Hızır, Ak Sakallı İhtiyar, Boz Atlı İhtiyar

672 9 4
                                    

Türkiye'de, İslami kültürde, Hızır, Allah'ın insanların hayatını düzene sokmak, kolaylaştırmak, tabiatı yönetmek için gönderdiği kutsal bir ruh, nebi, veli, hatta melek olarak görülür

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Türkiye'de, İslami kültürde, Hızır, Allah'ın insanların hayatını düzene sokmak, kolaylaştırmak, tabiatı yönetmek için gönderdiği kutsal bir ruh, nebi, veli, hatta melek olarak görülür. 

Bu düşüncenin kaynağı da hem Kur'an-ı Kerim'e hem de hadis ve tefsir kitaplarına dayanmaktadır. 

Kur'an'da, Hz. Musa'ya ilim öğretmek için Allah tarafından görevlendirilen bir kuldan bahsedilir. Hadis ve tefsir kitaplarında bu kulun adının Hızır olduğu, onun Batıni ilimlere vakıf bulunduğu, ölümsüzlük suyu içtiği belirtilir. 

A. J. Wensinck adlı müsteşrik, Kur'an'daki Hızır'la ilgili olan âyetlerin kaynağının Gılgamış, İskender ve bir Yahudi anlatısı olduğunu ileri sürmüştür. 

Fakat kaynak her ne olursa olsun gerek tasav­vufta gerekse halk inanışlarında Hızır, zor durumda ve felaket­lerde yardımcı, iyileri ödüllendirip kötüleri cezalandıran, bereket ve bolluğa kavuşturan, savaşlara katılan bir kutsal şahıstır. 

Hı­zır'ın dış görünüşü de şöyledir: Yeşil bazen beyaz elbiseli, boz veya kır atlı, elinde mızrak veya kamçı taşıyan bir süvari olabil­diği gibi her kılığa, her yaşa girebilen, en çok da ak saçlı, ak sakallı, ihtiyar bir derviş olarak görünür.

Hızır, "karanlık dünyadaki "Dirilik Suyu"ndan içip daimi yaşa­yan ve ölüp dirilebilen doğayı sembolize ederek ebediyetin gös­tergesiyle çevrilen mitolojik varlıktır. 

Hızır, ebediyet ve ölümsüzlüğü simgeleyen su ile bağlantılıdır; koruyucu ruhtur. Hızır'ın mitolojik yönü, tabiata, dağa, hayvana, bitkiye hükmetmesi, ölüleri diriltmesi, her şeyi bilip görmesi, insanlar için yol gösterici dinî, ahlakî değerleri hatırlatmasıdır. 

Hızır, Altayların Ülgen, Yakutların Ürün Aar Toyon başta olmak üzere pek çok tanrı ve kutsal ruhları gibi tabiatı yönetir, yeryüzüne, hayvanlara, bitkilere, suya, ateşe hükmeder. Hızır, adeta bir tabiat tanrısıdır.

"Herhalde Hızır, âb-i hayat efsânesinden başlayarak, sular, kaynaklar, nehirler veya denizlere sıkı sıkıya bağlı bir "tanrı hüvviyeti ile, şark mitolojisinde yer almış ve bu vasfı ile gelişe bir varlıktır; onunla ilgili rivâyetlerin daha sonraki şekillerini ise, rivâyetleri doğuran şartlara ve muhitlere göre, karayı veya denizi himâyesine almış ve İlyas daima ikinci planda kaldığı Hızır'ın almadığı unsur ona bırakılmış olmalıdır. 

Denizcilerin Hı­zır'ı hâmileri olarak kabul ettikleri muhakkaktır; bununla bera­ber, çiftçi köylüler ile göçebeler, dağ ve ova sâkinleri ve şehir halkınca, o uzak kara yollarında yolcuların koruyucusu olduğu gibi, sıkıntıda kalanların yardımcısı, baharda tabiata yeniden ruh veren, toprağa ve kaynaklara hâkim bir bereket tanrısı şahsiye­tini kazanmıştır.

Efsanelerde konumuzla ilgili pek çok örnek buluruz: "Hızır-İlyas ve İskender" başlıklı bir Elazığ efsanesinde, bu üç şahısla ilgili dinî kaynaklarda da belirtilen unsurları görürüz. 

Gizemli ilimler ve Sırlı olaylarWhere stories live. Discover now