumu esir aldı ve altında bir kez daha dağıldım. Becerikli ağzı kadınlığımdan ayrıldı ve gözgöze geldik.

"Bu, muhteşemdi..." Sesim öyle farklı çıkmıştı ki. Bu ben miyim diye şüphe etmiştim adeta.

"Sen daha muhteşemsin," deyip orta parmağını kadınlığım boyunca gezdirip suyumu sıyırdı ve parmağını ağzıma itti. Büyük bir açlıkla parmağını kaptım ve emdim. Ağzı aralanıp bir küfür etti. Parmağını ağzımdan çekip dudaklarını açlıkla benimkilere bastırdı. Lanet olsun öpmüyordu! Parçalıyordu. Hırsla kalçalarına tırnaklarımı geçirdim. Ağzımın içine inledi. Umursamadım. Kadınlığımı ona ittim. Tüm duyularım şu an erkekliğini içimde istiyordu. Dudaklarımdan ayrılıp parıltılı gözler ile bana baktı.

"Sanırım sıra bende," deyip bir anda beni üstüne çıkardı. Tabi ya! Kasıklarımın üstünde tüm sıcaklığı ile varlığını belli eden erkekliği seğiriyordu.

"Onu. Ağzına. Al," diye tısladı.

"İçime almak istiyorum," dedim cesurca.

"Sen beni mahvediyorsun. O küçük sıcak ağzında istiyorum kendimi." Sözleri adeta beni çözdü. Bacaklarını ikiye ayırıp arasına girdim. Karnı boyunca yatık olan erkekliğine şöyle bir baktım. Bakalım onu zirveye taşıyabilecek miyim? Yeşil mavi damarlar çok net gözüküyordu. Elimi kaldırıp onu avuçladım. Kısık bir sesle inledi. Sıcacıktı. Ve her zamanki gibi ihtişamlı. Büyük bir açlıkla erkekliğinin ucunu emdim. Ellerim ise toplarındaydı. Onları sıkıyordum.

"Ah, evet! Daha ileri!" İnledi. Onu daha fazla ileri götürmek istedim. Kalçalarını itip bana yardımcı oldu. Gırtlağımın  gerisinde hissediyordum onu. Vahşi bir şekilde haykırdı. Kafamı tutup daha fazlası için erkekliğine bastırdı. Şu an kıpkırmızı olduğuma emindim ve nefessizdim. Bir eli ile toplarını da ağzıma tıkmaya çalışıyordu. Bu imkansızdı.

"Hadi! Onları da al! Ah! Evet! İşte böyle! Bu sensin! En iyisi sensin," diye haykırdı. Şaşkınlık içerisinde nasıl becerdiğimi bilmeden onları da ağzıma alabilmiştim. Ağzımdan gittikçe büyüyen erkekliği seğirdi.

"Ah evet geliyorum! İsa aşkına! Geliyorum! Yalvarırım daha derinine al! Evet böyle! O güzel ağzını beceriyorum! Siktir!"

Erkekliği ağzımdan firar
edip spermlerini yüzüme boşalttı. Göz kapaklarımın üzerine, burnuma, sus çizgime, yanaklarıma... tohumları her yerdeydi. Lanet olsun ki bu çok seksiydi.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now